Ediz Sırapınar

Ediz Sırapınar

ediz.sirapinar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Teknik Direktör Ersun Yanal geçtiğimiz sezon kazanılan şampiyonluğun ardından Milliyet yazarları ile yediği yemekte başarısını iki kelime ile özetlemişti; Düzensizlik ve kaos futbolu...

Çünkü Yanal’a göre saha içinde ne kadar düzenli olursanız olun rakibin sizi bozması çok kolaydı. Ve asıl önemlisi bu düzensizlik alt yapısı oturduğunda sizin asıl düzeniniz haline geliyordu.

İşte Fenerbahçe’nin İsmail Kartal ile yaşadığı asıl sorun bir düzen içinde oynamaya çalışması... Bu yüzden de hemen hemen her rakip artık nasıl önlem alacağını adeta ezbere biliyor. İki kanadı tıkıyor, maçı kilitliyor. Gerçi Gençlerbirliği dün gece Caner Erkin olmayınca sol tarafı kapamaya bile gerek görmedi. Gökhan’ın önüne set çekti, ilk yarı kalesinde tek bir tehlike yaşamadan devreyi bitirdi. Kaleci Dahlin ilk kez 38. dakikada yere yattı, o da Sow’un cılız kafasında gösteri amaçlıydı...

Haberin Devamı

Ve böyle bir kâbus dolu ilk 45 dakikanın ardından belki de uzun zaman sonra ıslıklarla soyunma odasının yolunu tuttu takım. İkinci yarıdaki saman alevini andıran futbol ise kesinlikle bir hoca becerisi değildi. O durgunluğun gitmesinde asıl neden uzun süre sonra oyuncuların inisiyatifi ellerine alması, kendi bildikleri gibi oynamaya çalışmasıydı. En azından yan paslar bırakıldı, Gençler hemen bocaladı.

Başkan Aziz Yıldırım istediği kadar İsmail Kartal’a sahip çıksın. Hoca istediği kadar her maç sonrası takımda önemli gelişmeler olduğunu, çok çalıştıklarını söylesin. Samandıra’dan 24 saat çıkmasanız bile her şeyin bir oluru var bu futbolda... Stratejisi olmayan, oyunu okuma yeteneği bulunmayan, her gün tesislerde yatsa bile Fenerbahçe’yi fazla ileri götüremeyeceği gün gibi ortada olan Kartal 4. yıldız için büyük risktir. Skor 1-1’e geldiğinde çift forvet yapacağı yerde Sow’u çıkarıp Emenike’yi sokan, Diego’ya şu maçta bile yer bulamayan, oyuncularının kendisine sarılmasından sonra gözyaşlarını tutamayan Fenerbahçe’nin hocası zaten psikolojik açıdan bu işin çok uzağındadır. Eğer Gençlerbirliği kazanmak için biraz çaba harcasa, pasif olmasa dün farklı bir manzara çıkabilirdi. Ama iki penaltı golü yine günü kurtarmaya yetti.

Haberin Devamı

Bir de Dirk Kuyt meselesi var. Hollandalı, Başkan’ın mı, yoksa hocanın mı kontenjanından doksan dakika sahada kalıyor? Fener’e de yazık, Kuyt’a da... Yürüyecek hali olmayan, fizik gücü yerlerde sürünen bu futbol emekçisinin biraz kendisine gelmesine izin verin...