Beşiktaş derbisinin ardından Galatasaray'ın yıldızına hayran kaldı! 'İnfaz memuru gibi, affetmiyor'
22.10.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Trendyol Süper Lig'in 9'uncu haftasında Galatasaray'ın Beşiktaş'ı 2-1 mağlup ettiği mücadeleyi spor yazarları kaleme aldı. Duayen isim, sarı-kırmızılıların yıldızıyla ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.
Okan Buruk yönetimindeki Galatasaray, dev derbide Beşiktaş engeline takılmadı ve rakibini 2-1'le geçti. Sarı-kırmızılıların galibiyet serisini devam ettirdiği mücadeleyi spor yazarları değerlendirdi.
Milliyet Gazetesi'nin usta kalemi Osman Şenher, sarı-kırmızılıların başarılı futbolcusunun performansına hayran kaldı. Çarpıcı bir benzetmede bulunan Osman Şenher, dikkat çeken ifadeler kullandı.
İşte Galatasaray - Beşiktaş derbisinin ardından yapılan değerlendirmeler...
İYİ Kİ ICARDI VAR / OSMAN ŞENHER
Galatasaray’ın kazanmaya mecbur olduğu bir maçtı, Beşiktaş karşılaşması. İlk yarı golü buldu, kaleci Mert Günok kırmızı kart görerek takımını bir kişi eksik bıraktı, her şey Galatasaray’ın lehineydi.
Anladığım kadarıyla milli ara sarı-kırmızılı futbolculara yaramamış. Sahaya bakıyorsun, orta saha yeteri kadar top tutamıyor, Zaha ve Tete iyi orta yapamıyordu. Kerem ise üst üste oynadığı maçların yorgunu. Okan hocanın elinde çok geniş bir kadro var. Üç gün sonra da çok önemli bir Bayern Münih maçı oynayacak. Neden oyuncu değişiklikleri için bu kadar bekledi, anlayamadım.
Evet Icardi, öyle veya böyle Allah onu dünyaya gol atsın diye getirmiş. İnfaz memuru gibi, affetmiyor. Dün son vuruşlarda biraz şansı yerinde olsa veya gününde olsaydı gol sayısını kendi adına çok artırırdı. Evet iyi vuruşlar yaptı ama o toplar rakipten döndü ya da kaleye isabet ettiremedi. Ne olursa olsun, biri penaltıdan olmak üzere dün gece iki gol attı, bir de rakibin kalecisini zorlayıp kırmızı kart görmesini sağladı.
Milli ara yaramadı derken acaba futbolcular salı günkü dev maçı mı düşündüler. Yoksa normal şartlar altında bu takımın çok daha iyi futbol oynaması lazım. Sol bek Angelino SOS veriyor. Beşiktaş karşısında bu kadar zorlanıyorsa Bayern maçında ne yapar bilemiyorum. Veya o karşılaşmaya kadar toparlanır. Biraz daha ileri gideyim, Okan Buruk sol bekte Kazımcan’ı da kullanabilir.
Kaan Ayhan’da Manchester United maçındaki o iyi görüntü yoktu. Sacha Boey fazla hücuma çıkmadı veya çıkamadı. Davinson Sanchez hamlelerinde ağır kaldı. On kişiyle oynayan Beşiktaş, gol bularak skoru beraberliğe getirebildi. Hatta bir ara maç berabere mi bitecek diye düşündük. Yalnız özellikle şunu söyleyeyim, Beşiktaş’ın defans bloğu orta sahanın da katkısıyla rakibine pek boş alan bırakmadı. İyi mücadele ettiler.
Maçta akıllarda kalan tek şey taraftarın karşılaşma öncesi yaptığı ‘Cumhuriyet’in 100. yılı’ koreografisiydi. Müthiş bir görüntüydü, gözlerimiz doldu. Deplasmana gelen Beşiktaş taraftarı bile bu koreografiye katıldı. Kim düşündüyse alkışlamak lazım.
