Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

‘Döve döve güzelleştirmek’
Haberin Devamı

Naklen yayın zengini olduk, geriye bunu hak edecek futbolu yaratmak kaldı! Bir nal tamam; üç nal ve bir at daha lazım.
Nasıl bulacağız peki?..
Futbolun içindeki her kurumu, her oluşumu, her insanı kıyasıya eleştirerek mi?.. İran halısı gibi “döve döve” güzelleştirerek mi?
Eleştiri tamam da... Sağını solunu itip kaktığımız, incitip kanattığımız kurumlar, oluşumlar, insanlar, hep futbola “alın teri” akıtanlar. Doğru-yanlış; hiç olmazsa bir şeyler yapmaya çalışmışlar.
Asıl, bilgi ve birikimini futboldan sakınanlar var. Futbolun zengin imkanlarını tırıklayıp, ona hiçbir katkı yapmayanlar.
Futbol zenginleştiği kadar büyümek zorundaysa, kötü unsurlardan arınması kadar yeni enerjilere de ihtiyacı var.
Bakın, size bir mektup aktarıyorum. İmzasını da koyacağım sonuna.
Futboldan hep “alıp” hiç “vermeyenleri” bulacaksınız bu mektupta:
* * *
“Sevgili Güven,
Almanya’da futbolun organizasyonunu Köln Spor Akademisi’nin Futbol departmanı yapar. II. Dünya savaşından yenik çıkan Almanlar gururu kırılan halkına özgüveni tiyatrolar ve futbolla sağladı. Savaşın bitiminden 9 sene Federal Almanya Dünya Şampiyonu oldu.
Köln Spor Akademisi Alman gençlerinin futbolunda, önce taktiğin sonra fiziğin sonra da tekniğin bilimini kullandı. Planlamalar yaptı. 1982 yılının sonuna kadar Federal Alman Milli Takımı’nı çalıştıracaklar belliydi. Herberger ile başlayan yolculuk 1960’ta yerini yardımcısı Helmut Schön’e bıraktı. Daha sonra bayrağı Schön’ün yardımcısı Derwall aldı. 28 sene süren bu yapı, halen diğer antrenör ve antrenör yardımcılarıyla devam ettiriliyor.
Orada sorun varsa, çözüm için üniversiteler öncü oluyor. Köln Spor Akademisi şu günlerde Almanya genelinde bir araştırma başlattı. Kaybedilen final maçlarının psikolojik nedenlerinin olup olmadığını araştırıyor.
Bu iş için Almanya genelinde tam 14 tane spor psikologu çalışıyor.
İngiltere’de başını Londra Futbol Enstitüsü’nün çektiği bir çalışma var. İngiliz hakemlerinin Premier Lig’de idare ettiği maçlar ve ortaya çıkan bariz hakem hataları psikolojik açıdan araştırılmaya başlandı.
Federasyon, normalin üzerinde hatanın üst üste gelmesinden kendisini sorumlu tutuyor. Bilmeden hakemler üzerinde baskı oluşturup oluşturmadıklarını inceliyor. Londra Futbol Enstitüsü’ne bağlı psikologlar Premier Lig’in tüm hakemleri ile yüz yüze görüşmeler yapıyor. Bizim federasyona, bizim üniversitelere çok benziyor değil mi?
Sayın Güven, bundan tam bir yıl önce Antalya’da ‘3. Ulusal Futbol Kongresi’ adı altında, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi ‘sözde’ bir kongre düzenledi. Ben de gittim. Aslında o bir kongre değil, paneller zinciriydi. 64 konuşmacıdan 61’inin futbol ile uzaktan yakından ilgisi yoktu.
Futbol sözcüğü kongrenin adına eklenerek Türkiye Futbol Federasyonu’ndan 45.000 Avro para alındığı ortaya çıktı. O zaman anladık ki; Türkiye’nin en eski üniversitelerinin spor bölümleri insanları kandırmaktan çekinmiyorlar.
Selam ve sevgilerimle”
İmza:
Abidin Aydoğdu.
Bilenler bilir onu... Dobradır, dürüsttür, futbolu çimeninden siyasetine kadar bilir, futbol için menfaatsiz didinir. Spikerliği de cabası.
İşte onun Türkiye’de gördüğü futbol-üniversite ilişkisi bu...
Ne dersiniz? Acaba eleştirelim ve değiştirelim derken sadece meyve veren ağaçlara mı tosluyoruz?