Efendim basın susuyor, görevini yerine getirmiyor, uyuyormuş...
Kimdir onca haberi görmezden gelen bu iddia sahipleri? Garip ama meslektaşlarımız!
Peki onlar ne yapar? Neden merak ettikleri konuları araştırmaz, ilgililerle konuşmaz, doğru bilgilere ulaşıp kamuoyunu aydınlatmayı düşünmez?
Tribüne dikkat
Ümit Milli Takımın Ermenistan maçını izleyenler anlatıyor.
“Tribünlerde küfürün bini bir para. Türkçe biliyorlar. Müthiş baskı oluşturuyorlar...”
Bugün sıra A Milliler’de. İyi bir başlangıç için en azından kaybetmememiz gereken bir sınav.
Ermeni taraftarların bu maçı tarihle hesaplaşma olarak görmesi futbolcularımızın motivasyonunu etkileyebilir.
Rakip takımın tribünleri tahrik etme olasılığı da işin cabası.
Teknik, taktik elbette önemli. Ama ay-yıldızlı oyuncularımızın öncelikle kulaklarını tıkamaları şart.
Kapasiteleri, kaliteleri ve performanslarından endişem yok.
Ama şu bir gerçek ki, Türkiye gruptaki en zor maçını bu akşam oynayacak.
7 bin euro az para mı?
Ümit Özat kardeşime bir kez daha geçmiş olsun diliyorum.
Sevgili Ümit geçirdiği hayati tehlikeden sonra Ankara’daki dostlarından biriyle sohbet eder.
Söz dönüp dolaşıp hakem hatalarına gelir.
“Almanya’da hiçbir futbolcu hakemle ilgili yorum yapamaz, suçlayıcı demeç veremez” der.
Karşısındaki sorar, “Neden?”
“Futbol Federasyonu maçtan sonra hakemi eleştiren futbolcuya 7 bin euro ceza kesiyor da ondan..”
Ya bizde?
Mikrofonu kime uzatsan, kamerayı hangi futbolcu görse hedefte hakem var.
Sayın federasyon yöneticileri. Amerika’yı yeniden keşfetmeyin. Disiplin talimatını UEFA standartlarına uydurduk diyorsunuz ya...
Galiba eksik kalan ya da atladığınız yerler var!
Henüz sezon başı. Madem hakemin arkasındasınız, ekleyin talimata bir satır daha görelim iyi niyetinizi!...
Akkuş’a da bu yakışır
Pekin’deki rezaletten sonra “Seçimlerde yokum” diyen Halter Federasyon Başkanı Hasan Akkuş, kendisine yakışanı yaptı.
Müthiş bir U dönüşüyle “Yönetim kurulu üyelerim ısrar ediyor” diyerek, dört yılda eline yüzüne bulaştırdığı işe devam kararı aldı.
Aslında bu şark kurnazlığına şaşırmadım. Akkuş’un beklenen manevrası yaşadıklarından ders çıkarmadığını gösteriyor.
“Çin’e turist olarak gitmiyoruz” dedi, turist olarak döndü. Dört madalyadan söz etti 1 gümüşü zor çıkardı. “Yokum” dedi, sözünü yuttu.
Dört yıl önce zirvede aldığı halteri podyuma yapıştırdı. Doping skandalları, uluslararası müsabakalardan men cezası, paramparça bir camia Akkuş’un mirası olarak kalacak iken şimdi bir kez daha sırtını siyasete dayayıp başkanlığını sürdürmek istiyor.
Sayın Akkuş geriye bakıp yarattığı eserle gurur duyuyorsa söyleyecek lafım yok.
Ama azıcık rahatsızlık duyuyorsa yapacağın tek şey var;
Bir an önce dirsek çürüttüğü üniversiteye dönmek ve akademik kariyerini yükseltmeye çalışmak.
Rahmetli Arif Nusret Say’ın kemikleri yeteri kadar sızladı çünkü!