Hiç eğip bükmeyin, kılıfına uydurmaya çalışmayın. Ne diyor futbolun kuralları?..
“Diyarbakırspor küme düşer”.
Peki bu ülkenin “kural koyucuları” ile “kuralların koruyucuları” ne diyor?
“İdare ediverin yaaa”!..
Yasama, Diyarbakırspor’un yanında...
TBMM’de hangi parlamentere mikrofon uzatsan “Diyarbakırspor kümede kalsın” cevabı veriyor.
Yürütme keza...
Hükümet sözcüsü Çiçek, açık açık söylüyor. Başbakan Erdoğan, Diyarbakırspor’un düşmesini istemiyor.
Genel Kurmay Başkanı da aynı fikirde...
İstanbul Valisi de...
Dördüncü kuvvet Medya durur mu?
Koca koca kalemler önünü arkasını hesap etmeden Diyarbakırspor’a “ayrıcalık” istiyor.
Bu koşullarda Allah kimseyi Futbol Federasyonu Başkanı yapmasın!
“Maçı bitirmedi” diye hakemi bitirmeye çalışan Vali’nin ülkesinde, Diyarbakırspor küme düşürülürse, Federasyon ile Yasama/Yürütme/Medya ve Genel Kurmay’ın “muhabbetleri” şimdiden tahmin edilebilir.
Hangi Federasyon buna dayanabilir?.. “Düşüren” Federasyon bitmiştir. “Düşürmeyen” zaten yok hükmündedir. Emir kuludur. Zavallıdır.
İşin en tuhaf tarafı nedir biliyor musunuz?
“Devlet’in erkleri” arasında bir tek Yargı’dan ses yok!..
Oysa, asıl konuşması gereken o... Kararlarıyla konuşmalı. Emniyet yakalayıp getirmeli şüphelileri, delilleri toplamalı, Yargı Diyarbakırspor ile tribün teröristlerini ayıracak bir karar vermeli.
Madem ki Diyarbakırspor’un ligde kalmasını istiyorsunuz, çare futbolun anayasasını “bir daha dikiş tutmayacak şekilde” delmek değil... Olaylara “seyirci taşkınlığının” değil, “örgüt provokasyonunun” sebep olduğunu ispat etmektir.
Kim yapacak?.. Emniyet.
Sayın Vali, maçta canını zor kurtaran hakemi suçlayacağına, Diyarbakırspor’u kurtaracak delillere ve zanlılara “masum futbol fanatiği” muamelesi çekip evine gitmesine müsaade eden Emniyet’i sorgulamalı.
Yapıldı mı?
Bilinmiyor.
Bilinmiyorsa, “hiçbir şey” anlamına geliyor!
En ufak bir bilgi olsa Diyarbakırspor ligde kalsın diye ağırlık koyup kuralları mıncıklayanlar dururlar mı bir dakika?
İşin kestirmesi, Federasyon’un kulağını bükmek.
“Diyarbakır düşmesin”!..
Popülizmin dik alası... Çifte standardın en hası. “Bir kereden bir şey olmaz” kafası.
Ama olur.
Birincisi, Özgener Federasyonu’nun sonu olur.
İkincisi; futbolun sonu...
Kime nasıl yaptırım uygularsın bundan sonra? Hangi önemli maçı bitirebilirsin? Öyle bir Federasyon nasıl racon kesebilir?
Ve üçüncüsü... En ürkütücüsü...
Topluma mesaj göndereceksin:
Varsa bir dileğin, olay çıkarmadan gerçekleştiremezsin!
Ve “örgüt”e:
Artık futbol da senin.
Gerisi... Allah kerim!