Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Jet Fadıl” adıyla maruf sayın Fadıl Akgündüz, benim hayatımı kurtarmıştı!..
Evet... Ben ve zamanın Sarıyer takımı, yöneticileri, hayatımızı sayın Akgündüz’e borçluyuz.
Nasıl mı?
Siirt’in, hatta bölgenin Fadıl Bey tarafından ihya edileceğine inandığı günlerdi. Kendisiyle röportaja gitmiştim, Sarıyer takımı Siirt Jetpa ile maç için oradaydı. Terör yüzünden gece yolculuğu imkansızdı ve Siirt’in tek otelini paylaşıyorduk Sarıyer ile.
Hava karardıkça otelin önü kalabalıklaştı. Sarıyer takımına atılan laflar “taş”a döndü. Otelin tüm camları kırıldı. Hepimiz koridorlarda sonumuzu bekliyor, kendimizi savunmak için sandalyeleri kırıp sopa yapıyorduk tıpkı Sivas’taki gibi. Askeri birlik, valilik toplumsal deliliği önleyemez durumdaydı ve “Madımak” tekrarına bir adım vardı.
Son çılgınlığın eşiğindeki kabalık dalgalandı bir ara... Fadıl Bey’in otomobiline yol açmak için aralandı. Akgündüz araçtan indi, otele sırtını döndü ve ellerini kaldırıp “durun” dedi.
Durdular.
“Dağılın” dedi.
Taşları, meşaleleri yere bırakıp dağıldı kalabalık.
Fadıl Bey’in bölgede ve Siirt’te etkisi ve yetkisi tartışılmazdı.
Gündüz yaptığım röportajda Fadıl Akgündüz’ün bu karizmasını pek keşfedememiştim oysa. Kibar, sakin, romantik, hatta hayalci biriydi. Kusuru varsa, o da hayallerine gerçek muamelesi yapması ve kendisiyle birlikte pek çok kişiyi inandırmasıydı. En çok da Siirtliler’i...
O bölge, başka türlü bakıyordu Akgündüz’e.
Bugün yine aynı galiba...
Fabrika ümidi, iş hayali tamam da... Bu “etki ve yetki” futbol üzerinden yeni “cepheler” açmaya kullanılırsa ne olur acaba?
Açık söyleyeyim; işlem başladı ve henüz farkına varmıyor.
Fadıl bey hayalci olabilir ama asla akılsız değil. Güneydoğu’da artık işin içinde “cepheleşme motifi” yoksa, hayallerin bile para etmediğini biliyor kesin.
Bakınız, Bingöl’de toplanan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden 12 futbol kulübü ve taraftarlar dernekleri ile bazı amatör spor kulüpleri temsilcileri, “Türkiye Futbol Birliği” kurulması kararı almış.
Başlarında Fadıl Akgündüz varmış.
Akgündüz’ün okuduğu bildirilerinde ne yazıyor biliyor musunuz?
“Türkiye Futbol Federasyonu, Doğu ve Güneydoğu kulüplerini tasfiye etmek istiyor”!.. Düşman yani.
Nasıl yapacakmış bu tasfiyeyi TFF?
“Uzak deplasmanlarla.”
Yahu, “bölgesel lig olmasın” diye kendileri istememişler miydi bunu?
Olsun... Koşullar, sızlanmaya ve taviz koparmaya uygun... “Mağduruz” diyeceksiniz, susturmak için ya taviz ya para verecekler.
Vermezlerse?..
Bir de futbol üzerinden bölünecekler.
Bingölspor Kulübü Başkanı Şeref Varolgüneş, Bingöl’deki toplantıyı milli mücadele öncesi Atatürk’ün Erzurum ve Sivas’ta yaptığı kongrelere benzetmiş!
Diyarbakırspor Kulübü Başkanı Çetin Sümer ise “Bazı kafe köşelerinde, bazı bar köşelerinde, maalesef bizi küme düşürdüler. Türkiye Futbol Federasyonu’nu tanımıyorum“ demiş.
Nedir bu?
“Futbolda kalkışma”.
Ya ona da bir “açılım” yapacaksınız, ya da bölge insanına “barış” getireceğini iddia ettiğiniz futbolun, yüreklere zehir saçmasını uzaktan izleyeceksiniz.
Kısacası, futbolu Türkiye sorunları dışında tutamayacaksınız uzun süre. Etnik milliyetçilikle tek kale maç kaçınılmaz olacak.
Şu Beşiktaş’ın muhteşem transferlerini, Fenerbahçe’nin ekonomik açmazlarını, Galatasaray’ın Arda’sını falan bitirirseniz, buna da bir göz atın; ne dersiniz!