Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Eğri oturup doğru konuşalım. Bu memleketi yönetenler, yönetenleri denetleyenler, en önemli en hayati örgütlenmelerin başındakiler, birbirlerine/ birbirlerinin kurumlarına/ yoldaşlarına/ tarihlerine/ misyonlarına ve dahi kimyalarına/psikolojilerine neler söylüyorlar?..
Çift poşetlik laflar...
Yetenek/ niyet/ beceri/ akıl, çakıl taşı gibi harcanıyor her gün.
Şeref/ haysiyet/ namus/ haftada bir Salı Pazarı’na çıkarılıyor.
Ekstra günlerde “çölde talihsiz bedevi ile kutup ayısı ilişkisi”...
Hakemin yakasına yapışmak, sinkaflı işaretler çakmak ne ki!..

Hayır... Eleştirmiyorum.
Kıyaslıyorum:
Bunun “yüzde biri”, futbolu yönetenler ve futbol örgütlenmelerinin başındakiler tarafından tekrarlansa ne olur?
Önce yeri göğü inletiriz biz:
“Kavgacı. Edepsiz”!..
“Savaş baltaları çıktı”
“Devlet uyuma, sustur şunları”!..
Biz spor medyası, “demokrasiden nasipsisiz” belli ki!
Sonra protestolar.
Kendi taraftarı bile ayıplar adamı.

Son örnek:
Galatasaray Başkanı Meireles vakasında fikrini söylemiş ve “adalet sekteye uğradı” demiş!
“Neee?..”
Çıldırmış galiba. Savaş çıkaracak sokaklarda!
Fenerbahçe Başkanı yanıt vermiş:
“Anlamlarını bilmedikleri kelimeleri kullanan bu güruhun son gözde kelimesi ise; Adalet”...
Tanrım bu bir felaket!
Artık statlara “ceset torbası” gerek.
Ekrandaki bir velet sözlüğe bakmış “güruh küçümsenen kalabalık anlamına gelir” diye körüğe yükleniyor.
Yahu bu ne hassasiyet?

Biz mi paranoyağız, yoksa 70 milyon partili, 70 milyon da taraftar toplam 140 milyon muyuz?
Futboldakiler “deli”, partililer baştan aşağı demokrasi bilinci!
Tersini düşünelim.
Söz konusu başkanlar/yöneticiler benzer lafları Meclis Kürsüsü’nden rakip kulüplere değil de rakip partilere söyleseler, “yavan konuşmaktan” partiden şutlanırlar.

Peki nasıl oluyor da siyasetçilere tapanlar “durumdan vazife çıkarıp” rakip partili avına çıkmıyor, rastladığı yerde ümüğünü sıkmaya çalışmıyorken yöneticilerine tapan taraftarlar uyarılıyor, tetikleniyor, ajite oluyor, saldırgan hale geliyor?
Bir dümen var bu işte.
Bir aymazlık, boşluk, çifte standart.
Belki şımarıklık!
Yoksa futbol kavgası bir rant kapısı mı?
Cezasız saldırganlık, yaptırımsız boşalım keyfi olmasın sakın?

Kim bilir... Belki de hata bizde; Medya’da.
Onlar yapıyor, biz hedef olarak futbolu geren yöneticileri gösteriyoruz. Mazur görüyoruz taraftarı.
Hatta mağdur.
Taraftara hoş görülü, yöneticiye önyargılıyız.
Var elbet bir sebebi!
Çünkü vakti zamanında “paralı asker” olarak kullanmışlar o insanları veya babalarını. Şimdi her işaretlerinde aynı mesajı alıyor formalı adamlar.

Durum buysa...
Mecburen:
Bir hafta, bir sezon değil “bir nesil” susacak yöneticiler.
Bir nesil taraftar, “gık” çıkarınca ceza görecek.
Algılama değişecek.
Ve sonra, belki, umarız, futbol yöneticileri birbirlerini eleştirdiğinde, taraftar gülüp geçecek.
Ama bugün değil. Bu nesil değil.