Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Köklerimin bir yanı İzmir’dedir. Yıllar önce tarihi Alsancak Stadı’nda rahmetli dayım sayesinde çok maç izledim.
O zamanlar Karantina’dan iki araç değiştirerek giderken hem karnımızı doyurur, hem maç izlemenin heyecanını yaşandık. Stat, her daim sıcacık gelirdi bana.
70’li yıllarda adı Altay ile özleşen Mustafa Denizli’yi de seyretme şansım olmuştu. Sonrasında tanışma ve dost olma imkanı bulduk. Açık söyleyelim, ayrıcalıklı bir insandır benim için özeldir, bilgedir. Beni sakallı gördüğünde, “Kes şunları yakışmıyor Cemal” diyecek kadar da samimidir.
Mustafa hoca futbolu bırakıp teknik direktörlük kulvarına geçtikten sonra, neden “Büyük Mustafa” olduğunu kanıtladı. Üç büyük takımı şampiyon yapmak her babayiğidin harcı değildi. Bunca rekabete karşın kimse onun kişiliği ve futbol bilgisine tek söz edemedi. Her kesimden alkış aldı. Çünkü o futbol aşığı idi, yaptığı işe saygı duydu.
İzmir futbolunun simgesi haline gelen Alsancak Stadı uzun süren bir uğraşın ardından 26 Kasım’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımı ile harika bir tesis olarak hizmete girecek. Tıpkı Göztepe Stadı gibi. İzmir geç de olsa hak ettiklerine kavuşuyor yavaş yavaş.
Buradan naçizane bir önerim var. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a elbette. Türk futboluna hizmet etmiş insanları anımsatmak ve anılarını yaşatmak ulusal görevimiz. Fatih Terim, Şenol Güneş gibi önemli futbol insanlarının isimleri statlara verilirken, Alsancak’ın adının “Mustafa Denizli” olması yüreğimin sesidir.
Aralıksız 18 yıl boyunca giydiği Altay forması altında ve o statta sayısız anıları olan bir futbol insanına yaşarken verilecek en büyük hediye budur.
Ne gol krallığı, ne kaldırdığı kupalar, ne yaşadığı başarılar. Efsaneleri bulmak kolay değil, unutturmamak ise elimizde.
Altay’ı “Büyük Altay”, Denizli’yi “Büyük Mustafa” yapan bunca değer biraraya gelince, aklımdan geçti öylesine. Hak etmiyor mu sizce?
Meslektaşları kazandıkları para ile emekliliğin keyfini çıkarırken, Mustafa hocanın zor günlerinde Altay’ı sahiplenmesi ne yüce bir sevdadır anlayabiliyor musunuz?..
O zaman; memleketim İzmir’e hayırlı olmasını dilediğim stadın adı da “Mustafa Denizli” olsun...

Haberin Devamı

Futbolun şövalyeleri!

Haberin Devamı

İsim vermiyorum, polemik olur. Açın bakın Futbol Federasyonu internet sitesine.
A Milli Takım dışındaki kategorilerde kimler çalışıyor?
Ne başarıları var? Altyapıya nasıl bir değer katmışlar? Hangi turnuvada yüzümüzü güldürmüşler?
Üşeniyorsanız söyleyelim, sıfır!
Peki ayda 120, 85, 35 bin lira kazanmayı hak ediyor mu bu hocalar?
Altlarına tahsis edilen bilmem ne marka lüks arabalarla dolaşmak ne demek?
Federasyon Başkanı Nihat Özdemir alınmasın. TFF, yıllardır ahbap çavuş ilişkileri ile çiftliğe dönmüş.
Açıkta kalan teknik direktörlerin varsa torpili, varsa medyada yorumculuk yapan ağabeyleri, getir gelsin!
O yüzden bir arpa boyu yol alamıyoruz. O yüzden milli takıma çağıracak oyuncuları Avrupa’da aramaya devam ediyoruz. O yüzden en üst düzey takımımızı yabancılara teslim ediyoruz. O yüzden vizyonsuz insanların elinde oyuncağa dönüyor futbolumuz.
Kimse kimseyi kandırmasın. Alan memnun, satan memnun da. Kimin parasını kime veriyorsunuz?..

Haberin Devamı

Müftüoğlu geri döndü!

Emin Müftüoğlu, siyasetin ayak oyunları nedeniyle yaşamını adadığı Bisiklet Federasyonu başkanlığı görevinden ayrılmıştı.
Oysa onun döneminde pedallar hem dünyada, hem prestijli organizasyonlarda tarihinin en parlak dönemini yaşamıştı.
Tekerleğe çomak soktular, bisikleti devirdiler. Sonuç ortada. Çeyrek asır geriye gittik.
Müftüoğlu, çok içerlemişti yaşadıklarına. Hafta içinde federasyonun seçimli genel kurulu yapıldı. Hatırı sayılır bir oy farkı ile tekrar federasyon başkanı seçildi. Her türlü engelleme ve dayatmaya karşın emaneti geri aldı. Üstelik Konya muhalefetine karşın.
Bir kez daha gördük ki, liyakat ve ehliyet yaşamın her alanında öncelikli. Konu sandık olunca, baskıdan bunalan insanlar ne yapacağını iyi biliyor!
Yolun açık olsun Emin başkan!.

Uyuyan milletler!

“Uyuyan milletler ya ölür, ya köle olarak uyanır.” - Gazi Mustafa Kemal Atatürk