Avrupa’da kılık değiştiren Galatasaray için leblebi çekirdekti Metalist... Ama “demir leblebi”çıktı
Metalist’in “çerez” olması lazımdı Ali Sami Yen’deki Galatasaray’a...
UEFA’da grup birinciliğine bir ayağı ile basmış ve tarihinde UEFA destanları yazmış Galatasaray kim, Metalist kim!..
Rakip bizim Süper Lig’den bir takım olsa tehlikeli... Stadın üzerinde bir Anadolu kentinin adı yazsa yine sakat... Ama söz konusu maç Avrupa’yla ilintili bir olaysa hava civa. Yahu bunları Beşiktaş da yenmişti İstanbul’da!..
Evet... Avrupa’da kılık değiştiren Galatasaray için leblebi çekirdekti Metalist... Ama “demir leblebi”çıktı.
Koca bir maç boyunca Galatasaray’a da kan kusturdu.
Taktik basitti. İnanılmaz bir adam paylaşma, santrada feci bir baskı, yine de kanatlardan kaçan olursa ufak bir faul...
Mecburen beklemeye başladı Galatasaray. Çünkü on bir insandan kurulu bir takımın sonuna kadar makine gibi oynaması imkansızdı. Bir hata olacaktı.
Hata olacaktı ki, teknik açıdan üstün Galatasaray futbolcularının becerilerine sıra gelsin...
İlk yarıda iki kere aksadı Metalist dişlileri... Gol olmadıysa, günahı bizimkilerin boynuna.
Acaip bir sarsaklık, acaip bir tutukluk vardı Galatasaray’ın yabancı ayaklarında. Lincoln her zamanki gibi bol bol faul alıyor, Kewell solda sıkışıp kalıyor, Arda ile yer değiştiriyor, yine sıkışıyordu. Oysa araya top uzatacak insan lazımdı Galatasaray’a. Kanat topu lazımdı. İyi gününde bir Baros lazımdı.
Bunların hiçbirini doğru dürüst olmadı. Sadece bire karşı iki kişi basan Metalistli futbolcuların yorulmasını bekledi Galatasaray.
Hata mı?.. O da Galatasaray’dan geldi maçın sonuna doğru.
İkinci yarı Barış’ı alıp, Meira’yı, Emre’nin yerine çeken ve forvetleri biraz daha beslemek isteyen Skibbe, bu fikri teknik danışmanı Kalli’den mi ilham aldı, Metalist mağduru Ertuğrul Sağlam’dan mı öğrendi, kendi mi akıl etti bilinmez. Lakin kısa süre işe yaradı. Karşı kaleye yıktı oyunu Galatasaray. Ancak, Metalist’in karşı hamlesi sol kanata Trisoviç’i koymak ve bindirme yapan Sabri’nin boşluğunu değerlendirmek olunca Galatasaray kalesinde de tehlike arttı. Skibbe’nin günahı, bunu görmezden gelmesiydi.
Skibbe’nin aklında ise sadece kazanmak vardı. Ama mutlaka kazanmak... Bunu anlamak kolay. Son günlerde iyice canı sıkkın olmalı. Önce kötü günündeki Baros’la Ümit Karan’ı değiştirdi. Sonra Kewell’ın yerine Aydın’la genç ve taze kuvvet enjekte etmek istedi takıma... Hem de Nonda duruken. Ve bir dakika sonra Metalist golü...
“Bitirilmiş” hoca ile kaybedilmiş maçtır bu.