Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Fantezilerin Hocası” Sumudica iki sarıdan kırmızı gördüğü maçta Fenerbahçe’ye karşı “sürdürülemez” bir sürpriz ile başladı ve Rizesporlu futbolcular ilk devre kendi yarı alanındaki her rakibe insanüstü bir baskı yaptı. Bazen savunmayı beşleyen Rizesporlular ev sahibinin yüzlerini döndürmediler kaleye.
Tabi bu arada üç santraforu Pandemi gazisi Rizespor’dan gol isteği var ama eyleme dökülmesi hak getire…
Direnci kırmak için gol gerekiyordu Fenerbahçe’ye. Takımda gayret etmeyen yoktu ama bir türlü pozisyona giremiyordu. Öyle bir şansı da ancak rakip yorulmaya başladığında 35. dakikada yakaladı ev sahibi ama Pelkas üstten dışarı attı. Ardından Samatta’nın yakaladığı bir pozisyon daha var. Ve hepsi o kadar.
Fenerbahçe topu koşturdukça görece olarak çözüldü Rizespor. Elbette bunun için usta ayaklar gerekirdi ve Fenerbahçe’de fazlasıyla vardı.
Ama bu kez de usta ayakları durduran hava şartları olmuştu. Yağmurla ağırlaşmış zeminde gol atmak iki kat zorlaşmıştı oynamak ve gol atmak isteyen Fenerbahçe için.
Neyse ki, ilk yarının bitmesine saniyeler kala maçın çalışkan adamı Valencia 27 metreden serbest atışta muhteşem vurdu ve Rizespor kalecisi Gökhan’ın katkısıyla Fenerbahçe öne geçti.
İkinci yarı “kaybedecek puanı kalmayan” Rizespor’a “hücum” emri vermiş olmalı Sumudica. Maça ortak olan Rizespor’un yeni transferi Söderlund’u da Fenerbahçe kalesi önündeki muhtemel fırsatlar için oyuna soktu.
İnanılmaz ama artık savunmadaydı Fenerbahçe. Rizespor bir süre tek kale bile oynadı.
Fenerbahçe’nin Thiam’ın yerine ileride oynayan Rizespor’a karşı kanat organizasyonları için Osayi’yi, bir devre boyunca orta sahadan top alarak yorulan ve ağır sahada sakatlanan Pelkas’ın yerine Mert Hakan’ı sokmak oldu.
Rizespor bastırmaya, Fenerbahçe savunmaya devam etti. Taş yerinde ağırdır derler ya… Maçın son on dakikasında Sosa Valencia’nın yerine girince Osayi sağa geçti ve ilk defa o zaman oyun içinde gördük Fenerbahçe’nin yeni transferini. Tabi Fenerbahçe de öne yerleşebildi.
Fenerbahçe son on dakika özgüvenini yeniden kazanmış olabilir ama skora etkisi olmadı bu sürecin.Fenerbahçe son on dakika özgüvenini yeniden kazanmış olabilir ama skora etkisi olmadı bu sürecin.Aslında geçen maçta kocaman bir adım atmıştı oyun anlamında Fenerbahçe… Yavaş ilerleyen, tuğla tuğla inşa edilen gelişimin patlama noktasıydı Kayserispor maçı.Artık oyunu ikinci bölgede kabullenen bir Fenerbahçe vardı. Kazandığı topları çabuk ve basit bir şekilde öne oynuyordu. Kanatlardan da maksimum yarara ulaşabiliyordu. O toplar öndeki yer değiştiren, dönerek oynayan, demarke kalmayı başaran forvetle buluşunca sorunlar ortadan kalkıyordu.Hepsini unuttuk dün gece!
Rizespor galibiyeti, üç puan ediyor ama Fenerbahçe’deki tüm bu olumlu adımların duraklaması veya bir başka haftaya ertelenmesi anlamına geldiği için “zarar” yazar takıma. Erol Bulut şüphesi düşer yine yüreklere.
Haftaya zehir gibi Hatayspor deplasmanı, sonra Galatasaray maçı. Fenerbahçe’nin hep “koşması” lazım. Dün Kadıköy’de yaptığı gibi “durursa düşer”!..