Beşiktaş maçına “taraftar” getiren otobüsler Çamlıca gişelerinde durduruldu!
Arandı!
Bazı arkadaşlar “sağlam”dı. Zulası zayıf sopaların, döner bıçaklarının, tornavida ve maket bıçaklarının “birkaçı” alıkondu.
“Yolcular” İnönü Stadı’na doğru uğurlandı!
Burası demokratik bir ülkeydi ve “holigan” olsa bile kimsenin kavga etme hakkı gasp edilemezdi.
Hatta, otobüslerden polise şişe atanlara bile müsamaha gösterildi!
Oysa bir gün önce, sayın Başbakan’ın rektörlerle yapacağı toplantıya bir “öneri” dosyası getirmek ve demokratik protesto haklarını kullanmak için Ankara ve Eskişehir’den yola çıkan üniversite öğrencileri, aynı Çamlıca gişelerinde durdurulmuş, saatlerce bekletilmiş, tuvalete gitme izni bile verilmemiş ve altına işemiş gençler geldikleri yere postalanmıştı.
İddiaya göre, Vietnam işi “Portakal Gazı” da denenmişti üzerlerinde.
Yoksa “dosya”, döner bıçağından tehlikeli miydi?
* * *
Neyse...
“Futbolseverler” ve “öğrenciler” bir gün arayla Dolmabahçe civarına ulaştı.
Yanında “yumurta” ve “domates” olan üniversiteliler, “Nereden buldunuz bunu alacak parayı” diye cinsiyet ayrımı olmadan eşek sudan gelinceye kadar dayak yedi. Yumurtalı ve domatesli sandviçi olanlar iki kez... Çünkü onlar daha “sinsi” idi. Delil karartmaya çalışıyorlardı.
“Futbolseverler” ise uygardı!..
Ne de olsa “sportif” bir ruh taşıyorlardı. Polis’i yormadılar birbirlerinin kanına girdiler! Masum insanları bıçaklayan, kadınların kafasında bira şişesi kıran ve bu uğraş sırasında yarananlar, Polis’in şefkatli kollarındaydı.
Anlayışlı emniyetçiler, “gaz”ı kendilerine sıktılar, montlarını örttüler yaralılara.