Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bu memleketin sokaklarında, evlerinde, okullarında, kafelerinde ve dahi telefon muhabbetlerinde “birinci konu” nedir?
Çarpan elektrik zammı, uçan benzin fiyatları mı?
Adalet, eğitim sistemi?..
Suriye meselesi?
Hayır... Geçmiş-gelecek veya o günkü derbi.

BEREKET Mİ, DEHŞET Mİ?
Bakmayın futbolu sever göründüğümüze!.. Bizde, statlar da derbilerde dolar, “stor”lar da.
Esnafın yüzü güler, elektronik iletişim tavan yapar, gazeteler daha çok satar. Şu sıralar saçını bıyığını boyatıp lacivertleri dolaptan çıkaran kim bilir kaç yorumcu var!
Buyurun size bir ayda tam 12 tane derbi.
Bayram değil mi?
Hayır!
Çünkü “korku” var.
Tadı tuzu kaçıran, dağları bekleyen bir korku.

Haberin Devamı

ALTI MİSLİ TEHLİKE
Sebebi malum... Normal Lig’de ayda 2 derbiyi bile zor kaldırıyor bizim sinirlerimiz. Şişeler/sular/çakılar havada uçuşuyor. Polisler/kavgalar/parçalanan otobüsler futbolun önüne geçiyor.
Altı misli yoğunlukta derbinin, basit bir hesapla “iç harp gibi” olma ihtimali var.
Ne yapacağız peki?..

YÖNETİCİLERİN SÖNDÜRÜLEMEYEN EGOSU
Valla açık açık söyleyeyim. Gücü ve etkinliği oranında önlem almaya çalışan tek futbol aktörü “günah keçisi” medya.
Hâlâ Süper Final’in “olurunu-olmazını” tartışanları, olası yangını körüklemek için şike maceralarına gönderme yapanları ayırın bir kenara...
Bakın Şansal ağabey Fatih Terim, Aykut Kocaman, Şenol Güneş ve Tayfur Havutçu’yu stüdyoda bir araya getirdi, taraftarlara bir yol haritası çizdi:
“Sahaya çiçek bile atmayın”!..
Hocalar sağduyu sahibi. Futbolcular da fena değil. Bizler cayır cayır yazıyoruz, “Futbol bir oyundur” diye.
Lakin yetmiyor.
Böyle bir futbol bayramında, tam da “popüler olmakla aralarında sadece bir-iki cümle varken” yöneticilerin egosunu söndürmek mümkün olmuyor.

ŞAHİNLER: ADNAN ÖZTÜRK - HASAN YENER
Mesela, Süper Final’de son haftaya denk gelen Fenerbahçe-Galatasaray mücadelesiyle ilgili görüşleri sorulan Galatasaray’ın idari işlerden sorumlu başkan yardımcısı Adnan Öztürk, şampiyon olduğu takdirde sarı-lacivertli takımı alkışlamayacağını ifade ediyor.
“Hakaret etmem, küfür etmem, ama alkışlamam”.
Çok iyi!.. “O kısmını” taraftara havale ediyor her halde!
Trabzonspor Genel Sekreteri Hasan Yener çıkıyor, sarı-lacivertli kulüpten hiçbir şekilde karşılama beklemediklerini, söylüyor.
Görüp de yumuşamak var.“Kan davası” sanki!

Haberin Devamı

ÇİN MALI OYUNCAK!
Şu yönetici milleti bir şeyi öğrenemedi:
Taraftarın dikkatini çekmek, ilgisini arttırmak, takımı kucaklamasını sağlamak, onları itici güç haline getirmek için illaki “düşman” yaratmaya gerek yoktur.
Bu, en ucuz ve en tehlikeli yoldur.
“Çin malı oyuncak” gibi. Madem evlat gibi seviyorsunuz taraftarı, zehirlenmesin, kıymayın bari.
Hakiki ve biraz pahalı olan yol ise “duruş”tur. Kimi zaman kayıp, her zaman emek ve yıllar gerektirir.
Tıpkı Süleyman Seba’nın, rahmetli Özhan Canaydın’ın ve gençlerin hatırlamadığı birçok futbol adamınınki gibi.

ÖZEL HESAPLAR
Süper Final’e iki farklı açıdan bakabilir insanlar.
Birincisi bir ayda 12 derbilik futbol bayramı...
İkincisi ise yönetici bakışı!..
Yani, Galatasaraylıya göre ligde iki düzine fark attığı bir kulübe bile şampiyonluğu kaptırma ihtimali çıldırtabilir.
Trabzonsporlu, “geçen yılın kupa hesaplaşmasını bitiremediğimiz Fenerbahçe şampiyon olmasın da” diye hesap yapabilir.
Fenerbahçeli’nin tek hedefi Galatasaray’ın şampiyonluk kupasına uzanan eline vurmak olabilir.
Beşiktaşlı “ne işimiz var burada” diye işi agresifliğe dökebilir.
Sonuç?
Her zaman olduğu gibi bir bayram daha zehir olabilir korkusu sardı şimdi.
Aşılacak bunlar. Bakalım şimdi mi, yoksa daha çoook vakit mi var!