Fırat Aydınus’un “gaipten” gelen sinkafa, “ya şundadır ya bunda” yapıp, yanlış adama kırmızı kart göstermesi berbat tabi...
Peki, teşhis?..
Ya, üzerine yapılan yorumlar?..
Olay, “histeri” sınırlarını aştı, “cinnet” boyutuna ulaştı.
Devamı “linç”!
Böylesine travmatik futbol sürecine, böylesine ölçüsüz kanaat önderlerine yakışan da budur zaten.
Benim merak ettiğim şu:
“Futbolu sahadan gelen adamlar yönetsin” diyorlar bazen!..
Hangi adamlar?
Oynarken “maktul evlat”, emekliliğinde “makbul cellat” olanlar mı?
Sahadan gelenin sahadakini yok etmeye çalıştığı, insaf/hoşgörü/akıl yerine sadece “nefret ve kıskançlık” konulan bir sistemde mümkünü var mı?
‘Elebaşı’ Aykut Kocaman
Hakemin yanlış adama kart göstermesi üzerine topluma sunulan seçeneklere bakın:
a) Fırat Aydınus, Fenerbahçe’yi mahvetmek için kurulmuş çok büyük bir organizasyonun son tetikçisidir. Emir almış ve sahaya çıkmıştır. Caner’i suçsuz olduğunu bilerek atmıştır ki, Fenerbahçe kazanamasın, kaosa sürüklensin, ölsün, bitsin, tükensin!..
Bu fikrin elebaşı, futbol oynarken rakiple bile empati yapabilen ve bu yüzden cezalandırılan şimdiki Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman’dır.
Lakin, Aydınus’un tetikçilik karşılığında “ne kazanacağı” meçhul, kimin niye emir verdiği belli olmadığından biraz havadadır.
Olsun. Kitleleri ajite ediyor mu; siz ona bakın.
Av peşindeki kalabalık etoburlar
İkinci seçenek resmen “bel altı”dır.
Ve bel altı olduğu kadar doğal!
Evet doğal...
Çünkü doğada da iri av peşindeki kalabalık etoburlar kurbanlarını devirmek için önce bel altına çalışırlar:
b) Fırat Aydınus, eşiyle boşanmanın eşiğindedir. Hatta evin elektrik su paralarını bile ödememektedir. Bu yüzden kafası karışıktır ve duyduğu sinkafın adresini şaşırmıştır.
Bu iddianın sahipleri çeşitli spor programlarıdır.
“Bizi ilgilendirmez tabi” diyerek başlayan ve “Kimsenin özel hayatına girmem” diye devam eden yorum sahiplerinden Aydınus’un eski meslektaşı olanlar da vardır, aslında futbolu yönetmesi gerektiği iddia edilen çimene aşina futbol adamları da, futbola eklemlenmeseler “hiçbir şey” olamayacak insanlar da.
Yüzde biri kendilerine yapılsa ne kadar çirkefleşecekleri tecrübe ile sabittir ayrıca.
Makbul olan ‘eğri ve anormal’
Yahu, “Fırat Aydınus HATA yaptı” diyecek insan çıkmayacak mı?
“Hakem hatasıdır”.
“Cezasını çekecek”. O kadar.
“Bunlar futbolun içinde var” diyecek futbol adamı yok mudur bu memlekette?
Kimse demez!
Çünkü “doğrusu ve normali” budur.
Lakin bizde “eğri ve anormal” makbuldür.
Futboldan gelen futbol adamları faal süreçlerinde “mağdur” olarak öğrenirler, emekliliklerinde zevkle uygularlar.
O yüzden teknik direktör veya yorumculuktan öteye gidemezler. Gitmemeliler.