Açık söylüyorum, milli maçın ardından yazılanları söylenenleri görünce, oturup Abdullah Avcı’nın özgeçmişini bir kez daha inceledim!..
Acaba Avcı, Başbakan’ın veya bakanlardan birinin yakını olabilir miydi?
Hayır, siyasetle hısım/akrabalığı yok.
Peki, bir olağanüstü yetkili Cumhuriyet savcımızın akrabası falan olmasın!..
Baktım, o da değil.
Kim bilir, belki de cemaatin ileri gelenlerindendir!
Bulamadım öyle bir bilgi.
Lakin, olmalı bir hikmeti!
Bodyguard medya
O zaman, nedir bu “Abdullah Avcı’yı korumada kayıtsız şartsız konsensüs” ve “aksine teşebbüslere sopa gösterme” hadisesi?
Böyle hoşgörü, anlayış, kredi, bu kadar derin yağcılık hiçbir teknik adama nasip olmamıştı hiçbir zaman.
Düşünsenize takımı Dünya Şampiyonası’na götürüp orada üçüncü yapan Şenol Güneş’in çektiklerini!
Aynı medya, bu ülkenin yarısını düşman etmişti Milli Takım’ın başında başarılı olan Fatih Hoca’ya.
Milli Takım “en iyilerin” yeri
Avcı Hoca, takımı kafasına göre yenilemiş, çıkmış yenilmiş. Geleceği kurtaracak bir genç de göremedim ben.
Kimi Slovakya’nın ne kadar büyük bir takım olduğuna ikna etmeye çalışıyor bizi...
Kimi Avcı’yı desteklemezsek milli takımda yaşanacak olası kaosla korkutmaya çalışıyor.
Kimi geleceğin takımından bahsedip sıkın dişinizi diyor.
İyi de; Milli Takım “pişme/olgunlaşma” yeri değil ki.
Teknik direktöründen futbolcusuna kadar “en iyiler” orada olacak.
“En iyi adaylarının” pişip olgunlaşacağı başka yerler var değil mi?
Tribünler eriyor
Bakın, bu ülkenin futbolu çok ağır bir travmanın tam ortasında.
Aslında, bu sorunlar ortaya çıkmadan önce de Milli Takım’ın seyirci ile bağları incelmiş, kopmak üzereydi.
Şimdi Slovakya maçında tribünler “Bursaspor”a tezahürat yapıyor, bir iki hüsranlı maçtan sonra onları da bulamazsınız tribünde.
Avcı’nın ıskaladığı
Futbol bir şov... Milli Takım “Milli Şov”.
Özel maç da olsa coşacağız. Sevineceğiz. Gurur duyacağız ki, zaten tehlikede olan sinerji kaybolmasın Milli Takım’la aramızdaki.
Siz istediğiniz kadar geleceğin takımını kurmaya falan çalışın, şov iyi değilse hedeflerden birini ve belki de en önemlisini ıskalıyorsunuz demektir. Millet ilgilenmezse, Milli Takım’ın değeri nedir?
Milli takım hocalığı bunun için zor bir meslektir. Hem futbolun gereklerini yapacaksınız hem de tansiyonu en üstte tutacaksınız.
Bunu becerebildi mi taze hocamız?
Hayır.
Ölçü yok
Kısaca, yermek/suçlamak için belki erken, ama Abdullah Avcı övülecek durumda değildir.
Ama fena halde koltuk çıkılıyor kendisine.
Ben sebebini bulamadım. Galiba Abdullah Hoca’nın şahsında yenilenme ve çağ atlama olarak görüyor durumu meslektaşlar.
Futbolcusundan hocasına “eskilerden kurtulma” hadisesi.
Umarım, gün gelip eskilere muhtaç olmazlar!
Ayrıca... Hazırlık maçında Slovakya’ya yenilgimizi, bir zafer gibi yazıp konuşanlar Milli Takım, şampiyona finallerine kalırsa, ne yazıp konuşacaklar acaba?
Ölçü yok ölçü.