Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şifre “kazanmak” ise çocukluğumuzun mahalle maçlarında ağabeylerimizin bizi kızdırmak için söylediği gibi, “haticeye değil neticeye bakalım.”
Şampiyonluk hedefini dört büyüklerin dışında bir Anadolu takımı koyamaz diyenlere inat, son iki haftaya girilirken bu ezberi bozmaya çalışan Sivasspor’un Denizli deplasmanında kazandığı üç puan, üç puandan çok daha fazlasını ifade ediyordu.
Aylardır sakatlıklar ve cezalarla uğraşan, bu yüzden “İşte ideal kadrosu budur” diyemediğimiz Sivasspor’un erken bulduğu gol işini kolaylaştırmak yerine güçleştirdi. Dün takımın bu kadar zorlanmasındaki en önemli faktör ise Mohammed’in yokluğu oldu. Sergio onun dublörü bile olmaktan uzak kaldı. Sivas iki ciddi atak yaptı, iki gol buldu.
Kazandığı maçları ikinci yarıda koparan kırmızı-beyazlılar, ligin en rahat takımlarından biri karşısında özellikle son yirmi dakikayı adeta kabus gibi geçirdi. Denizlispor’un her iki yarıda da rakibine oranla çok daha baskılı olduğunu ve pozisyon bulduğunu göz önüne alırsak oyunun değil, sonucun önemi bir kez daha ortaya çıktı. Yusuf’un uykuya geçen tribünleri ve takımı ateşleyen golüyle birlikte sahada tarif edilemez bir mücadele izledik. Ancak Sivasspor savunmasının cansiperane oyunu eşitlik sayısını engelledi.
Maçın en kritik anı 34. dakikada Onur’un kaleye doğru giden topa uzanan eliydi. Hakem Yunus Yıldırım yardımcısından herhangi bir işaret göremeyince oyunu devam ettirdi. Bir penaltı ve olası gol, maçtaki tüm dengeleri değiştirebilirdi.
Sivasspor’un önünde iki engel kaldı. En önemlisini gelecek hafta aşarsa bu takımı seneye Avrupa’da seyretmeye hazır olun derim.