Emre Belözoğlu baba olduğunda “aklı başında çağı” şimdi başlıyor anlamında bir yazı yazmıştım.
Emre’yi ve eşini kutlamış Fenerbahçe ile Milli Takım’a “Gözün aydın” demiştim.
“Artık agresif Emre tarih olacak”!
Hurra!..
“Bu nasıl futbol yorumuydu”?
* * *
Birincisi, içinde insan olan her “iş”te duyguların rolünü ve gücünü bilmiyordu bazıları.
“Babalığın” ne olduğunu ise hiç...
Henüz evlat sahibi olmamışlardı muhtemelen.
Çocuğu olan, otomatikman “korunması gerekenler” sıralamasında üçüncü/dördüncü sıraya indirir kendini. Artık eskisi kadar “önemli” değildir. “İmparator” hizmetkar olmuştur. Egosu söner, kendini minik ayakların minik ellerin kelebek masajına, “ınga” müziğinin muhteşem notalarına bırakır, her gün gönüllü terapiye girer.
* * *
Gördünüz Emre’yi...
Bir milli maçı kendi milli takım kaptanını ıslıklayarak başlatan zavallı “takım hastalarını” görmezden geldi. Oynadığı sürede sahanın en iyisi oldu. Kazandırdığı penaltıyı o çirkin atmosfere rağmen kendisi kullanacak kadar olgun, kaleciyi ters köşeye yatıracak kadar becerikliydi.
Beleş bilet, avanta deplasman, hazırlop kimlik peşindeki “robotları” bilmem, ama insandan anlarım ayıptır söylemesi.
* * *
Bu arada... Klişe laf olsa da resmen “tarih yazıldı” Arena’da...
Emre’nin kişisel tarihinde olumlu milattır Estonya maçı...
Milli Takım ile seyirci ilişkisinde ise fecaat... Sonu “kimsesizler mezarlığı”!
Yitirdiğimiz şeylerin futbol üzerinden özeti bu kadar net olabilirdi.
Neden sınırsız yabancı
Bravo Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar’a!..
Helal olsun.
“Sözünün eri” adammış:
“Türk Futbolu’nun içinde bulunduğu ahval ve şerait” ne olursa olsun, kendisini seçtiren Kulüpler Birliği’ne verdiği sözü tuttu ve şu hengame arasında yabancı futbolcu sayısını “sınırsız” yaptı.
“6+2 önemli değil. Al alabildiğin kadar”.
Batıyor muyuz, refah dönemine mi girdik ben anlamadım. Her şey o kadar iyi olmalı ki futbolumuzda, ne kota, ne gümrük ne de sınır kaldı.
Ama sayın Aydınlar’ın unuttuğu bir şey var:
Milli Takım.
Ki, o Milli Takım bir federasyon başkanının birinci öncelikli işidir. Federasyonun vitrini ülkenin moral değeridir.
Bakınız. Futbol Federasyonu yabancıyı sınırsız yapıyor; Futbol Milli Takımımızın “yabancı” hocası bunun “berbat” bir uygulama olduğunu ima ediyor:
“Sahada 6 Türk futbolcu olmalı”!..
Olmazsa?
O zaman Milli Takım sahaya çıktığında 6 Türk futbolcu olur.
Yakındır.
DİP NOT: Futbol Federasyonu’nun sınırsız yabancı kararı, “müjde gibi” gelmiş olmalı şike şüphelilerine/zanlılarına...“Merak etmeyin eski tas eski hamam sürecek futbol” işareti çakılmış “ahde vefa” mesajı alınmıştır. Zamana zemine bakmadan “büyüklerin” talebini yerine getiren Federasyon mu ceza verecek o büyüklere?