Şenes Erzik’i nasıl bilirsiniz?.. Beyefendiliğini, biyografisini bırakın bir kenara. Müthiş kariyerini de...
Son atanan ilk seçilen başkan olduğu Futbol Federasyonumuzun onursal başkanı ve UEFA’nın Platini’den sonraki ikinci adamı olmasını sormuyorum...
Avrupa’da Türkiye’dekinin beş misli saygı gördüğünü de geçin. Bizi ne ilgilendiriyor şimdi? UEFA’daki çıkarlarımız! HHH Bizden biri olarak sahip olduğu gücün ne kadarını bizim için kullanan bir insandır kendisi? Valla, sokaktaki adam en kibarından “Etliye sütlüye karışmaz” der sorsanız. -Var mıdır faydası? -Hiç olmaz! -Nereden biliyorsun? -Olsa duyardım. Duymadığını “olmadı” saymak, görmediğini “yok” saymak gibi ekran alışkanlığımız. HHH Bilen bilir neler yaptığını Şenes Bey’in ama kimse kimseye anlatmaz. Sadece yumurta kapıya geldiğinde “Bari bu defa işe yarasın Şenes Erzik” gibi “provakatif” açıklamalar...
Yani, “henüz kılını kıpırdatmadı” anlamında.
Tıpkı Fenerbahçe’nin yaptığı gibi.
Günahtır ya! Tarzımız; alaturkalığı uyanıklığa payandalayan geleneksel tatlı su kurnazlığımız!..
UEFA başka bir memlekettir ve Şenes Erzik TC Pasaportu taşıyan UEFA vatandaşıdır sanki! Bizi unutmuştur, artık Türk olduğunu hatırlamalıdır! Islarla bu “imaj” yapıştırılmıştır Şenes Bey’e. Bilerek. Taammüden. Neden? Tıpkı Fenerbahçe’nin yaptığı gibi: Bu sevimsiz imajdan kurtulmak istesin de daha çok menfaatimize çalışsın diye. Ters motivasyonun en insafsızı, ama klasik kuralımız.
Kariyeri mi bitecek; bitsin. Yeter ki, daha çok korunalım, daha az ceza yiyelim. Eğsin büksün kuralları. Sadece gevşetmesin; kopartsın atsın; bizi kurtarsın. Yetmez...
Ne kadar yaptığı varsa oturup askerlik anıları gibi anlatsın! -Daldım başkanın odasına İsviçre maçı cezası altıdan üçe inecek yoksa bir daha seçilemezsin dedim. “Yapma Şenes” diye elime ayağıma sarıldı. Cebimden çıkardığım Türk Bayrağı’nı burnuna doğru salladım.
Helaaal! İhtiyacımız var; kahramanlara alışmışız.
Biz “Vay be çelik gibi adammış” diyelim. Yüreğimize soğuk sular serpilsin. UEFA “Vay be ikinci başkanımıza bakın” desin, Dünya ayıplasın, tırnaklarıyla kazıyarak çıktığı futbol zirvesinden tepetakla düşsün fark etmez. Bizi reklamsız şovsuz elinden geleni yapan adam kesmez.
“Altın yumurtlayan tavuk da kesilmez” gerçi!.. Bizde keserler.
Bugüne kadar Erzik’e bıçak işlememişse, asıl bunda bir iş var! Ya derisi kalın, ya da yekpare taş bedeni... Sabır taşı.