Beşiktaş Teknik Direktörü Valerien Ismael’in en büyük özelliği, genç ve yetenekli oyunculara şans vermesi...Kartal’ın Avusturya’daki kamp kadrosuna birçok genç futbolcu çağrıldı. Bazılarını tanıyoruz; örneğin kaleci Emre Bilgin... 1.88 boyunda, henüz 19 yaşında, yetenekli. Tecrübe kazandıkça çok iyi bir kaleci olacağını söylersek abartmış olmayız. Emirhan Delibaş, Werder Bremen maçında potansiyelini gösterdi. Oğuzhan Akgün de güçlü ve de boğuşmayı seven bir fotoğraf. Sizin anlayacağınız kampa götürülen bu gençler dileriz A takımda misafirden çok, kalıcı olurlar. Sürpriz şekilde kadro dışı kalan Serdar Saatçı dışındaki genç kartallar, Ismael’den yeşil ışık bekliyorlar.Beşik-taş’ta transfer işleri de sessiz ve de tıkır tıkır işliyor. Yönetim kanadı, teknik direktörün verdiği rapor doğrultusunda çalışmalarını büyük bir gizlilik içinde yürütüyor. Başkan Ahmet Nur Çebi, özellikle parasal konularda kulübün kasasını zorlayacak hamlelerden titizlikle kaçınıyor, eee haklı. Geçtiğimiz yıllarda yapılan sözleşmelerin faturası ortada... Demem o ki ‘sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yermiş’ misali!Kartal gerek yeni transferleriyle, gerekse gençlerle yeni sezonda yarışmanın içinde yer alacaktır... Yani un var, şeker var, iyi helva çıkarmak da Ismael’e düşer. Yanılıyor muyum?
Rezerv Lig’in rezerv dertleri
Geçtiğimiz hafta Rezerv Lig ile ilgili görüşümü ortaya koydum... Ancak görüyoruz ki buna itirazlar giderek artış gösteriyor! Evet, kişisel olarak bu kararı olumlu bulmuştum. Süper Lig’deki 19 kulübün tamamının katılabileceği Rezerv Lig’de maçlar A takımın fikstürüne paralel oynacak. Buraya kadar her şey güzel, gelin görün ki bu modelin soru işaretleriyle dolu olduğu da bir gerçek.Örneğin kulüplerin ekonomisi malum, borçlar aldı başını gidiyor. Herkes dertli, bir dokun, bin ah işit misali, bazılarının transfer tahtası bile kapalı! Dememiz o ki kulüpler A takım masraflarını bile zor karşılıyor, bir de bu Rezerv Lig, vayy anam vayyy! TFF bu anlamda kulüplere destek verecek mi, bilemiyoruz? Kulüplerin itirazını da açıkçası çok yerinde buluyorum. Bu tip kararları ‘pat’ diye almak yerine, tüm detayları masaya yatırarak, kılı kırk yararak alırsak, ardında soru işaretleri bırakmayız.Tabii ki sadece kulüpler mi, asla... TFF’ye de artı parasal yük getireceği kesin, örneğin hakem ve saha personel giderleri gibi...
Hem Özil hem Batshuayi mi?
Süper Lig takımlarımız bir yandan kamp ve hazırlık maçlarını sürdürürken, transferde de müthiş bir hareketlilik yaşanıyor. Bu anlamda Fenerbahçe “transferin lokomotifi” konumunda dersek abartmış olmayız. Başkan Ali Koç ve yönetim, Jorge Jesus’un bir dediğini iki etmiyor! Ünlü hocanın istediği Bruma ve Lincoln alınırken, Emre Mor da kadroya katıldı. Son olarak ise Tiago Çukur, Joshua King ve Willian Arao açıklandı. Ayrıca bir golcünün daha yolda olduğu iddia ediliyor.Görüyoruz ki gönderilecekler listesi de bir hayli kabarık! Lemos, Meyer, Samatta, Tisserand ve Caulker takımda düşünülmüyor. Berisha’nın da eli kulağında, gitti, gidecek.Asıl kafama takılan Mesut Özil meselesiydi! Hem yönetimin hem de Jesus’un planlarında yer almayan Özil, Fenerbahçe ile yollarını ayırarak, rotayı Başakşehir’e kırdı, valla doğru da yaptı. Başkan Göksel Gümüşdağ ve Emre Belözoğlu’nun da bu transferi istemesi, Özil için büyük avantajdır. Yeter ki Özil zor gününde bir anlamda ona sahip çıkan Belözoğlu hocamızın güvenini boşa çıkarmasın, yeniden eski günlerine dönsün. Tecrübeli çalıştırıcı, Mesut Özil’den sonra Beşiktaş’tan ayrılan Batshuayi’yi de kadrosunda görmek istiyor. Biliyorum dostlar bana kızacak ama, Batshuayi Kartal’da kalmalıydı bence. Tabii ki bu Ismael’in kararı. Dileriz o da pişman olmaz!
Zeki, çevik ve ahlaklı
Yerli, genç ve de yetenekli futbolcuları izlerken, hangi takımda oynarsa oynasın, fark etmiyor, hem gurur duyuyorum, hem de keyif alıyorum açıkçası...Örneğin Arda Güler, Hull City’ye attığı frikik golünü gördünüz mü? Müthiş bir sol ayağı var, raket gibi, gerektiği hallerde sağ ayağını da devreye sokuyor. Daha 17 yaşında, önünde müthiş bir gelecek var. Dikkat ederseniz o yaşına rağmen hiç de şımarıklık belirtisi göstermiyor. Valla helal olsun, nazar değmesin kardeşimize.Efendim sosyal medyada tabii ki ‘fanatik’ kesimlere göre güya baraj topa vuruş sırasında havaya zıplamamış da ondan golü rahat atmış! Yani baraj hatalıya getiriyorlar, o güzelim golü. Hadi oradan kıskanmayın!Arda Güler, bana hep Sergen Yalçın’ın gençlik yıllarını hatılatıyor. Dilerim uzun soluklu bir futbol yaşamı olur, yolun açık olsun genç adam.
GÜZEL SÖZLER
“Bizim kalbimiz hep kırıktır çocuk. Ama yine de eksik etmeyiz sol cebimizden umudu...”
NAZIM HİKMET
