Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yatacak yeri yok bu Mustafa Denizli’nin... “Nazlana nazlana” başladığı sezonun üçte birini “hevessiz” bir “münzevi” tavrıyla geçirip herkesin ümidini bitirdikten sonra Beşiktaş’ı sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da “baskı altında en iyi paslaşan” Zeka Olimpiyatı şampiyon adayı takımlarından biri haline getirdi ve cümle futbol kanaat önderini ters köşeye yatırdı ya...
Alacağı olsun.
Zaten bedelini ödemeye başladı!..
Aynı zevat bugün Mustafa Denizli’yi yere göğe koyamıyor, padişahlıktan sör unvanına kadar verecek paye bulamıyor, ayak seslerine bile methiyeler döşeniyor; kimse inanmıyor.
Oh olsun!..
Sadece yorumcuları mı mahvetti Denizli?..
Keşke o kadarla kalsa... Asıl Beşiktaş tribünlerini yaktı!
Dımdızlak ortada kaldı “yeter”ciler.
Şaşırdı “istifa”cılar.
Yutkunuyor “küfür”cüler.
Kolay değil; feryat figan bağırıyordu sezonun üçte birinde İnönü Stadı.
Üstelik “ana fikir” olarak haklıydı.
Önünde sistemini, niyetini çözemedikleri bir hoca, Belgrat Ormanları’ndaki piknikte kurulmuş gibi iletişimsiz bir takım ve hangi “alamete” binip hangi “kıyamete” gittiklerini kestiremeyen onbinler.
Protesto haklarıydı...
Ama saçmaladılar.
“Orantısız güçle müdahale” hangi meselede karşımıza çıkmıyor ki Türkiye’de? Beşiktaş tribünleri zaten bir fenomen. 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkıp “emeğe destek veren” de onlar, yeri geldiğinde hiçbir emeğe saygı göstermeyenler de onlar.
Hem çok vefalılar, hem sırılsıklam vefasız. Nouma ile Beşiktaş’ı Beşiktaş yapan gelmiş geçmiş başkanlara bakınız.
Bu kadar “seven” ve bu kadar “sevgisizlik” gösteren kalabalıkları hiçbir yerde bulamazsınız.
Her zaman “hoş görülüp” pohpohlanıyorlarsa her zaman doğruyu yaptıkları için değil, kalabalık oldukları için. Malum; reyting/tiraj/ tırsma meselesi.
Sıyrılın bu üçgenden bakın bakalım:
Hangi insan onaylayabilir Beşiktaş tribünlerinin yakın geçmişini?
Takıma “yumurta”, Denizli’ye “istifa”, Başkan’a “sinkaf”...
Hem de eşinin yanında.
Peki ne olacak şimdi?
Bırakın geçen sezonun iki kupasını falan. Son iki hafta yeter; Fenerbahçe’yi eziyor, Manchester United’ı madara ediyor Beşiktaş. Bir top oynuyor ki, topu takip ederken yoruluyor insan.
Ne olacak küfürbazların yeni stratejisi?
Medya’daki yorumcular, geri adım attılar, “iade-i itibar” durumu yaratıyorlar hocaya, başkana... Tribünler ne yapacak?
Ya “aykırı” analizlerine bir örnek daha katar ve faturayı Mustafa Denizli’ye keserlerse?!..
“Şimdi çıkmış, ‘Demirören Başkan’a çok ayıp oluyor’ diyorsun sevgili hocam... Demirören’e ayıp edenlerin, onu parasıyla rezil edenlerin başında zat-ı aliniz vardınız aylardır” derlerse?..
“Yorumcular da ortada görüneni yazdı. Tribünler de ortada görünene bağırdı.
İleri gitmiş olabilirler... Ama onlara bu fırsatı sen verdin” fikrini benimserlerse?
Demeseler de bir yerinde tutacaklar beyinlerinin. Ta ki, Denizli’nin bir “fantezi”si “somut hata”ya dönüşene kadar.
O gün hedefe Denizli’yi koyacaklar.
Hem taraftarlar, hem de yorumcular... Çünkü her iki gurup da ters köşeye yatmaktan fena halde nefret eder ve kin tutar.
Bence Mustafa Denizli başına iş açtı takımı rayına oturtarak!..