Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fenerbahçe asbaşkanı Ali Koç’un Eskişehir beraberliğinden sonra “rakibe yazık oldu” demesi, “bayram tebriği” gibi her spor adamı tarafından tek tek kutlama gerektirecek bir şey mi?
Fenerbahçe özelinde öyle ise “tebrik” değil “tenkit” bence...
Çıtanın yerlerde süründüğünün delili !
Yeryüzünde futbol adına söylenecek en normal, en sade, en gerçekçi ve en düz laflardan biri oysa “Bizim kaleci topu içerden çıkardığı için maç berabere bittiyse yazık olmuş Eskişehir’e” cümlesi.
Bu kadarı bile toplumsal huzura ve sevince vesile oluyor, tek tek tebrik gerektiriyorsa vay halimize.
* * *
Lakin kutlama ve takdir furyasının bir başka “boyutu” daha var bence.
Sayın Koç, Eskişehir stadındaki son düdük ardından “negatif” bir beyanat vermediği, birilerini suçlamadığı sürece, öyle dursa bile avuçlar patlayacak kadar alkışlanacaktı.
Mesela aksırsa ve cebinden çıkardığı bir mendille burnunu silse, yine:
“İşte yönetici, sakız gibi mendili ve vakur duruşuyla Fenerbahçe’yi çok iyi temsil etti”!
Çünkü medyanın bir “borcu” vardı Ali Koç’a!..
Evet, borç.
* * *
Bir hafta önce Divan Kurulu’nda ilk kez söz almıştı Ali Koç.
Ve Fenerbahçe yakın tarihindeki en büyük makas değişikliğinin işaretini vermişti:
“Yaptıklarımızın tamamının doğru olmadığını biliyor, olumsuz sonuçları gidermek için çalışıyoruz” demişti.
Ortada başarısızlık varsa, bir sorumlu aranıyorsa adres göstermişti:
“Yönetim olarak biz”!
“Yazık oldu Eskişehir”e” ne ki... Futbolun anayasasını yeniden yazmaya başlamıştı orada.
Bunun önemini ıskalamış veya makas değişikliğini sezememişti futbol kamuoyu.
Asıl tebrik gerektiren oydu.
* * *
İsterseniz “rahatsız edecek bir teoriye” de çevirebilirsiniz geciken tebrikleri...
Ali Koç Divan Kurulu’nda Fenerbahçe yönetim geleneklerine aykırı, modern yöneticiliğin tam ortasından konuştuğunda, Başkan’ın tepkisinin ne olacağını bilmedikleri için kulağının üstüne yatmış olabilir kanaat önderlerimiz.
Buna “Bekleyelim görelim” taktiği de diyebilirsiniz, duracağın yeri belirlemek için zaman kazanmak da.
Görüldü ki, sayın Yıldırım sayın Koç’u reddetmiyor...
O zaman, Eskişehirspor maçından sonra sadece dursa veya burnunu silse bile alkışlar gelecekti Ali Koç’a.
Tebrik normal de koro halinde olunca “riya” kokuyor.
* * *
Biz yine “gazetecilik” görevimize dönelim ve sayın Koç’un alkışlanan beyanatında eleştirilecek iki noktayı gösterelim:
Birincisi, bu kadar doğru ve yalın bir açıklama için yöneticisini göklere çıkarmak, Fenerbahçe’den kötü beklentiler içinde olup hayretlere düşmek anlamına gelir ki, haksızlıktır. Fenerbahçe’yi yönetenler aynıdır ama hırçın huylar geride kalmıştır.
İkincisi, sayın Koç’un yaptığı doğrudur, iyidir, güzeldir ama mükemmel değildir. Mükemmel yönetici kulübünün çıkarı veya rakibinin hakkı için bile olsa saliseler içinde karar veren hakemi zor durumda bırakmayandır.
O günler gelecek diye umalım. Buna da şükredelim.