Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Galatasaray’ın kupadaki rakibi Bucaspor, bakın internet sitesinde kendisini nasıl özetliyor: “Cumhuriyet’le birlikte çakan bir kıvılcımız biz...
Yüreklerdeki spor sevgisini tutuşturan...
79 yaşında dev bir çınarız.
Güçlü... Köklü... İlkeli... Kararlı...”
Muhteşem değil mi?... Ne kadar manalı. Ne kadar özgüvenli.
Bir, iki “ayrıntı” dışında Fenerbahçe’den farkı yok yani...
Renkleri de sarı-lacivert.
O zaman dikkat!..
Zordur almak Buca’dan maçı.
* * *
Şaka bir yana ama futbol bu...
“Olamaz” yok. Sadece “koşullar” ve “handikaplar” var.
Konumuz handikap ise Galatasaray’da sonuna kadar... Ezeli rakibine “görece” maddi/manevi sermayeyi kediye yüklemiş durumda “aslan”!
Nasıl mı? Hesap ortada:
Pazar günkü derbide Fenerbahçe biletten, formadan ne kadar kâr ettiyse; karizma adına, dayanışma adına, kaynaşma adına ne kadar sıçradıysa, Galatasaray da o kadar batağa saplandı. O kadar zararda.
* * *
İsterseniz parasal açıdan başlayalım:
İlk yarıyı kapatan Baros’un yıllık ödemelerini ve muhtemelen düşecek bonservis bedelini hesaplayın, derbinin tribün gelirleri ile denk olmasa bile yakındır.
Keita bir sezonda kaç maç oynar? Otuzdan fazla diyelim. Direkt kırmızı karttan üç maç ceza gelse; maddi karşılığı ne yapar?
Yüzde on...
Keita’ya verilen paranın havaya uçan “yüzde on”u, Fenerium mağazasından derbi gecesi yapılan alış verişlere yakındır muhtemelen.
Dikkat edin... Fenerbahçe “kazanıyor”, Galatasaray mevcuttan “kaybediyor”!
Yani, her şeyi iki ile çarpın.
(Bu arada unutmadan; 2005’lerde Real Madrid ile Lille oynasa, Roberto Carlos, Keita’ya “çangal” atar, Keita da ona kroşe çakar mıydı? Bence hayır. Onları bu hale getiren biziz galiba... Biz ve adına rekabet dediğimiz futbol üzerinden her şeyi söyleme ve yapma niyetimiz. Neyse).
* * *
Kaybedilen karizmanın ayrıntılarına girip bir de ben bozmayayım morallerini. Hocasından yöneticisine kadar herkesin defterine yazılan “şüphe” paragraflarını okumayayım. Kazanın altına bir odun da ben atmayayım.
Şu anda takım seçmek üzere olan kaç çocuğun Galatasaray’dan vazgeçtiğini hesaplamak da istemiyorum; istesem de yapamam.
Ama 21. yüzyılda Şükrü Saracoğlu’nda galibiyet göremeyen Galatasaraylılar’ın “Yüzyılın bitmesini mi bekleyeceğiz, Şükrü Saracoğlu Stadı’nın eskiyip yıkılmasını mı?” diye derin karamsarlıklar içinde olduklarını biliyorum.
Baros ve Keita gibi iki yıldızından bir süre yararlanamayacak, Arda gibi bir yıldızının bozulan sinirlerini ve moralini düzeltmeye uğraşacak Galatasaray’ın derbi zararını hesap uzmanlarına bırakayım.
Ama şartlar böyle olunca uyarmalıyım.
Bucaspor maçına dikkat!