Nedir bu?.. Aşiretler arası kan davası mı? Evet aşiretler!.. Bırakın kerametleri kendilerinden menkul “cumhuriyetleri”, “kültür yuvalarını“, aşiretler bile “kanlısıyla“ yan yana iftarı reddetmezler... Edemezler.
Geride kalan kurbanları unutmaya çalışıp “iyi niyetli bir tarafsızın” kutsal Ramazan’daki iftarında, kucaklaşma ve saçma kavgaya son vermeyi tercih ederler.
Lakin Fenerbahçe ve Galatasaray yapamıyor.
Erzurum Büyükşehir Belediyesi 12 Ağustostaki Süper Kupa öncesi her iki takım taraftarlarına vereceği 10 bin kişilik iftar yemeğini iptal etmek zorunda kalıyor.
Çünkü iftarda kan çıkma ihtimali var.
İstihbarat öyle geliyor.
Çünkü Fenerbahçe ile Galatasaray’ın zirvesinde başlayıp eteklerine inecek olan kavganın Erzurum’da toplumsal gerilim yaratmasından korkuluyor.
İpuçları “kaçınılmaz” diyor.
Post modern kurgubilim dehşet senaryosu sanki!
“müellifleri” malum.
“Üfürenler” biliniyor.
Rüzgar ekenler fırtına biçiyor şimdi.
Kasırga daha sonra.
NEREYE GİDER BU METROBÜS?
Zehirli sarmalların kaşındırdığı “taraftarlık”, toplumu bir arada tutan “deriyi“ yırtıp kanatmak üzere...
Hem de hemen her yerde.
“Garç garç garç” el freni sesi... İstanbul’un göbeğinde, tercihli yolda giden metrobüs zınk diye duruyor!..
Neden?
Çünkü Fenerbahçe-Vaslui maçından çıkan sarı-lacıvertli taraftarlar, bindikleri metrobüste Trabzonspor’a küfür ediyor.
Metrobüs ithal... Şoför Trabzonlu.
“Ya küfür biter ya da gitmem” diyor.
Polisler, molisler araya giriyor da kazasız belasız bitiyor yolculuk.
Fenerbahçeliler Trabzonlu şoföre linç girişimde de bulunabilirlerdi, şoför kontrolünü iyice kaybetse direksiyonu korkuluklara da kırabilirdi.
Demek vade gelmedi.
VAKİT GEÇ OLMADAN
Ama gelmeyeceğini sanmayın.
Büyük kulüpleri yöneten insanlar geri adım atmadığı veya “geri adım atmaya zorlanmadığı sürece” ve bu tepeden inme düşmanlık bazı jestlerle frenlenmedikçe, bin beterine hazır olun.
Fenerbahçe’de, Trabzonspor’da da var Galatasaray’daki Hayri Kozak gibi muhtemel felaketten endişelenip “sulh çubuğu” tüttürmek isteyen makul/medeni adamlar...
Ama yetmiyor.
Öfke baldan tatlı.
Hele sorumluluğu “yönetimler” almışsa... Sorumlulukla kalmamış, “tetikçiliğe” soyunmuşlarsa.
Kamu düzeninden mesul olanlar, Futbol Federasyonu, kanaat önderleri, medya ve hatta ülkeyi yönetenler, yumurtanın kapıya gelmesini beklerlerse “omlet” garanti!
Çok çekeceğimiz var bu sezon.