Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sıradan kelimelerle “tarihi” manşetti “Futbolda şok gözaltılar” cümlesi...
Gece kulübünde rezalet çıkaran futbolcunun emniyette sabahlaması bile spor medyası için “yılın olayı” ise, anlı şanlı kulüp yöneticilerinin içeri alınması “kategori dışıydı”.
Hele “Aralarında Aziz Yıldırım da var” bilgisi.
Ve konu; “şike”!
Çılgın haberdi vesselam!
3 Temmuz 2011 sabahı aklımdan geçeni dürüstçe yazayım o zaman:
“Sonunda yakayı ele verdiler”...
***
Evet... “Siyaseten infaz” çok görmüştük ama Emniyet’in ve adının önünde “TC” yazan devlet görevlilerinin, bir zümre, bir çıkar grubu ya da yeni adıyla “çete” adına iş yapabileceği, bu işin futbolda olabileceği ihtimalini akıl etmek zordu.
Mutlaka doğruydu.
Tabi ya... Adalet böyle bir şeydi, kimsenin yanına kalmıyordu yaptıkları!..
Mesleğe girdiğim 35 sene öncesinden 3 Temmuz 2011’e kadar her ortamda, her anıda, her suçlamada “dedikodu düzeyinde” dillendirilen ancak asla delillendirilemeyen “şike”, sonunda belgeleriyle ortaya çıkmıştı işte.
Babamın oğlu olsa fark etmez; “çeksinler cezalarını” dedim.
***
O da ne?.. “Komplo” çığlığı geliyordu içerden!..
Aziz Bey’in “Fenerbahçe’ye operasyon” iddiasını ilk duyduğumda “olaydan sıyrılmak için bahane yaratmak” kategorisine soktum ama midem bulandı açıkçası.
Çünkü onun “içi boş” bir iddiasına hiç rastlamamıştım başkanlığı süresince.
Durduk yerde, “şimdi adına paralel devlet denilen” gücü işe karıştırmak, hukukla başı dertteyken bir de “Devlet’in makbul evladı” örgütlenmeyi karşısına almak kadar saçma şey olamazdı.
Kurtulacaksa, Fenerbahçe taraftarı çıkarmayacaktı onu hapishaneden.
Hukuka sığınmalıydı; oysa hukuku işletmekle görevli olanları suçluyordu.
Deli olmadığına göre...
***
Yıldırım’ı seversiniz/sevmezsiniz; ama onun hayatını ortaya koyarak doğru bildiğini haykırmak huyu, ibret olmuştur herkese.
Söyledikleri doğruydu... Her şey hukukta başlayıp hukukta bitmiyordu!..
Konjonktür, büyüklerimizin duruşları, gözümüze sokulan belgeler vardı mesela...
Galiba o sıralarda, özel yaşam, yayın yasağı, gizlilik ilkesi falan icat edilmemişti.
Ekrandan sayfalardan bir kısmı düpedüz yalan, bir kısmı “işe adam değil adama iş mantığı ile esnetip uzatılan”, bazıları kanaate dayanan o tapelerin/bilgilerin/gizli(!) belgelerin doğruluğuna kalıbını basan, coşkuyla savunan “fahri savcılar” tam gün çalışıyorlardı - ki, aynı adamlar bugün “komplo” diyorlar utanmadan.
Benim Üç Temmuz’dan bir hafta sonra anladığımı, kanaat önderi geçinen vatandaşlar iki buçuk yıl geç söylüyorsa, ya zekalarında hata var ya da ahlaklarında.
***
Şike davasında şike yapılmıştı.
Adalette hata olabilirdi ama polisin delil yaratması, süslemesi, savcının o delilleri köpürtmesi, yargıcın diğerlerine katılması, tüm bunların futbolda olması çıldırmanın son safhasıydı.
İnsanların nihai güvencesi hukuk, toplum mühendisliği adına birilerini derdest etmek için alet ediliyordu... Futbol gibi “siyasi çıkarı hayli dolambaçlı” bir yol bile pervasızca kullanılıyordu.
Futbolda şike varsa, yakalanma şansını da kaybettirdiler ama kimin umurunda!
Biz kaykıramadık, mırıldandık... Ensemizdeydiler.
O günlerde yazdığımda, Vali, Emniyet, Organize Şube, malum medya kovulmam ricasıyla az başını ağrıtmamıştı gazete yöneticilerimin.
Gün geldi, devletimizi yönetenler söyledi.
***
Bu arada bir yıl yattı Aziz Yıldırım.
Kısa bir süre önce de “tekrar yatmak için” tatilini yarım bıraktı geldi... Savcıya saygı duymasa da hukuka saygılı.
Bugün yarın tekrar yatacak...
Dile kolay... “Komplo var” diyeceksin, yaşamının 60 yılı geride kalmış komplo kurbanı adamın “içerde beklemesine” göz yumacaksın.
Neden?
Madem komplo, madem yapanlar “çete” mensupları, 366 gün yetmedi mi?
***
“366 gün yetmedi mi”?..
Normal bir hukuk devletinde bu lafı söylemek kadar “terbiyesizlik” veya “salaklık” olamaz!
Lakin devleti yönetenlerin itirafı ile “hukukun bir çete tarafından ele geçirildiği, diledikleri adama komplo yapmaktan çekinmedikleri” ülkede, salaklık sadece hukuka güvenmek oluyor ne yazık.
Terbiyesizlik ise “yatsın beklesin” demek.
Peki çoluğuyla, çocuğuyla, hayalleri, pojeleri, Fenerbahçesiyle, Aziz Yıldırım ne olacak?..
Girer ve çıkar!
Neden?
Çünkü bu memlekette hukuk bitse seçim bitmez!
***
Bu olay da burada bitmez.
Milyonların gönlündeki bir kulübün başkanı suçlu diye içeri alındıktan sonra içeri alanlar suçlu ilan edilip, başkan hukuk mağduru olarak içerde yatacak ve bu iş sittin sene kurcalanmayacak.
Hayaldir hayal.