ICARDI; TEK KİŞİLİK GÖSTERİ / HALİL ÖZER
Önce Icardi ile başlayalım... Eğer net pozisyonu kaçırıyorsa bilin ki ondan sonraki ilk pozisyonda golü atacak. Buna penaltı da dahil...
Adamda böyle bir özellik var. Kendi kendini motive ediyor. Ve kaçırdığı net pozisyondan sonra daha zorunu filelere gönderdi. Net söyleyeyim o golü benim diyen santrforlar atamaz.
Geçmişte Brezilyalı Ronaldo gol atarken vücudunun her yerini kullanabilirdi. Örneğin 2002 Dünya Kupası yarı finalinde bize attığı gol... Icardi de öyle.
Sadece gol değil Zaha’ya yaptığı asiste ne demeli... Sanki elinde mezura var. Ölçtü biçti öyle attı.
Kadronda böyle bir striker varsa ona göre oynarsın. Ama gol dakikasına kadar ona gelen pozisyon sadece bir... Olsun onun için fark etmiyor. Kendi pozisyonunu kendi yaratıyor.
Tabii bir de Beşiktaş defansını yazmak lazım. Icardi’nin önüne Amartey ve Colley ile çıkmak tam bir intihar... Bu adamları kim aldı, nasıl aldı bilmiyorum. Ama giden paralara vah vah. Gerçekten çok yazık.Icardi tamam, son vuruşları inanılmaz.
Ama patlayıcı deparlarda zayıf hatta ağır kalıyor. Ama sen Icardi ile koşuda önde başlayıp geçiliyorsan bir kez daha vah vah.
Bir de şu var. Kadro kalitene rağmen bu tip maçlarda hele rakip 10 kişi kalmışken 2. golü mutlaka bulmak lazım. Ancak Galatasaray dün vasatı aşamadı.
Tete, Zaha ve Kerem hiç yoktu. Ben Tete’yi anlayamıyorum. Eskimoları çöle getirsen bu kadar sürede uyum gösterir. Bu arkadaş hala uyurgezer gibi. Zaha’nın ise oynadığı sürede tek bir olumlu hareketi yoktu. Görüntüsü yorgun ve bitkindi. Bu adamların sıfır katkısı olunca da Galatasaray kısır döngü içine girdi.
Gol gecikince de Beşiktaş en iyi yaptığı işi yaparak 10 kişiyle oyuna ortak oldu.Kötü oyununa rağmen Galatasaray panik yapmadı. 2. gol penaltıdan geldi ama iddia ediyorum Galatasaray 2. golü mutlaka bulurdu.11 kişi oynarken bile kadro kalitesi olarak çok geride kalan Beşiktaş’ın 10 kişiyken bile bu maçı götürmesi çok zordu. Bu galibiyete rağmen Galatasaray’ın dünkü görüntüsü hiç de iyi değildi. Bildiğimiz dikine hızlı oyunundan eser yoktu. Hatta son dakikalarda Rosier zamanlamayı iyi yapsa maç berabere bile bitebilirdi.
Belki kafalarda Bayern maçı vardı. Ama Galatasaray’ın maç seçme şansı artık yok. Her maç çok önemli. O yüzden oyun istikrarı önemli.
Bence Okan hoca Tete konusunda çok ısrar etmemeli. Zaha ise hala 90 dakikalık oyuncu değil. Yeni transferlerde oyuna ağırlığını koyabilen tek oyuncu yok. Her şey Icardi’ye bağlı... Bu adamın da formsuz günleri olabilir. Yorgun olabilir. Herhangi bir sakatlıkta olabilir. Okan hocanın onsuz çözümleri defterinde bulundurması gerekiyor.
Akılda kalanlar;
Galatasaray taraftarının maç başında yaptığı 100. Yıl gösteri olağanüstüydü. Hepimizin tüyleri diken diken oldu.
