Bilal Meşe

Bilal Meşe

bmese@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Şu transfer dönemi yok mu arkadaş, insanı bazen nasıl bezdiriyor, anlatamam! Gelibolu’da malum Beşiktaş sevdalıları diğer büyüklere oranla biraz fazlalıkta.
Günlerimin çoğunu Beşiktaş Derneği’nin ofisinde geçiriyorum... Eeee arada bir çarşıya atıyorum kendimi, bu sıralar yazlıkcılar da geldi ya, nüfus arttı, bir kalabalık, bir kalabalık, ne siz sorun, ne ben söyleyeyim!
İş, güçten biraz soluklanmak için caddeye çıkmamla, geri dönmem bir oluyor! Sürekli, futbolseverlerin, transfer sorularıyla karşılaşıyorum! Dilim döndüğünce yanıtlamaya çalışıyorum, ama bazen de gına geliyor insana!
Özellikle Beşiktaş taraftarları, sürekli sıkıştırıyorlar, benim de ‘sabırlı olun’ demekten dilimde tüy bitti inanın!
Evet, Kartal transferde düşük vitesle ama emin adımlarla yoluna devam ediyor! Gedson Fernandes ve Romain Saiss’ten sonra Cenk Tosun, yani Kartal’ın eski golcüsü yeniden yuvaya döndü. Wout Weghorst’ta da işlem tamam.
Cenk Tosun’un kumaşını tartışacak halimiz yok. Dileriz, 31 yaşındaki Cenk Tosun eski günlerine Kartal’da yeniden dönüş yapar, iyi bir profesyonel yapar da.
Başkan Ahmet Nur Çebi özellikle yabancı transferinde işi oldu bittiye getirmek istemiyor, kılı kırk yarıyor. Valla yerden göğe kadar haklı, geçmişte bol keseden dağıtılan dolar ve euroların bugün acısını da yükünü de o çekiyor!
Demem o ki, Başkan Çebi, günü kurtarma ya da taraftarlara şirin görünme adına har vurup harman savurmuyor, bildiği doğrulardan bir milim şaşmıyor. Rıdvan Yılmaz olayı buna en sıcak örnektir. 3.5 milyon euroluk bonservis ücretini peşin istiyor, Alman kulübü direniyor, hatta bu hattın koptuğu bile öne sürülüyor, olabilir. Rıdvan Yılmaz, elde kalmaz, alıcısı mutlaka çıkar, çünkü yetenekli.
Hollandalı golcü Weghorst önceki akşam özel uçakla imza atmak için İstanbul’a geldi. Bu rötarın temelinde sanırım parasal pürüzler vardı, o da çözüldü, taraftarlar da bu anlamla rahat bir nefes aldılar, ben de!
Bakın arkadaşlar yabancı oyuncu transferinin başlı başına risk olduğunu yinelemeye gerek yok. Ancak takım içinde parasal ‘balansı’ bozmayacaksınız, yani ‘birine bir lira, diğerine beş lira’ politikası asla başarıyı getirmez, hayal kırıklığına yelken açarsınız!
Örnek elbette var, ismi lazım değil, zirvenin uzağında kaldı o takım!... NOKTA!

Haberin Devamı

Rezerv Lig kararı gençler için fırsat

Haberin Devamı

Bana tarih veya gün sormayın, çünkü hata yaparım! Mesleğe başladığım 1970’li yıllarda profesyonel karşılaşmalar öncesinde o zamanki adıyla PAF takımları maçlar oynardı. Bizler de gazeteci olarak stada erken gider, o gençleri izlerdik. 
İzlemekle kalmaz, yetenekli oyuncuları kantara çıkarır, onlarla ilgili yorumlar yapardık. Öyle ki o gençler, tıklım tıklım tribünlerin önünde oynamanın keyfini yaşarken, kendilerini gösterme şansı bulurlardı. Olur ya, altyapı hocalarının gözünden kaçmış (!) yetenekleri bizler hatırlatır, onların A takıma kadar yükselmelerine ön ayak olurduk.
Efendim 1990’lı yıllar diye aklımda kalmış, ‘zeminler bozuluyor’ gerekçesiyle gençler maçlarını altyapı tesislerinde oynamaya başladılar. Hani bir atasözümüz var, günlük yaşamımızda sıkça kullanırız; “Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur” diye. Valla bu atasözü onların klasmanına “cuk” diye oturuyor... Evet o gençler maçlarını oynuyor oynamasına da biz göremiyoruz! Doğal olarak oralarda birçok yetenek kaybolup, gidiyor, ya da gözden kaçıyor!
TFF’nin yeni yönetim kurulu ‘rezerv ligi’ yeniden başlatma kararı aldı, bence doğru bir adım... Ne var ki o ligi, Süper Lig maçlarının önüne koymadıktan sonra pek anlamı yok! Maçların önüne koyun ki, hem taraftarlar, hem de biz gazeteciler onları izleyelim, yorumlarımızı yapalım, yetenekli oyunculara destek olalım, fena mı olur?
TFF’nin maçlarda geçmişte yüzde 10 olan rakip takım taraftar sayısını karşılıklı anlaşma koşuluyla yüzde 30’a çıkarması, kuşkusuz Anadolu takımlarının yanı sıra, taraftar sıkıntısı çekenlere maddi destek getirecektir.
Dört büyükler, yeni sezon öncesinde neredeyse tüm kombine biletleri bitirdiler, yani yüzde 30 kararı onları pek ilgilendirmiyor. Ne var ki bu karar özellikle taraftar sıkıntısı çeken gerek Anadolu, gerekse İstanbul takımlarına ‘bereket’ getirecektir. Görüyoruz bazı takımlar boş tribünlere oynuyorlar, örnek var, isimlerine de gerek yok. Onun içindir ki, federasyonun aldığı bu kararı eleştirmek yerine, desteklemek şarttır.

Haberin Devamı

Güzel sözler

“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine...” - Nazım Hikmet