Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hani “tarih yazmak” diye bol keseden kullandığımız bir klişe vardır ya... İşte ondan; klişe mılişe; resmen tarih yazıyor Beşiktaş.
Borç çok, para az, taraftar “yarım ağız”...
Yakın geçmişe bakın:
Sezon başında oynayacak stat bulamadı, “Potansiyel Başkan” düzeyindeki yöneticileri filikasız suya atladı, başka geminin kaptan köşküne yerleşti. UEFA yakasına yapıştı.
Ama pas etmek yok. İkinci Dünya Savaşı’ndaki İngiliz fabrikaları gibi tepeden bomba yağarken haldır haldır çalışıyor Beşiktaş fabrikası.

Yıldız mı lazım?.. Ekiyor, dikiyor, çapalıyor, suluyor, kendi yetiştiriyor.
Samet Aybaba “futbol tarımını” iyi biliyor.
Yönetici portföyü mü daraldı?.. Camia arıyor, tarıyor, boşluğu “en iyisi” ile dolduruyor.
Mesela Ahmet Nur Çebi.
Geçen gün ekranda dinledim. İlk defa maç çıkışında kan ter içinde ve burnuna dayanmış boğmak üzere mikrofonlar olmadan...
Dinledim ve sevindim Beşiktaş adına.

Sertlikse sertlik, mertlikse mertlik, hepsi hoşgörü, nezaket parantezinde.
Muhterem yorumcularımız eleştirecek bir şey buldu tabi!
Neden “Quaresma rakip ceza sahasında kontak kapatıyor” demiş Beşiktaş yöneticisi... Resmen Samet Aybaba’nın yetki alanına girmiş. Hoca Fatih Terim olsa böyle laf edebilir miymiş!
Normal koşullarda haklılık payı olabilir.
Lakin söz konusu “4 milyon Euro nakit, on katı psikolojik” ise ve teknik direktör ile yönetim “ortak bir operasyon” yönetmekteyse, bunun adı yetki alanına müdahale değil “dayanışma”, “tamamlama”, “bütünleşme”dir ve tebrik etmek gerekir.
“Biz hocanın arkasındayız, hoca da bizim” klişesine gerek kalıyor mu artık?

Evet... Beşiktaş, sonu sadece maddi zararla değil, takım üzerinde tribün baskısıyla, hatta “kırılıp dağılma” ile bitebilecek Quaresma sorununu çözmeye çalışıyor.
Hem de “size-bize” rağmen.

Quaresma resmen tribün korkusunu koz olarak kullanıyor taleplerinde direnmek için. Vakit kazanıyor ki, takım kötü bir sonuç alsın, tribünler adını bağırsın, yönetim ile hoca boyun eğsin, “istediği zaman ve istediği kadar” oynayacak Quaresma’ya razı olsun.
Yönetim ve Aybaba da direniyor ki, takım dengelerini bozacak parasını gidip Rusya’da, Katar’da falan arasın Quaresma... Olmuyorsa, boyun eğsin, fiyat kırsın, yıldız kaprisini bıraksın, sahada sadece şov yapan değil savunmaya da katkılı, koşan bir Quaresma olsun; olacaksa.

Bana sorarsanız Samet Aybaba ve Yönetim, sadece Quaresma ile menajerine karşı değil “size-bize” de rağmen başarıyla yönettiği operasyonu kazanacak ve hocanın beklediği görevleri yerine getirme şartı ile sahaya çıkacak Quaresma, Beşiktaş’ın “çileği” olacak.
Giderse “ekşi çilek”.
Kalırsa “lezzetli” olarak.
Ama asla “pahalı, tatsız” ve “mecburiyetten” değil.

Duyum, fıslama, sızdırma falan yok.
Tamamen bana ait bir öngörü.
Samet Aybaba’nın bir telefon mesafemde olmasını ve her soruma politikasız yanıt vereceğini bilmeme karşın, özellikle aramadım ve kendi fikrimi yazdım.
Çünkü uzun ayrılıktan sonra yuvasına kavuşan Aybaba’nın ve uzun beklentilerden sonra kazanılan Ahmet Nur Çebi gibi mükemmel yöneticilerin titizlikle yürüttükleri operasyonda ellerini zayıflatmak istemedim.
Umarım gerçek hedeflerine ulaşırlar. Beşiktaş tarih yazmaya devam eder.