Yerkürede yer yerinden oynayacak, eteklerdeki taşlar dökülecek, Türk Futbolu’na teğet geçecek. Hiç olur mu?
Türkiye’de en netameli konu, futbol.
Para orada... İlgi, sevgi orada. Kitleleri kontrol edebilmek, bir şehrin siyasi görüşünü etkilemek bile mümkün futbolla.
Futbol ve siyaset koordinasyonu yani...
“İlişkilerin” en sinsisi.
“Dolaylı vergi” gibi... Eğlenirken, çaktırmadan, adaletsiz ve en ağırından.
Biz istediğimiz kadar “Yapmayın, etmeyin” diyelim, herkes şehvetle kullandı ve kullanıyor futbolu.
Yerküredeki siyaset Wikileaks belgeleriyle çökerken ve Türkiye’de siyaset futbolu oyuncak ederken, gariban futbolumuzu salgından korumak mümkün değildi. Elbette Wikileaks’ın belgelerinden o da nasibini alacaktı.
Nitekim aldı:
* * *
İşin acıklı tarafı, ben ve benim gibi “Siyaset boğazına kadar futbolun içinde” diye yazanların, bu yüzden her yönetim ile papaz olanların, kendini yurtsever sayanların bir ABD’li diplomat tarafından doğrulanması!
8 Haziran 2005 tarihinde ABD Büyükelçisi Edelman'ın siyasi işler danışmanı John Kunstadter tarafından Washington'a "05ANKARA3199" koduyla gönderilen yazıda anlatılmış her şey.
Bakın Amerikalılar’a göre Trabzonspor başkanı nasıl seçilmiş:
“Başbakan Erdoğan'ın AK Parti'ye tabandan destek sağlamak için sporu kullanma stratejisinin bir parçası olarak ve Mart 2004 Trabzon Belediye seçimlerinin kaybedilmesi sebebiyle; Erdoğan'ın İstanbul'daki güç kaynağını oluşturan İstanbul-Karadeniz eksenini oluşturan güçler, Özak'ın Trabzonspor başkanı olmasını sağladı.”
ABD’li diplomat “bizden” keskin açıklamışlar olayı. Cesaretinden değil, diplomatik dokunulmazlığı var adamın.
* * *
Sonra “para” meselesi:
“Duyumlara göre Erdoğan, Başbakanlık örtülü ödeneğinden Trabzonspor'a birkaç milyon dolar transfer edip, Özak başkanlığındaki Trabzonspor'un daha iyi futbolcular almasını imkan sağladı”.
Örtülü ödenekten transfer parası ha!..
Ya bu ABD’li diplomatlar yalancı... Ya da futbol seyrediyoruz diye yazılı bir tiyatro metni okuyormuşuz haberimiz yokmuş.
Bizi bırakın.
Rakip kulüpler fena halde “haksız rekabete” kurban gidiyormuş. Hangi Başkan’ın veya kulübün kasası “örtülü ödenek” ile baş edebilir ki?
* * *
Peki, ne olur bu belgelerden sonra?
Hiç!
Bence durumdan vazife çıkaran kralcılar, Trabzonspor’un şampiyon olması için fazla mesai harcarlar, o kadar!
Koskoca Başbakan’ın arka çıktığı dedikodusu ABD’li diplomat yazışmasıyla kuvvetlenince, bundan böyle Trabzonspor’a ceza veren hükümete karşı demektir. Kart gösteren, muhalefettir. Gol atmak, posta atmak anlamına gelir. Artık kulüp başkanı adaylarında, “örtülü”den para tırıklayabilme becerisi de aranacaktır.
Şaka değil. Mesleği yağcılık, yalakalık olan “uyumlu” insanlar için mesaj böyledir.
Futbol siyaset ilişkisinde bir üst basamağa geçtik, herkese hayırlı olsun.