Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şenol Hoca, karşısında kırk basın mensubu otururken, hala benim kulağımı çınlatınca üzüleyim mi, sevineyim mi bilemedim, ama konuya açıklık getirmeliyim:
Şöyle bir bölüm var basın toplantısında:
Soru: Susturulduk dediniz. Futbolun kurumları, baskı altında kaldı dediniz (...)
Yanıt: Susturulmak şu; benim söylediklerim farklı aktarıldı. Bu da bir nevi susturulmaktır. Bunu yazanlardan biri Ercan Güven. “Bırakacağım” söylendi. Sonra üzerimize saldırıldı. Oyuncularımı istemediğim, güvensizlik havası yaratılmaya çalışıldı(...)
Sevgili Hocamızın kastettiği yazıda söz konusu bölüm şu:
Zirvedeyken acı çeken Trabzonspor’un akordunu bozan asıl neden epeydir kaynadı gitti:
Durduk yerde “Şampiyon olursak takımı bırakacağım” demişti Şenol Hocam!..
Nasıl bir motivasyon için bu açıklamayı yaptı belli değil. Zamanı hiç değil. Dayanışma, ekip ruhu, falan derken baştaki adam çıkıyor “Erken eyvallah” diyor. Talebeleri Hoca’yı çok seviyorlarsa “gitmesin” diye şampiyon olmamaları lazım demek ki.
* * *
Şimdi benden de bir soru: Bunun neresi susturulmak oluyor?
Haber medyada çıkmış. Türkiye okumuş, izlemiş; “Güneş şampiyonluktan sonra bırakmak istiyor”.
Olur’a... Zirvede ayrılmak, yerini gençlere açmak, tam da futbolun filozofuna yakışacak bir eylem. Malumunuz, o sıralar Şenol hocamız Uzakdoğu felsefelerinden örnekler sergiliyor.
Zaten habere itiraz etmiyor. Susuyor.
Ben de diyorum ki, “Daha lig bitmeden bırakmaktan bahsetmek ne anlama geliyor”?
Ve “Sevgili hocamız bundan motivasyon mu umuyor”.
Devam ediyorum: “Umuyorsa hata ediyor”.
Yine suskunluk!
“Ben bırakmaktan bahsetmedim” falan gibi bir açıklama yok.
Lig bitiyor. Şenol Hocamız “susturulduğunu” iddia ediyor ve basındaki baş “susturucu” olarak beni ilan ediyor.
Üstelik birkaç dakika önce sarfettiği “Bizim de hatalarımız oldu. Teknik- taktik, transferler, medya ilişkileri ve hakemler ” cümlesini yok sayarak.
İşler iyi giderken hocalık, filozofluk, akil adamlık ne kadar kolaydı değil mi?
Lakin işin kıymetlisi, tersine döndüğünde de aynı frekansı tutturmak.
Trabzonspor benim yüzümden şampiyonluktan olmuşsa, yazılarıma “kudret” vehmederek övünmem elbet...
Sadece Trabzonspor’un ve Şenol Güneş’in “kırılganlığına” hayret eder üzülürüm o kadar. Benden susturucu, el freni, kampana, disk, balata, falan olmaz hocam....
Arada sırada “kendine baktığın” dikiz aynası desen, tamam.