Sacha Boey’in Rashica’ya ilk yarıda attığı çalım yıllarca jeneriklerde gösterilir.
Beşiktaş’ın golünde Rosier’in sağ kanattan yaptığı atak ve asisti müthişti...
Hakem; Kırmızı kart kesinlikle doğru. Penaltı ise tartışmaya kapalı.
Ama buna rağmen Halil Mutlu Meler çok güvendiğim bir hakem değil. VAR olmasa maçı iki büyük hatayla bitirecekti.
DERBİ ÜZERİNE / TOLGA ERSARI
Antrenörlük hayatına başladıktan birkaç ay sonra Şenol Güneş’in istifasıyla kendisini Beşiktaş teknik direktörlüğü konumunda bulan Burak Yılmaz için ayrı bir önem taşıyordu Galatasaray derbisi.
Esasen mücadeleye de kötü başlamadı Burak Yılmaz’ın takımı. Fakat zamanla basit hatalar, özellikle de çıkarken kaptırılan toplar sorun yaratmaya başladı siyah- beyazlılarda. Ghezzal’ın Galatasaray yarı sahasında kaptırdığı topta Icardi’nin Amartey’den adeta sökerek yarattığı pozisyondan gerekli dersi çıkartmayan Beşiktaş, iki dakika sonra yine çıkarken kaptırılan bir top sonucunda bu sefer iki stoperi de çaresiz bırakan Icardi’nin ayağından golü gördü kalesinde. Bundan sadece beş dakika sonra ise yine benzer bir hata sonucunda ve yine Icardi’nin içerisinde olduğu bir aksiyonda kalecisi Mert Günok’u kaybetti siyah-beyazlılar.
Bütün bunlara rağmen geriden pasla oyun kurma planından vazgeçmedi Burak Yılmaz’ın oyuncuları. Hatta bu nedenle VAR’dan dönen bir de penaltı tehlikesi yaşadılar. Kaldı ki ironik bir şekilde beraberlik golünü, kaleci Ersin’in oynadığı uzun bir top sonucunda buldu Beşiktaşlı futbolcular.
Burak Yılmaz’ın ikinci yarıya başlarken yaptığı Masuaku ve Alex Oxlade-Chamberlain hamleleri, maçın gidişatını değiştirdi. Alex Oxlade-Chamberlain, orta sahada takımına çok fazla katkı sağladığı gibi siyah- beyazlıların beraberlik golüne de imza attı. Burak Yılmaz’ın uzun zamandır forma giymeyen Gedson Fernandes yerine böyle sert bir derbiye Alex Oxlade-Chamberlain ile başlaması daha doğru olurdu. Aynı şekilde, her ne kadar Galatasaray’ın ikinci golü öncesindeki faule sebebiyet vermiş olsa da Masuaku da ilk on birde başlaması gereken bir isimdi. Beşiktaş, bu iki isim sahaya ayak bastıktan sonra çok daha pozitif bir hale büründü.
Amir Hadziahmetovic de kötü bir günündeydi. Mert Günok’un kırmızı kart pozisyonunda hatalı geri pası veren Hadziahmetovic, Galatasaray’ın ikinci golünde de penaltıya sebebiyet verdi.
Beşiktaş, seçime kadar Burak Yılmaz ile yola devam edileceğini açıkladı. Adı Beşiktaş ile anılan Igor Tudor’un bırakın gölgesini, bizzat kendisi İstanbul’dayken Burak Yılmaz’ın takıma kendisini daha fazla gösteren etkili dokunuşlar yapması gerekiyor.
Galatasaray açısından da pozitif ve negatif yanların tartışılacağı bir derbi oldu. Derbiyi olması gerektiği gibi ciddiye alan Okan Buruk, orta sahada Kaan Ayhan’ın yer aldığı Manchester United maçının on biriyle çıktı sahaya.
