Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şayet Melih (Gökçek) bey haklıysa ve Futbol Federasyonu küme düşürdüğü Ankaraspor’un “ortaklarına” 300 milyon euro tazminat ödemek zorunda kalırsa, bizim de Milli Takım, Dünya Kupası’na gidiyor mu/gidemiyor mu gibi dertlerimiz biter; zira beş sene boyunca oynayacak top bile bulamaz milliler.
Nerede kaldı “gidilemeyen turnuvaya” maç başına primler.
Evet... Küme düşürülen Ankaraspor’un marka değeri, yatırımları, lisans paraları ve muhtemel gelirleri sayın Gökçek’in hesabıyla 300 milyonu bulurmuş.
Ve Ankaraspor Şirketi’nin hissedarları dava açıp bu parayı çatır çatır alırmış.
En doğal haklarıymış.
Sahi, kimdir Ankaraspor’un ortakları?
Borsa’dan öğrenemiyorsunuz, işlem yapılmamış. Ticaret Sicil’den bilgi alamıyorsunuz; yetki belgesi lazımmış. Ankaraspor’u yaratan, büyüten, yücelten Melih Gökçek bey ise bilmiyormuş!
Hayret etmeyin, resmi açıklaması bu:
“Valla büyük kısmı bir şahsın üzerinde. Şirket kurulurken belediyedeki müdürlerimden bazılarını da ortak yapmıştım” diyor.
Yani bu hesapla Ankara Belediyesi’ndeki “atık su”dan sorumlu bir müdür, belki 20 milyon milyon Euro tazminat alacak Futbol Federasyonu’ndan!.. Asfalt müdürü 15 milyon Euro mesela... Zabıta müdürü 10...
Gel cüzdanıma kon!..
“Büyük hissedar” her kim ise sayılı zenginlerimiz arasında olacak dava kazanılırsa...
Bu durumda...
Beşiktaş’a kan ter içinde hizmet verip üzerine 60 milyon Euro ödeyen Yıldırım Demirören’e bir daha “işadamı” demeyin. Eli cebinden çıkmayan Aziz Yıldırım’a da... Adnan Polat’a, Özhan Canaydın’a sanayiciliği, ticareti yasaklamak lazım.
Başkanlık hiç yapamazlar. Eloğlu para kazanıyor, onlar kulübü borca sokuyorlar!
Yükselen değer, Ankara Büyükşehir Belediyesi müdürleri. Adamlar kulübün yerini bile bilmeden sıfır yatırımla milyonlarca euro kaldıracaklar.
Ne yaptılar?
Şirket kurup, batmasına neden oldular!
Lakin 300 milyon Euro kâr.
Bakın, buna “mükerrer satış” denir. Hani bazı mütahitlerimiz aynı evi iki üç kişiye satalardı ya... Öyle.
Ankaraspor mevcut varlıklarına ve marka değerine nasıl ulaştı?..
Birincisi naklen yayın gelirleriyle... Halkın ödediği paralardan.
İkinci büyük kalem; Ankara’nın hafriyat işlerinden kazandığı para. Belediye müdürlerinden biri o hafriyatlarla görevlendirilse, aynı para belediyeye dönüp hakla gitmeyecek miydi? O da halkın parası.
İnkar ediliyor ama Belediye’nin cebinden çıkan varsa, o da halkın... Hatta sayın Gökçek’in mesaisi bile.
İstese de istemese de halka satmışsın Ankaraspor’u.
Ama tapuda sahipleri başka...
Melih Gökçek beyin iddiası gerçekleşip Federasyon 300 milyon Euro tazminat öderse, bilinen bazı müdürler ve bilinmeyen birilerine gidecek bu servet.
Peki Federasyon’un parası nereden?
O da halktan. Milletin ta kendisinden.
Halk, Ankaraspor’un parasını ikinci kere ödeyecek ve elinde kalan sıfır! Maça bile gitmedi ki, “O kadar zevk bedava mıydı” diyelim.
Bu arada, Ankaragücü Melih beyin oğluna hediye.
Aslında kamu vicdanını en çok rahatsız eden bu “hediye” kısmı unutuldu, tartışılmıyor bile. Hukukun labirentlerine girdik bir kere.
Hukuk ne der bilemem ama guguk kuşları bile yemez bunları.