Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Aman dikkat!.. Tedbirinizi alın, mümkünse birkaç paket un/makarna bile stoklayın.
Bugün Türk Futbolu, çok kritik bir gün yaşayacak.
Malum 23 Nisan...
Takım elbiseli, ipek kravatlı, elbiseleri oyalı, pabuçları gıcır gıcır boyalı bir sürü “ufaklık” piyasada... Çil yavrusu gibi dağılacaklar memlekete. Kimi siyasetçilerin, kimi bürokratların makamına oturacak ve irticalen konuşacak.
Buraya kadar sorun yok. Memleket meselelerinden pek çakmazlar.
Peki ya futbola da sulanırlarsa? Futbol adamlarının koltuklarına da kurulurlarsa?
Ne diyecekler acaba?
Aynı tas aynı hamam devam ederlerse yine mesele yok!..
Mesela Beşiktaş Başkanı’na bir günlük vekalet eden velet, cebinden telefonunu çıkarıp mahalle arkadaşına “ulan .bn. benim misketler ne oldu ?” diye mesaj atarsa, kaldığı yerden devam etmiş sayılır ki, hayta bir tosunsa hem kendi tarzına hem de Beşiktaş Başkanı’nınkine ters düşmez. Kimse yabancılık çekmez. Gevrek gevrek güleriz, o kadar.
Ya Fenerbahçe Başkanı koltuğundaki kızan, aniden hiddetlenip sağı solu azarlamaya başlarsa?..
Oh ne ala...
Hiçbir şey olmamış gibi devam eder 23 Nisan. Etraftakiler alışık, kamuoyu alışık, rakipler bile alışık. “Aferim” deriz yavruya... “Tekmili birden Fenerbahçe başkanı oldun. Gelecek emin ellerde”!
Umalım ki, utangaç çıksın MHK Başkanı makamına kurulan... Hatta konuşacağına, masanın altına girip saklansa, devlet işlerinin şahıslardan bağımsız devam etmesi ilkesi gereği cuk oturur ve Bayram kazasız belasız atlatılmış olur.
Bayramlık Denizli’nin ne dediği anlaşılmasa, Rijkaard bulunduğu adresi sorsa, Daum “Küçük Yıldırımı isterim” diye ağlasa şahane.
Lakin adı üstünde “çocuk” bunlar!.. Ne usulden, ne gelenekten anlarlar.
İster misiniz futbolun “kutsal” makamlarına oturup istedikleri gibi konuşsunlar:
Aziz Bey’in minik dublörü, “Futbolda üç yıl şampiyonluk sözü verilir mi, geri alıyorum” desin mesela.
Yıldırım Bey’in vekili, “Futbol olmasa şu Beşiktaş’ı ne güzel yönetirim” cümlesi yumurtlasın.
Adnan Bey’in yerindeki, “Stat da biterse, neyle avutacağız bakalım bu insanları” şeklinde açık bir konuşma yapsın.
MHK Başkanı koltuğundaki, “Beceremedim, gideceğim” mesajı versin.
Federasyon Başkanı olan, “Beni aşar” deyip herkesle vedalaşsın...
İster misiniz, hepsi birden “Bıktık bu şike, şiddet, komplo, eyyam durumlarından. Bıktık futbol adına ruhumuzu karartanlardan. Bıktık hepinizden” diye hıçkıra hıçkıra ağlasın... Milyarlarca liranın hesabını sorsun. Haklı olarak tepinsin, tükürsün...
Ne yaparız o zaman?
İki şık var.
Birincisi utanmak. Ki, utanacak olsak bu hale getirmezdik.
İkincisi veletlerin ensesine birer tokat patlatmak;
“Tekere çomak sokmayın ulan”...
* * *
Çocuklar!..
23 Nisan’ların 24 saati kurtarmıyor artık... Bilin ki, şimdi bütün ümmid-i vatan sizdedir. Çabuk büyüyün ve gelip düzeltin bu işleri. Bizden hayır kalmadı. Çünkü kir/pas temizliğe galebe çaldı.
Gözlerinizden öperim. İyi bayramlar.