Mücadelenin başında yaptıkları presle etkili olan sarı- kırmızılılar, organize hücum geliştirmede ise zorlandılar.
Fakat Galatasaray’ın kadrosunda Icardi gibi bir dünya yıldızı var. Kerem Aktürkoğlu’nun ilk goldeki kaleci Mert Günok’a etkili baskısına rağmen forvet arkasını dolduramaması nedeniyle on numarayı da kendisi oynayan Icardi, adeta tek başına Beşiktaş savunmasını hallaç pamuğu gibi attı. Beşiktaş’ın iki stoperini çok zor durumlara düşüren ve yine böyle bir pozisyonda golü atan Arjantinli, kırmızı kart pozisyonunda da başroldeydi. İkinci yarıda Galatasaray’ın oyununun durgunlaşması sonucunda istediği topları çok fazla alamasa da penaltıdan takımına üç puan getirmeyi başardı.
Tabii Icardi’den sonra Torreira’yı da sarı- kırmızılıların etkili performans gösterenler listesine eklemeliyiz.
Kırmızı karttan sonra maç, tamamen Galatasaray’ın hâkim olduğu tek taraflı bir oyuna döndü. Sarı- kırmızılıların bu bölümde ikinci golü bulmaları gerekirdi. Ama çoğu zaman yaptıkları gibi son tercihlerdeki hatalar ve acelecilikten dolayı ilk devreyi tek golle kapattılar.
Beşiktaş, ikinci yarıya Masuaku ve Alex Oxlade-Chamberlain değişiklikleri ile daha etkili bir başlangıç yaparken Galatasaray durgunlaştı. Salı akşamı kendi evinde oynayacağı Bayern Münih maçını göz önünde bulundurup oyunu rölantiye almak istemiş olabilirler. Ama bir derbi maçında özellikle de skor 1-0 ise böyle bir lüksünüz olamaz! Nitekim Beşiktaş, on kişiyle 1-1’i yakaladı. Bunun ardından gelen yoğun baskı ve onun sonucunda Beşiktaşlı Hadziahmetovic’in bireysel hatası nedeniyle gelen penaltı, sarı- kırmızılıları derbide galibiyete taşıdı.
Bu arada Okan Buruk’un 65’de yaptığı değişikliklerle Barış Alper Yılmaz ve sol kanada çektiği Kerem Aktürkoğlu gibi hızlı isimlerle Beşiktaş defansının arkada bıraktığı boşluklardan yararlanma planından da istediğini alamadığını belirtmek gerekiyor. Çünkü Okan Buruk’un oyuna aldığı isimler, beklenen katkıyı veremediler. Kerem Aktürkoğlu da ilk goldeki katkısının dışında çok etkili olamadı. Aynı şekilde Zaha’nın da derbide beklentilerin altında kaldığını ifade etmeliyiz.
Hep bahsettiğimiz Angelino’nun savunma zafiyeti, Beşiktaş’ın golünde kendisini çok net bir şekilde gösterdi. Bu zafiyet, Bayern Münih maçları ve daha sonrası için ciddi soru işaretleri oluşturuyor.
Sonuç olarak iyi başlayan, sonrasında farklı senaryolara ve gitgellere sahne olan derbi, Galatasaray’ın galibiyetiyle sonuçlandı. Dokuzuncu hafta itibariyle zirve iyice iki takımlı bir yarışa evrilirken iki teknik adamın da bu derbiden çıkartacakları dersler var. Derbide zihinlere kazınan ise Galatasaray taraftarlarının yaptıkları müthiş koreografi ve Icardi’nin derbinin son bölümünde ve bitiminde tüm dikkatleri üzerine çeken ayağındaki problem oldu. Bu harika koreografi için Galatasaray taraftarlarına tebrikler, alkışlar… Icardi’nin ayağındaki problem ise Bayern Münih maçı öncesi tüm camiayı tedirgin etti. Şimdi tüm gözler ve kulaklar Icardi’den gelecek haberde!
