Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Trabzonspor takımı teknik direktör Abdullah Avcı’nın istediği kıvama geldi mi? Dün akşam da gördük ki, henüz değil. Fakat adım adım, güçlü adımlarla yürüyor olması asla tesadüf değil. Bir inancın, ruhun ve tutkunun sonucu. Zaten bir farkınız olacaksa, bunu hissettirmeyi bileceksiniz.
Hepsi bir yana, uzun zamandır söylediğim bir gerçek var; Süper Ligde “kağıt üzerinde” favori takım yok. Konumunuz ne olursa olsun kimseyi hafife almayacaksınız. Her teknik direktör dersine iyi çalışıyor. Analiz ekipleri kusursuz çalışıyor. Oyuncu grubu anlatılanı harfiyen uygulamaya çalışıyor.
Tıpkı Kayserispor gibi. Hikmet Karaman kimilerine sempatik gelmeyebilir. Ama ligin en deneyimli ve donanımlı hocalarından biri. Sadece işine odaklanıyor, sihirli dokunuşlarla açılmaz denen kilitlere çilingir oluyor.
Trabzonspor denklemini de iyi çözdüğü daha ilk yarıda belli oldu. Rakip önde baskı kurmaya çalışırken orta alandaki zaaflarını iyi değerlendirdi. Gerçi Abdullah Avcı’nın zorunlu tercihleri de etkili oldu. Dorukhan ve Hamsik’in ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Siopis, Bakasetas ve Abdülkadir Ömür gibi “zayıf” bir oyun kurgusunu Karaman’ın öğrencileri fırsata çevirirken zorlanmadı. İkinci bölgede kaptırılan toplar gollere dönüştü. Savunmadaki pozisyon hataları da beklenmedik skoru ortaya çıkardı.
Avcı’nın bu tabloya seyirci kalması beklenemezdi. Zaten bir teknik adamı değerli kılan, zor anlarda nasıl tepki verdiği, hangi riskleri ve neleri göze aldığıdır. Hoca ikinci yarıya kritik müdahaleler ile başladı. Djaniny, Yusuf Erdoğan ve Denswil hamleleri hem savunma, hem hücum anlamında ciddi mesajlar içeriyordu. Bu değişiklikler çıkan oyuncuları değersiz kılar mı? Elbette hayır, sadece bir teknik direktör ön görüsü ve enerji yüklemesi idi. İşler yolunda gitmiyorsa, hocanın tercihleri değerlidir. Sonucu gördük.
Nitekim etkisi Kayserispor için şoka dönüştü. Baskı ile gelen Visca’nın golü maçın şeklini değiştirdi. Değiştirdi de, insanın aklına hemen şu soru geliyor; oyunun başlangıcındaki plan mı yanlış idi, sonra yapılanlar mı doğru?
Evet, her hocanın B-C alternatifleri vardır. Abdullah Avcı’nın özellikle Djaniny ile üçüncü bölgeyi güçlendirme düşüncesi çok değerli idi. Trabzonspor ligin en iyi hücum yapan ve sonuca etki edebilecek silahlarına sahip bir ekibi. Rakiplerinin kimin ne zaman ne yapacağını kestirmesi zor. Ve son ana dek mücadeleden kopmaması fark yaratıyor. Djaniny yedek beklemeyi dert etmeyen bir profesyonel. Asist yaptı, golünü attı. Arada direkten dönen iki gol vuruşunu da unutmayalım. Peres ve Ömür çok klas dokundu, ama şans konuk ekipten yana idi.
Eşitlik sayısından sonra Hikmet Karaman’ın hamleleri geldi. Yenilmemek değil, kazanmak adına cesur değişiklikleri dikkat çekti. Ben bu anlayışı çok seviyorum.
Futbolu güzelleştiren her girişime saygım var. Kayserispor’un iki net pozisyonu maçı ne kadar istediğinin kanıtı idi. Yenilgisi hak etmediklerini söylemek gerek.
Kayserispor’un direncini ve isteğini alkışlar iken, Trabzonspor için en büyük kazanımın asla vazgeçmemek olduğunu söyleyebilirim.
İki farklı yenilgiden galibiyete ulaşma çabası takdire değerdi. Sayısız pozisyon üretti, skoru çok daha erken alabilirdi ama, VAR sayesinde kazanılan penaltı ile zoru başarmak, bunca emeği ve çabayı görmezden gelmemizi engelleyemez.
Nefes kesen doksan dakika Trabzonspor’u şampiyonluğun en güçlü değil, tek adayı olduğunu kanıtladı.
Dün gece Akyazı’da nefes kesen, her dakikasından heyecan fışkıran bir futbol şöleni izledik.
Trabzonspor niçin bu noktada olduğunu uzun süre unutulmayacak bir hikaye ile taçlandırdı.