Ey yönetici!

Şimdi “hesap zamanı”! Öyle “buçuk” puan falan değil... “Kim birinci kim üçüncü olur” hiç değil. Cumartesi tansiyon, finalde atraksiyon, hepsi gelir geçer, önemli değil.
“Esastan” sorgulama, esas hesaplaşma; “futbol denilen temaşa ve keyif eyleminde -ki, kargalar güler buna- memleket niye bu durumda”?
Yani... Koskoca camiaları yönlendirenlerin “durdukları yerin” hesabını verme zamanı!
Geldi çattı “tavır terazisi”...
“Ufuk cetveli” ölçmeye hazır.
Vizyon ve misyonun foyasını kazımak an meselesi.
“Sivrisinek ve bataklık hesabı” argo ağızla!
Dikkat!.. Cezaları kurullar değil kamu vicdanı verecek.

“LAZIM DEĞİL SENİN ŞAMPİYONLUĞUN”
Yöneticiler iyi mi yaptılar kötü mü?.. Etik miydi, absürt mü?.. İşe yaradı mı, yaraladı mı? Yapıştırdı mı, ayrıştırdı mı?
Şu andaki yönetici nesli faydalı mı zararlı mı Türk futboluna?
Çıktı, çıkacak ortaya.
Ondan bu sinirleri.
Biliyorlar ki, kendi formalarını taşıyan insanların bile “Ne yaptın sen?” diye sorma vakti geliyor.
“Ne yaptın da bizler sokaktayız. Ne yaptın da bu kadar zor durumdayız. Hani bunun faydası, getirisi”?
Şampiyon mu olduk?.. İç cebine sok sen onu; sen demedin mi “hepsi şaibeli”?

SÜPER FİNAL “SÜRPRİZ” Mİ?
Aslında yok birbirlerinden farkları:
“Ey Galatasaraylı yönetici; fırsattan yararlanmaya çalışarak ve ezeli rekabetin altına odun atarak geldiğimiz noktaya bak” sorgusu kapıda.
“Sızlandığın Süper Final sezon başında belli değil miydi?.. Rakibimiz dokuz puan önde olsa biz sevmeyecek miydik Süper Final’i?”
“Peki, bizle alakasız konuya müdahil olup, sonuca hiçbir etkisi olmayan felaket tellallığı ile niye kimyasını bozdunuz takımın”?
Doğru...
Dediklerin çıkarsa etkileyemedin, işe yaramadın. Çıkmazsa niye yaptın?

“ŞAİBE” KİMİN ESERİ?
Sormazlar mı... “Ey Fenerbahçeli yönetici; üzerimize bu şaibe senin yüzünden sürülmedi mi”?
Sormalılar.
“Dava açtınız, vazgeçtiniz. Mahkemelerde, hapishanelerde süründük, para verdik, gayret ettik, ağladık. Ne rahat edebildik ne de geçen şampiyonluğu aklayabildik. Biz her türlü musibetin odağı ve herkesin düşmanı olmaya layık mıydık”?
Haksız olurlar mı?

YUMURTANIZI NASIL İSTERSİNİZ?
“Ey Trabzonsporlu yönetici; bugün herkese çalınacağına sezon başında takımın yıldızlarını kaptırmasan daha iyi değil miydi” demez mi Trabzonsporlular?
“Nasıl olur da başkanımızın muhatabı futbolculara kadar iner?.. Nasıl olur da Trabzonspor kendi tercihi Federasyonla kavga eder” diye merak etmez mi?
Yumurta ne ki... Asıl o zaman görün omleti!
Öcü ve ipteki cambazla nereye kadar oyalanacaklar?

HER ŞEYİN BEDELİ VAR
O nedenle “rakipler” yetmiyor, “düşman” hattını Federasyon’dan medyaya -UEFA sırada- kişi/kurum ayırt etmeden kalabalıklaştırıyor her biri.
Mantıklı/mantıksız her şeyi söylüyor. Bir yönetici, kulüp ceza kuruluna verilirse de aklanırsa da kızar mı?
Bir an bile boş bırakmıyorlar taraftarı ki, dönüp bir de kendilerine bakmasınlar.
Lakin korkunun ecele faydası yok.
Müslim Baba’nın dediği gibi; “Her şeyin bedeli var”!..
Hesaplar bugün olmazsa yarın, ödenecek.
Eskiler, “Her musibette bir hayır vardır” derler. Futbolumuzun yaşadığı kaostan bir fayda çıkacaksa eğer... O da eski yöneticileri tasfiye etme ihtimali!