Anneme yönetici olduğumu söylemeyin
Kütahyalı futbolcular, para sorununu formalarını sahaya bırakarak protesto etmişlerdi
Bizim bildiğimiz futbol yöneticisi, koca parasıyla alışverişe çıkmış insafsız ev hanımı gibidir.
Tek farkla... Burada “kaynak” beyin maaşı değil, kulüp gelirleridir.
Yönetici alır. Olmazsa bir daha, bir daha... Para yetmezse ya borçlanır ya cebinden verir. Tabi “ayrılık” durumunda geri almak üzere.
Son muhasebede, anlı şanlı bir hizmet ve sıfır maliyet vardır.
Peki siz hiç kulüp borçları yüzünden evindeki eşyalar haczedilen yönetici duydunuz mu?
Ama oldu. Kütahya’da.
Bu bir milat.
Çünkü bundan sonra kimse yönetici olmak istemez; olanlar da “Anneme söylemeyin” diyebilirler. Şayet valide hanım SSK’daysa.
Kısaca;
Ya Kütahya’daki “haciz” yanlış...
Ya da futbolun gelmiş geçmiş tüm yöneticileri yanmış!
Kapanmamış bir kulübün SSK borçları yüzünden beş sene geriden başlayarak icraya verilen 135 Kütahyaspor yöneticisi “içtihat” olup örnek alındığı takdirde, Türkiye’de yöneticilik şapkası takmış binlerce kişi icralık olacak. Evine haciz gelecek. Ödeyemezse hapse girecek.
Burası Türkiye. Hangi kulüp borçsuz sanki?
“Ödesinler keratalar, Kütahyaspor’la hava attılar” da diyemezsiniz bu insanlara.
Hangi hava... Bütün Anadolu kulüplerinde olduğu gibi yöneticilerin çoğu hatır gönülle, hatta zorla Kütahyaspor’un yönetim koltuklarına oturmuş zamanında.
“Ne biçim Kütahyalısın sen” sorgulaması yüzünden kimi işini gücünü aksatmış, kimi ailesinden zaman çalıp Kütahyaspor için harcamış.
Örnek çok... Mesela Murat Cengiz. Futbola sevdalı. Amatör Kulüpler Konfederasyonu Kütahya Başkanı. “Görev seni bekliyor” demişler kıramamış. Alt yapı için çalışmış.
Şimdi hissesine düşen borç 5 bin lira.
“Ufak para” demeyin; Murat Cengiz emekli ve eline geçen, ayda 700 lira.
700 lira maaşla 5 bin lira borca girene sayın Başbakanımız “şüpheyle” bakar, ama memleket sevgisi işte... Bu işte bir yanlışlık yoksa, her namuslu vatandaş gibi takside bağlayıp ödeyecek borcunu.
Lakin, Türkiye’de öyle kulüpler var ki, borçlarını değil eski yöneticiler, torunları ödeyemeyecek durumda.
Kütahya’da yöneticilik denilen hobinin anayasası baştan yazılıyor şu sıralarda. Dünyanın en tehlikeli meşguliyetleri arasına katılıyor futbol yöneticiliği. Uygulama yurt çapında yaygınlaşırsa iflaslar ve aile facialarına hazır olun.
Bundan sonra Anadolu’dan yönetici çıkar mı?..
Lütfen ciddi olun.
Milletvekili başkan borçtan muhaf
Bitmedi. Kütahya’da yaşananlar gerçek bir Aziz Nesin öyküsü gibi:
2003 yılından beri, Kütahyaspor yönetim kurulunda bulunmuş herkes SSK müdürlüğü tarafından icraya verilirken, sadece bir kişi borçlu listesine yazılmamış:
2003 sezonunda Kütahyaspor’un başkanı Hasan Fehmi Kınay.
Kim mi? AKP Kütahya Milletvekili.
Sanmayın ki, “müruru-u zaman”dan falan kurtardı. Yukarıda adı geçen emekli Murat Cengiz, Kütahyaspor alt yapısında bedavaya terlerken sayın Hasan Fehmi Kınay başkandı.
O sezon kulüp tarafından yapılan 85 bin lira SSK borcu 20 kişi yerine 19 kişiye bölündü ve emekli Murat Cengiz’in hissesi biraz daha arttı.
SSK hata yapmış olmalı.
Başbakan kandırıldı
Yine bitmedi. Yerel seçimler öncesi sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan Kütahya’da halka seslendi. Elbette şehrin spor kulübü kaşkolu boynundaydı.
Ancak, kaşkol “Yeni Kütahyaspor” diye bir kulübündü. Yeni Kütahyaspor diye bir kulüp ne Başbakan kaşkoluyla halka seslenirken vardı ne de şimdi var.
Başbakan kandırıldı.
Dediğim gibi...
Aziz Nesin sağ olsaydı, Kütahya dosyasını koltuğumun altına alır, onun oğlu benim dostum Ateş Nesin’in koluna girer “Beni çabuk babana götür” derdim.
Ve büyük ustaya sorardım:
“Hocam hani yüzde 60’ımızın kafası az çalışırdı? Baksana SSK’dan milletin vekiline, kulüp başkanından belediye başkanına kadar herkes cin gibi”.