Beşiktaş-Galatasaray maçını ki, şampiyonluğun anahtarıdır ve anahtar Beşiktaş’ın elindedir- hangi takımın kazanacağından önce hangisinin “kaybedeceği” önemlidir!..
Evet... Bu maç kazanılmaz, kaybedilir.
Diyeceksiniz ki, “kaybetmeye niyetli olan mı var”?..
Elbette hayır...
Lakin, tarihiyle, taraftarıyla, gücüyle, kuvvetiyle benzer ekiplerin aralarındaki mücadelede, bazı “malum tasarruflar” hazırlar zaferi de yenilgiyi de.
Yanlış tarihlerde yanlış işler yapanların, yanlış tercihlerde bulunanların ve belgeli yanlışlarda ısrar edenlerin “yenilmeye” niyetli olduğunu kabul ederim ben.
En azından “önceliklerinin” bu derbiyi kazanmak olmadığını düşünürüm...
Çünkü yanlışlıkların farkına varmadıklarını iddia edip “zeka” sorgulamalarına girmeyi ne kendime yakıştırırım ne de kocaman kulüplerimizi yönetenlerin, teknik akılların, futbolcuların bunu hak ettiklerine inanırım.
Herkes istediği kadarını alacak bu derbiden!..
Beşiktaş-Galatasaray maçını kazanan olmayacak, öncelikle biri kaybedecek. Mimarları ise Beşiktaş’ta Mustafa Denizli, Galatasaray’da Yönetim olacak.
Nasıl mı?
Bu derbiyi de kaybederse, kariyerine artık yanında “Derbi Sorumlusu” bir yardımcı antrenörle birlikte devam etmesi gereken Mustafa Denizli’nin “ilginçlik” arayışlarına kurban gidebilir Beşiktaş açısından.
Bakmayın demeçlerine... Sabırlı davranmak, dörtlü savunmayı düzenli tutmak, gol yememeğe odaklanmak, sıradan önlemler; kesmez Denizli’yi.
“Kimsenin tahmin edemediğini yapmak” için Yusuf’u sağ beke çekiverirse şaşırmayın. Bir zamanlar bir fazla yabancı sürmüştü sahaya da hükmen yenilmişti. Bir gün fantezi olsun diye sahaya 10 kişiyle çıkmasından korkmuşumdur hep!..
“O zaman bu zamandır” deyip bir “umulmadık”la derbiyi kaybederse, Beşiktaş’ın sahaya yenilmek için çıktığını söyleyen abartmış mı olacak?
Gelelim Galatasaray’a... Değerli yönetimi uzun zamandır çaba harcıyor bu derbiyi kaybetmek için bence!..
Zaten şoke olmuş takımın hocasını sokakta bile dolaşamayacak hale getirmek için eziyor, çiğniyordu.
Derbi arifesinde ise muhtemel hocalara yemek randevuları veriliyor, gidecek futbolcular listeleri hazırlanıyor, kanı boşaltılıyor damarlarından Galatasaray’ın.
Kim bilir belki de haklılar... Yeni bir kan pompalamak için önce boşaltmak gerekir.
Yarını düşünüp bugünden vazgeçmek de bir tercihtir.
Yan etkilerine gelince... Galatasaray Yönetimi olarak “derbiyi kaybetmeye uğraştıkları” da söylenebilir. Galatasaray sahadan başı önünde ayrıldığında kim suçlayabilir Bülent Korkmaz’ı, futbolcuları?
Öyleyse, bir yanda Mustafa Denizli, bir yanda Galatasaray Yönetimi...
Kıran kırana bir maç.
Beşiktaş-Galatasaray derbisinin skorunu belirleyen “kazanan” değil “kaybeden” olacak derken biz de fantezi yapmıyoruz yani!
Haydi... İyi kayıplar.