Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Bir bardak suda fırtına koparmak” diye buna denir!.. Arda, Milli Takım kampında sakatlandı ya; illa bir “suçlu” bulunacak. Olay Milli Takım antrenmanında yaşanmışsa, işe ay-yıldız’dan başlanacak.
“Fanatik”i yok nasılsa... Hatta seveni ve sahibi kalmasın diye uygulanan “master plan”dan birtakım “müspet” sonuçlar bile alınmış, Milli Takım’ın tutkunları neredeyse “ırkçılıkla” suçlanmaya başlamış...
Vurun abalıya!
Eloğlu, sanki Arif Karakaya...
Onu tanımazsınız. “Tek Gecelik Aşk” denilen bitkisine çiçek açsın diye 16 sene özene bezene bakan sabırlı bir Kıbrıslıdır kendisi. İşte “dünya” milli takımlarına böyle yaklaşıyor. Bizde, “futbolumuza ne kadar zararlı bir kurum bu Milli Takım” imajına tuzla koşanlar birbirini eziyor.
Sanki bu Milli Takım’ı İzmir’deki babasının tütün tarlasında hobi diye kurdu Mahmut Özgener. Hiddink de iş ortağıydı, ona teslim etti.
Açık söylüyorum Hiddink’in gelmesine de, geliş şekline de karşıydım, ama Arda’nın sakatlığı konusunda şayet “suçlu” varsa, Milli Takım teknik sorumluları en son sıradadır.
Şurada iki önemli maç yapacak, başarırsa biraz yüzünü güldürecek insanlarımızın... Bırakın Milli Takım’ın yakasını.
Ayak bileğindeki sakatlığına “iyileşti” raporu yazılan Arda’yı “mantık” ve “görev” gereği kampa davet etmişler; Arda bu kez kasığından sakatlanmış.
Davet etmeselerdi, “ayak bileği iyileşti” raporunu burunlarına dayar, Oğuz Çetin’in Fenerbahçeliliğinden dalar, Hiddink’in, Rijkaard düşmanlığından çıkardı aynı zevat.
Arda sahada düşüp kolunu da kırabilirdi. O zaman da “Sakat adamı niye zorluyorsunuz” diye soran çıkabilir miydi?
Çıkardı tabi...
Maksat “fırtına”... Su azmış-çokmuş fark etmez. Aslında su bile gerekmez. “Suyu kendinden” zatlar var bu piyasada.
Bakın, olası Marmara Depremi’ni önceden tespit edecek makine icat edilmiş, ama futbol denilen sert oyunda “olası sakatlıklara” önceden sinyal çakacak aleti duymadım ben. “Tahmin”e gelince, karıncaların depremi tahmininden öte geçemez bildiğim kadarıyla.
Sakın “Berbat durumdaki futbolcu, her an sakatlanabilir” edebiyatı yapmayın!..
Öyle futbolcular Laila’da dans ederken de sakatlanır, kadehi ağzına götürürken de.
Var mıydı Arda’da öyle bir sinyal?
“Vardı” diyen “delilleri gizlemekten ve Milli Futbolcu’nun sakatlanmasına sebebiyetten” zanlıdır. Milli Takım teknik ve tıp heyeti değil.


Schuster'in edep yeri !
Geldik Schuster’in “malum” yerine... Beklenenden çabuk oldu, ama beklediğim gibiydi doğrusu. Beşiktaş fena gitmiyor. Transferler de yerli yerinde...
Eee... Habersiz mi kalacağız Beşiktan’tan?
Alın size haberin hası:
“Schuster, gazetecilere edep yerini gösterdi”!..
Siz dua edin, Schuster “Belsoğukluğu oldu” diye vermediler haberi.
Şaka bir yana, “Aha size” demişse edepsizlik etmiş.
Lakin, paparazziliğin doğasında var bu...
Adamı sürekli kovalarsanız, edep yerini tutarken de görüntülersiniz, esnerken de, sifonu çekerken de.
Ne aradığınıza bağlı yani.