Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Aykut Kocaman’ı bilirsiniz Futbolculuğunda olduğu gibi hocalığında da zeki, çevik ve ahlaklıdır. Hakkaniyet dilinde değil kalbindedir. Onurludur. Prensip sahibidir.
Dobradır, iş ahlakı zirvededir Aykut Kocaman’ın.
Hatta bu özellikleri yüzünden, teknik direktörlük gibi zamana ve zemine göre “esneklik” gerektiren, bazı konuların “inanmadan savunulması” lazım gelen, kimi zaman “eyyam” kimi zaman “gaddarlık” içeren ince nakışlı insan idare sanatında “dezavantajlı” kabul edilir.
Ama o da ne?..
* * *
Bir talebesi çıkıyor, sahada takım arkadaşlarını terörize ediyor. Yetmiyor, soyunma odasında hocasına dayılanıyor.
Fatih’in fedaisi mübarek; alayına gider yapıyor!
Bir dedikoduya göre hocaya yumruğu savuruyor, ama tutturamıyor! Allah’tan sahada montu çıkarıp atmış hoca, daha rahat “eskiv” yaparak kurtuluyor herhalde kroşeden...
Nedir Aykut Kocaman’dan beklenen?
Talebesini ayağının altına alıp dövmesi değil tabi... Biletini kesmesi.
Öyle yapıyor:
“Emre Belözoğlu ile işim bitmiştir”.
Ama o da ne?
* * *
Metris’ten bir haber...
“Emre özür dilesin, Aykut affetsin”!
Neyse... “Emre’cim seni sinirlendirip kendime saldırttığım için özür dilerim” gibi bir açıklama istenmiyor Aykut Hoca’dan!
Yahu nasıl affeder?.. Soyunma odasında olaya şahit olan futbolculara bir daha nasıl dinletir kendini, ileri gidene/disiplinsize nasıl ceza verebilir, nasıl devam edebilir ince nakışlı insan idare sanatına bir daha?.. Üstelik Fenerbahçe gibi “spekülasyon üretim merkezi’nde?
Ama o da ne?
* * *
“Eyvallah”diyor prensip sahibi Hoca. Yüzde biri için istifası cebinde dolaşan adamdan “Peki”!..
Ardından Fenerbahçe’de sportif direktörlüğe Oğuz Çetin’in getirileceği dedikodusu çıkıyor -ki bence çok iyi olur. Ama aynı yoldan gelip Daum’un yerine geçen Aykut Kocaman, bir zamanlar kendisine ait olan bu görevi ve yetkileri nasıl paylaşır başkasıyla?
Nasıl razı olur tenzil-i rütbeye?
Evet... Şu son haftada üç kere istifa etmesi gerekirdi bizim bildiğimiz Aykut Kocaman’ın!..
Peki neden boyun eğiyor?
* * *
Herkes düşünüyor taşınıyor, yanıt bulamıyor ki, beni de sevgili çalışma arkadaşım Ediz Sırapınar uyandırmasaydı ben de aynı durumdaydım.
Ediz’in analizine fena halde aklım yattı, sizinle paylaşayım:
Aykut Hoca, geçen sezon “alnının akıyla” kazandığına inandığı şampiyonluğun, bazı “masa başı takviyelere” bağlanmasını bir türlü hazmedemiyor ve ne olursa olsun bu sezonu Fenerbahçe’nin başında şampiyon olarak bitirip geçen şampiyonluğu kutsamayı, kendi kariyerini aklamayı, hocalığını kanıtlamayı istiyor.
Hatta, ondan sonra bırakabilir bile hocalığı.
Mantıklı... Aykut Kocaman’ın bu koşullara katlanması ve şampiyonluktan sonra hocalığı bırakması için bundan başka hiçbir geçerli sebep olamaz.

Haberin Devamı

Gökhan Gönül hata yaptı!

Haberin Devamı

Trabzonsporlu Aykut kırmızı kart görürken “faul mağduru” Gökhan Gönül’ün maçın hakemi Cüneyt Çakır’a gelip “Bana dokunmadı hocam” demesi “fair play” çerçevesinde değerlendirilip Gökhan göklere çıkarılabilir elbet...
Ama sonuçları açısından berbat bir girişimdir. Çünkü cehennemin yolları iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir.
Bir kere hakemi darağacına göndermiştir Gökhan.
İkincisi, oyun kurallarını dejenere etmiştir!..
Gökhan’ı yaptığı doğruysa, ne olmalı bundan sonra?..
Hakem kartını çıkarmadan evvel tarafların bilgisine başvuracak, olaya şahit olan takım arkadaşlarından ifade alacak, sahanın ortasında mini celseden sonra kart ya çıkacak ya cepte kalacak!..
Böyle saçmalık var mı?
Sahada yetkili hakemdir. Gördüğüne inanıyorsa yanlış olsa da sineye çekilir. Ancak sorarsa doğruyu söylemek gerekir.