Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hadi bir değişiklik yapalım!.. Fenerbahçe “tersine” gidince eski defterler açılıyor ya; biz Aziz Yıldırım’ı, Aykut Kocaman’ı, futbolcuları bırakalım... Kendimize bakalım... Kendi defterlerimize!
İşin en başında hangi tasarruflara ne tepkiler vermişiz?
Ben başlıyorum, darısı Fenerbahçe ile ilgili yazanların, konuşanların başına:
* * *
Tarih 18/5/2009... Aziz Yıldırım “üç yıl şampiyonluk sözü” vermiş.
“Eyvah” demişiz... Ama bugün değil, Aziz Bey dile getirdiği anda:
“Eyvah!..
Bu ne acele?.. Bu ne bol kese?
Bizde bir tür savaş ilanıdır bu cümle. Sözü veren, sözünü tutmak için “her şeyi” yapacak şeklinde algılanır. Öküzün altında buzağı arayanlara “öküz cenneti” yaratmaktır.
Bu “söz” iki şeye gebe:
Birincisi “olağanüstü genel kurul”... İkincisi “şaibe”!
Bu sözün vadesi altı aydır.”
Bugün de aynı yerdeyiz. Bir adım kımıldamadık. Lakin bu yazı yayınlandığında aldığımız tepkileri unutmadık.
* * *
Tarih 25/5/2009... Devam etmişiz:
“Biz biliyoruz, Aziz Yıldırım bilmiyor mu durumu?
En önemlisi bu kadar zorlu bir sözü tutabilmek için çalışıp çırpınırken Genel Kurul’daki güler yüzünü ne kadar koruyacaktır?
Herkesin bildiği gibi futbolumuz ile Aziz Bey’in tansiyonu paraleldir.
‘Balayı’ bitsin ortaya çıkar.”
Çıktı nitekim... Sayın Yıldırım eski haline döndü, Federasyon, tahkimiyle, hakemiyle hedefe kondu.
Onu zorlayanlar utansın!
* * *
Kim mi onlar?.. Tarih 29/5/2009... Onları da yazmışız. Aziz Bey “yabancı hakem” gündemiyle balans ayarı yapmış, biz demişiz ki:
“Var mı Aziz Yıldırım’ın bir suçu?
Hayır!.. Onu da pek çok siyasetçimiz gibi “bu güzel sandıklar” geriletti.
Fenerbahçe’ye çağ atlattı, yetmedi.
Şampiyonluk istediler.
Aziz Bey’in denenmiş ve başarılı olmuş yöntemi de belli.
Siz bakmayın “Yeni şeyler söylemek lazım” dediğine... Fenerbahçe karar verdi, başkan eskiye dönüyor. Hz. Mevlana bir seçim motifiydi.”
Şimdi kimse yalandan ağlamasın.
* * *
Nereden biliyorduk perşembeyi?..
Çünkü “Daum Modeli” ile gidilecek mesafe belliydi. Taş üstüne taş koymadan, Fenerbahçe’yi kucaklamadan, para alıp karşılığında şampiyonluk vermeye gelmiş biriydi.
Tarih 13/6/2009... Korkuyoruz demişiz.
Daha sekiz maç kazanıp gözümüze sokmadan, üç maç üst üste kayır rekorunu egale etmeden. Taaa o zaman:
“Ama senin için değil sayın Daum inan!.. Sen ne vartalar atlattın. Fenerbahçe kazaya uğrarsa alır bavulunu bir başka yere uçarsın.
Peki sayın Başkan?
Sana güvenen, sana inanan, bir anlamda yöneticilik kariyerini sana bağlayan Başkan ne yapar o zaman. Az buz değil; o Başkan, Fenerbahçe’yi imar etti, çağ atlattı. Ve şimdi kaderi sana bağlı.
“Gönderilmek” ona yakışır mı?
* * *
Şimdi, “Ne iş yapar” diye sorgulanan ve Santos’un alemine, Kazım’ın ıslak zeminde frenine, Önder’in harakirisine engel olamadığı için suçlanan (Acaba Sinan Engin’e mi benzetmek istiyorlar) Aykut Kocaman de eski defterlerimizde:
Tarih 8/7/2009... “Ya Fenerbahçe değişecek ya Aykut Hoca” yazısı, sanki bugün için:
“Çünkü Aykut Kocaman’la çalışmak, başlı başına bir zihniyet değişikliği gerektirir. Medeni, insani, prensip sahibi gibi sıfatlar koymaya gerek yok; futbolda olmayan bir zihniyet kısaca. En azından bizim futbolumuzda...
Ona ‘idare ediver Hoca’ diyemezsiniz. Ya etmez, ya da onu kaybedersiniz.
...Açıkça yazayım.
Aykut Hoca, en kötü zamanda gelmiştir Fenerbahçe’ye!..
Biz ne bekleriz Aykut Hoca’nın, Fenerbahçe’ye konuşlanmasından?
Birinci sırada, sahip olduğu yaşam disiplinini takıma yansıtmasını değil mi?
Olmuyor işte.
İkincisi, Fenerbahçe’nin teknik sorunlar nedeniyle şampiyonluk mücadelesinden kopması halinde, takımı emanet edebileceğiniz garanti adam...
Bu ihtimal de yok gibi!..
Çünkü başkan Aziz Yıldırım öyle bir seçim vaadi kaçırdı ki ağzından... Üç şampiyonluk yılının birincisinde takım zirvelerde değilse, sadece Daum gitmez Yıldırım efsanesi de sallanır ve o hengamede ne Aykut Hoca kalır ne de Fenerbahçe Yönetimi. Sezonu tepede başlayıp tepede bitirmezse, Fenerbahçe bitmez ama yönetim biter.”
İşin komik tarafı, Aykut Hoca’yı yok etmeye çalışanların kalabalığı Fenerbahçeli!
Aptal dost, akıllı düşman meselesi.
* * *
Şimdi... Fenerbahçe hakkında doğru tespitler yapabilmek için “kahin” olmaya gerek yok gördüğünüz gibi. Sadece forma giymemek yeter.
Fenerbahçe’yi bu duruma getirenler, kesinlikle formalı... Fenerbahçe forması veya rakiplerininki.
Hiç fark yok. Beyinleri uyuşturuyor bu fanatizm işi.