Dev adımlarla ilerliyoruz futbolda!.. Dikkat edin, “komplo teorilerimiz” bile “bayağı”lıktan kurtuldu.
Neydi o eskiden, lig biterken “Çanta içinde paralar uçuştu” dedikoduları?..
“Araba gitti, dolar geldi, ölüm tehdidi ”.
Banal... Tam anlamıyla vizyon eksikliği ve muhatapları açısından kişiliklere saldırı...
Dedikodu dediğin “usturuplu” olmalı.
Bakın günümüze... Komplo teorileri yumurtlarken, artık futbol adamlarının kişiliklerine saldırılmıyor; tam tersine kişiliklerindeki “tutarlılıktan” yola çıkılıyor:
Mesela “Fenerbahçeli” Kemal Dinçer...
Nedir hakkında üretilen teori?
“Gözlemcilerine tutturduğu raporlarla rakiplerin cezalarını arttırarak Fenerbahçe lehine haksız rekabet sağlayacak”.
Bunun için doğdu Kemal Dinçer!.. Bunun için okudu, spor yaptı, çalıştı, zengin oldu. Ailesi falan da dekor.
“Bir gün gözlemcilerin başına geleceğim, Fenerbahçe’ye avantaj sağlayacak raporlar düzdüreceğim”!..
Aptalca, ama Kemal Dinçer’i “amaca ömrünü adayan” bir idealist yapıyor sonuçta.
Daha taze örnek:
“Mecnun Odyakmaz’ın mide bulandıran ziyareti”!
Ne yapmış Sivasspor’un başkanı Odyakmaz? Dereağzı’na gitmiş.
Eee... Serde Fenerbahçelilik var. İki gün sonra da Sivasspor-Galatasaray maçı...
Geçelim “Kime ne faydası olabilir Odyakmaz ile Fenerbahçe yöneticileri arasındaki muhabbetin” sorgulamasını... Unutalım “ima edilen” torpilin fiziksel olarak nasıl yapılacağını...
Biz de katılalım komploculara:
Odyakmaz Fenerbahçeliyse vardır bir niyeti!
İşte şike...
Peki, bu teoriye göre Mecnun Odyakmaz’ın eline ne geçecek?
Müthiş bir şey olmalı.
Çünkü Fenerbahçe’ye faydalı olmak için yola çıktıysa, Galatasaray’ı yenmekle yetinmeyecek; muhtemelen başkanı olduğu kulübü şampiyonluktan edecek. Kolay kolay Sivas’a bile giremez bir daha.
İhya olmalı Odyakmaz.
Lakin bulamıyoruz.
Okuyoruz fısıltı gazetesini; Odyakmaz bilançosunun bir yanında “Fenerbahçe’ye kıyak” diğer yanında sadece “Fenerbahçeli olmak”!
Suç ise “Galatasaray’ı yenmeye tam teşebbüs”!
Komedi bir yana; gördünüz işte... Komplonun dayanak noktası Sivasspor başkanının sağlam kişilik yapısı. Para/çıkar söz konusu bile edilmiyor artık.
Bence bu bir “ilerleme”.
Mecnun Odyakmaz, Fenerbahçe’yi nasıl kayırabilirdi asıl; biliyor musunuz?
Dereyi görmeden paçaları sıyırıp beygirle poz veren “Beyaz Atlı Prens” Bülent Uygun’u ahırdan alıp tesislere götürerek.
Fanatik’teki Tunç Kayacı kardeşimin röportajı gazeteci açısından tüm rakiplere gol atmak anlamına gelir. Şampiyonluk şansı süren bir teknik direktör ve onun kulübü açısından ise görülmüş şey değildir. Daha maçı kazanmadan, lig bitmeden “Ben amacıma ulaştım” demek isteyen hocasıyla, Galatasaray maçı başlamadan bir gol yemiştir Sivasspor.
Mecnun Odyakmaz, lig bitene kadar Fenerbahçe tesislerinde yatıp kalksa fark etmez.
Teknik direktör, jestleriyle “bu kadarı kafi” demiş bile.
Sürekli gelişen, kendini yenileyen “Türk Futbol Komploculuğu”na bu da benim naçizane bir katkımdır. Muhtemelen Galatasaray kazanır, Uygun’da atı alıp Üsküdar’ı geçer.