Futbolu “buz balesi” veya “tramplen atlama” ile karıştıranlar var galiba! Oysa benim bildiğim “rakibe karşı” oynanıyor hâlâ...
Göğüs göğse, kondisyon kondisyona, yetenek yeteneğe, taktik taktiğe, zeka zekaya...
Kazanan, sadece o maçtaki rakibinden iyi...
Rakip, bu işin yüzde ellisi.
Galibiyet coşkulu, yenilgi hüzünlü fakat soru “nasıl oynadık”a gelince, her yanıtın ilk cümlesi “rakibin performansı” ile başlamak zorunda.
Rakibin kondisyonuyla, yeteneğiyle, taktiğiyle, zekasıyla...
Sinan Şamil Sam bana ringi dar ettiğinde çok iyi boks yapmış mı olur? Veya Dünya ağır sıklet şampiyonuna yenildiğinde beceriksiz yerine mi koyulur?
Demek ki “Fenerbahçe nasıldı”nın asıl yanıtı “MTK nasıldı” ile bulunur.
Nasıldı? Lokum.
Adeta dostluk maçına gelmişler İstanbul’a. Ne mücadele, ne pres, seyrediyorlar Fenerbahçe paslarını. Bir tek Uğur Boral’ın kulvarındaki savunmacının elini taşın altına koyduğuna şahit olduk maç boyunca. Ki, Uğur Boral’a eleştiri; “Gerektiği kadar çıkamadı”.
Diğer kanat... Yol geçen hanı. Kazım çıkar tabi, basan yok ki karşısında.
Macar futbolu falan, ama adamlar ya akşamdan kalmışlar ya da topluca grip falan geçiriyorlardı. Ancak ikinci yarıda beş pas yapabildiler üst üste.
Forvet tam bomba... Her top, kırk metreden dağlara taşlara.
Şimdi bu takımı Fenerbahçe’nin 2-0 yenmesi önemsiz mi?
Asla... Muhteşem bir başlangıç Avrupa’ya.
Aragones yeni tanıyor
Lakin King Kong gibi göğsünü döve döve zafer çığlıkları atmaya gerek yok.
Usta kalemler maçtan sonra yazdıklarında Fenerbahçe’nin aksayan değil ama “ciddi bir rakip karşısında aksama ihtimali olan yönlerini” ürkekçe de olsa kaleme almışlar. Ancak çok altını çizememişler ortada “görece bir zafer” varken.
Malum... Burada sorarlar adama: “Sen bizden değil misin”?..
Onlara göre tarafsızlık falan hikaye... Taraf tutmayan düşmandır zaten.
O zaman... Bir de ortada “2-0” varken...
İncitmeden.
Biz direkt soralım isterseniz:
Alex’in yeri doğru ve sürdürülebilir mi? Semih orta sahaya uygun mu? Güiza, Fenerbahçe’nin uğraşıp atamayan Ümit Karan’ı olur mu? Kazım her maçta bu kadar kadayıf sol kanat bulur mu? Yan/geri paslar taktik mi çaresizlik mi? Emre, Alex, Carlos, Selçuk, Kazım gibi iyi pas atanlara eyvallah da geriye bu pasları alacak pek adam kalmaması doğru mu? Peki... Bundan sonra da her şut rakip defansa çarpıp gol olur mu?
MTK karşısında olur, lakin Sivasspor karşısında bile çok zordur.
Diğer soruların yanıtı ise gelecek maçlarda bulunur.
Aragones büyük hoca. Ama yeni tanıyor takımı. Deniyor. Olmayınca yeni formüller arayacak.
MTK galibiyeti bu arayışı öteleyecek ki, korkulan budur.
Hocanız yabancıysa, futbolcularınız da tüm üst düzey Avrupalı hocaların ezberindeki yıldızlar değilse, katlanacaksınız buna.
Zaman önemli. Bu zaman galibiyetle geçiyorsa şahane.
Lakin “Bu iş tamam” diyen King Konglar önce dişli bir rakibi beklemeli.