Skoru hiçbir sonucu etkilemeyecek yolun sonundaki bir derbinin “en fazla” futbol ayini gibi geçmesi, sahadan başka şey umursanmayıp sahada olup bitmesi beklenir değil mi?..
Galatasaray şampiyonluğu ilan etmiş, eleği asmış...
Fenerbahçe kupa finaline çıkmış Avrupa’yı garantilemiş...
Ama iş bitmemiş!
Bitmez de bizde...
Sanki uzun bir yarışın startındalar, sanki tüm sezonun kırılma noktası bu Pazar.
Çünkü çok iyi biliyorlar:
Bu bir “kazanma” maçı değil, “kaybetmeme” maçı... Amacı sahip olduklarını korumak. Kazanırsan aynı yerdesin, kaybedersen elindekinin bir kısmını yitirirsin.
Ne kadarı mı?
Kaybetmenin şekline bağlı!
Peki her yitirilen şey “kayıp” mı?
“Bademcik” mesela...
Neyse...
* * *
Açık söyleyeyim, hocaların, başkanların, bazı futbolcuların istikbali değilse bile, yeni sezona huzurlu başlamaları bu maça bağlı. Hatta bazılarının yeni sezonu görmesi...
Galatasaray 14 yıldır Kadıköy’de yenemediği Fenerbahçe’yi bu kez de dize getiremezse şampiyonluğun tadı tuzu kalmayacak.
Zor güç ayakta duran Fenerbahçe, bir de Galatasaray’a boyun eğerse rüzgara kapılmış iskambil kağıdından kuleye dönecek.
İşte budur bizim milletçe futbola armağan ettiğimiz “özel efekt”!.. Yeryüzünde kaç tane ulusun bitmiş ligindeki bir derbi bu kadar önemli olabilir ki?
* * *
Derbiden bahsedip tahmin söylememek, ne şiş yansın ne kebap ile topu taca atmak arası bir kaytarma olacağı için fikrimi yazmakla sorumlu hissediyorum kendimi...
Birincisi...
Kimseye keyif vermeyeceği gibi, kimsenin keyfini ve sokakların ağız tadını bozmayacak sonuç beraberliktir ama en zor ihtimal o gibi gözüküyor.
Yani bana öyle geliyor.
Müneccim değiliz tabi... Fakat maçı 11 kişi bitiren kazanacak gibi bir his var içimde.
Yani daha az gergin olan. Kim o?
Hadi adını koyalım; Galatasaray.
Fenerbahçeli olanlar köpürmeden önce devamını okusunlar!
* * *
Galatasaray maçı kazanırsa Fenerbahçe de “yarını” kazanır!
Nasıl mı?
Altına süpürülecek derbi zaferi ile dokunmuş bir halı kalmaz ortada da onun için.
Ne eksik, ne fazla, kim kalmalı, kim gitmeli daha açık seçik ortaya konur.
Aksayan bir şeyler var mı Fenerbahçe’de?
Var.
İşte onlar çıkar meydana.
Teşhis tedavinin yarısı; takım tedavi olsun istemez mi Fenerbahçeli?
*Dikkat... Bunlar “temenni” değil “tahmindir”. Yanılma payı % 51!..
BAŞSAĞLIĞI
Bursaspor Başkanı rahmetli İbrahim Yazıcı’nın kaybı dolayısıyla ailesine, camiasına ve futbolumuza başsağlığı, İbrahim Yazıcı’ya rahmet dilerim. Mekanı cennet olsun.