Sayın Aziz Yıldırım kimin şiiriyle seslendi Genel Kurul’a? Hz. Mevlana...
Seçmenlere karşı “Minareler süngümüz” diye başlayacak değil ya... Sevgi ve barış timsali Mevlana’dan “yeni”yi kutsayan bir şiir:
“Dünle beraber gitti cancağızım.
Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım”.
* * *
Hurraa... Alkış kıyamet.
Başkan “eski” olabilir, söylemler ve eylemler yeni! Yenilenmek için yeni bir başkana gerek yok demek ki.
Başkan’ı yenilemedik, Başkan kendisini yeniledi.
Algılama böyleydi.
Peki, “yeni” ne söyledi Aziz Yıldırım?
“Betonu bıraktım. Üç sene üst üste şampiyon olacağız”!..
Bunun neresi yeni?..
* * *
Tam tersi... Aziz Bey’in, Fenerbahçe’deki iktidarı kadar eski. Hatta “beton devri” öncesi!
Her Fenerbahçe başkanı gibi işe şampiyonluk vaadiyle başlamadı mı o da?
Sonra yine... Sonra yine...
Sonra... İlk defa “yeni” bir şey söyledi ve “Tesisleşme” dedi.
Yani, kronolojik açıdan “Beton” şampiyonluktan daha yeni.
Madem ki, “Yeni bir şeyler söylemek lazım” şampiyonluğu da, betonu da aşmak lazım gelirdi?
Oysa bugün, gerisingeri:
“Şampiyon olacağız”!
Bir dahaki seçimde “yeni” bir şey söylemiş olmak için “Dört sezon şampiyon olacağız” mı demesi lazım Başkan’ın?
* * *
Hadi, “sandık” farklı ortamdır. En eski laflar en yeni gibi allanıp pullanıp sunulur. Biraz da “oy sahiplerinin” taleplerine göre konuşulur dedim.
Bekledim.
Bakalım Mevlana’dan aldığı ilhamla başka ne gibi “yeni” söylemleri olacak...
Gecikmedi geldi:
“Süper Lig’e yabancı hakem gerekli”!..
Görünüşte çok radikal bir fikir değil mi?
Ama niyet “eski”... Hem eski hem de köhne!
Sayın Yıldırım da bal gibi biliyor bu saatten sonra yabancı hakem konusunun gündeme gelemeyeceğini. En azından yöneticisi Abdullah Kiğılı canlı yayında bir metre mesafeden dile getirdi:
“Avrupa’da böyle bir uygulama yok”.
Olmasın.
Zaten yabancı hakemi kim istiyor ki?
Maksat, hakemlere “aba altından sopa göstermek”. Yavaş yavaş “eski Aziz Yıldırım” haline gelmek. Sertleşmek. Biraz da korkutmak ödlek olanları.
* * *
Hakemlerin kulağına kar suyu kaçmış olmalı:
Çünkü “Yabancı hakem” lafının meali, “Fenerbahçe’yi üzerseniz taksitlerinizi ödeyemezsiniz” demek!
Bu mu “yeni”?
Sadece hakemlere oynamanın post modern şekli.
Ardından Federasyon ve MHK bildirileri.
Resmen geriye gidiyor sayın Yıldırım. Mevlana’dan daha geriye giderse şaşırmayın. Hun hükümdarı Atilla’nın söylemlerine falan. Belki Cengiz Han.
* * *
Hırçın olacak mecburen... Ki, bu durum “yeni” değil bir hayli “eski”dir.
Üstelik Mevlana ile de taban tabana zıttır.
Eee kolay mı üç sene üst üste şampiyonluk sözü vermek? Kolay mı Süper Lig’i o kıvama getirmek. Nakış gibi işlemek gerek.
Var mı Aziz Yıldırım’ın bir suçu?
Hayır!.. Onu da pek çok siyasetçimiz gibi “bu güzel sandıklar” geriletti.
Fenerbahçe’ye çağ atlattı, yetmedi.
Şampiyonluk istediler.
Aziz Bey’in denenmiş ve başarılı olmuş yöntemi de belli.
Siz bakmayın “Yeni şeyler söylemek lazım” dediğine... Fenerbahçe karar verdi, başkan eskiye dönüyor. Hz. Mevlana bir seçim motifiydi.