Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Trabzonspor’un yeni başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu hayırlı uğurlu olsun.
Evet, bu kadar!..
Çünkü ikinci (güzel) cümleyi kuramıyorum!
Anadolu’nun en büyüğü, futbolumuzun dört büyüğünden biri Trabzonspor, genel kurulu yapılmış, iktidar el değiştirmiş, yeni başkan ve yönetim gelmiş; hem de demokratik şekilde ve olgunlukla...
Çok güzel cümleler kurmak istemez miyiz?
“Trabzonspor’u uçurur inşallah”...
“Şampiyonluklarına yenilerini ekler”...
“Kulübü Avrupa’ya abone”.
“Muhteşem altyapıyı şahlandırır”.
“Türk futbolunun ihtiyacı olan huzur ve dostluğun bayraktarı olur” demek istemez miyiz?..
İbrahim Hacıosmanoğlu bunları vaad etmedi ki...
Ne “transfer” dedi, ne “kurumsallık”, ne “yeni kaynaklar”, ne “tesis” ne “şampiyonluk”...
Sadece bir tek “kupa” sözü var!
“Fenerbahçe tarafından çalınan, Federasyon tarafından gasp edilen 2010-2011 şampiyonluk kupası”!
Ve seçimi böyle kazandı.
Başka “icraat” mı?
“İstanbul dükalığını yıkmak”.
“Emek hırsızı Fenerbahçe Başkanı’na haddini bildirmek”.
“Kavga gerekiyorsa kavga etmek”.
Hayırlı uğurlu olsun.
Daha doğrusu “gazanız mübarek olsun”.
***
Benim ne sayın Hacıosmanoğlu’na husumetim var, ne de onun nefret ettiklerine minnetim.
Hatta... Hacıosmanoğlu duruşunda, ciddiyetinde, özü sözü bir ve cesur insanlardan taraf hissederim kendimi.
Ama futbolu da severim.
Acırım, üzülürüm futbolun başına gelenlere.
Ve... Sayın Hacıosmanoğlu’nun tarzına, söylemlerine bakınca anlıyorum ki, futbolun daha çok çekeceği var.
Dediklerini yapabilir mi bilmiyorum.
Sadece dediklerini söylediği tarzda yapmaya çalışırken futbolumuzun başına gelecekleri tahmin edebiliyorum.
Tekrar hayırlı uğurlu olsun sayın Başkan’a...

Haberin Devamı

Bir Galatasaraylı itirafı

Biz yazdığımızda terbiye ve adalet duygusuna bağlı olarak “taraftarlıktan sahtekarlığa kadar” kapkara bir yelpaze ile rüzgar yapan Galatasaray taraftarları, umarım Pazar günü sevgili Faik Çetiner’in Sportürk programını izlemiş ve Galatasaray Yönetim Kurulu üyesi sayın Semih Haznedaroğlu’nu can kulağı ile dinlemişlerdir.
“Biz 3 Temmuz sürecinde yanlış bir strateji izledik” dedi sayın Haznedaroğlu!..
“Fenerbahçe’nin yanında olabilir ve ebedi dostluğumuzu perçinleyebilirdik”.
Tamamen kendi cümleleri ile yazıyorum:
“Bizimkiler paniğe kapıldı. Bir yandan yatırım yapıyoruz kolay değil. Ceza gelecek sandılar”.
Sordular sayın Haznedaroğlu’na:
-Siz de yönetimdeydiniz o zamanlar.
“Evet, ama biz düz piyadeyiz. Takımın asları var. Başkan ve iki asbaşkan”.
Yani, “Onların kararıydı. Yanlıştı” demek istedi sayın Haznedaroğlu.
Büyük bir yumuşama, dostluk, huzur fırsatı heba oldu.
Sayın Haznedaroğlu ile aynı fikirdeyim.
O zaman... Bir Galatasaray Yönetim Kurulu üyesi ile aynı fikirde olup aynı şeyleri söylediğime göre iflah olmaz bir Galatasaraylı mıyım?
Ya da Galatasaray’ın hatasını itiraf eden Semih Bey’in yanında durup Galatasaray’a zarar vermeye çalışan fanatik Fenerbahçeli mi?
Geçin bunları.
Bu memlekette en zor şey “doğru olanı zamanında söyleyebilmektir”.
Ve zorluğa devam.

Haberin Devamı

Özen’den tarihi hata

Haberin Devamı

Beşiktaş’ın henüz kaderi netleşmeyen futbol direktörü Önder Özen, 18 ay süre istemiş ve “Ondan sonra Lale Devri” demiş.
Tarihi bir hata!..
Lale Devri, Patrona Halil isyanından önce...
İsyan çıktı, Lale Devri bitti.
Beşiktaş’ta ise başkandan hocaya, futbolcudan direktöre kadar “istemezük” dediğini yok eden “isyan” yıllardır sürüyor.
Lale devri yaşanmış, bitmiş, isyan sürecindeyiz.
Devamı “gerileme”.

Potuk değil “doruk”

Kim ne derse desin Fenerbahçe’nin Alper Potuk hamlesi “transfer stratejisi biliminde” doruk noktasıdır.
İstanbul’da ne yapar pek bilinmez, ama birincisi, Alper Potuk Galatasaray’dan çok Fenerbahçe’ye gerekliydi.
İkincisi, genel kanının aksine pahalı değil!..
Evet, “fiyat” arz talep meselesidir. Alper Potuk’un aslında kaç para edeceğini bilemem ama Eskişehirspor 3 milyon daha fazla istese vermek zorundaydı Fenerbahçe.
Konjonktür böyle.
Üçüncüsü ve en önemlisi “rekabet” bahsinde...
Resmen Galatasaray’ın kimyasını bozdu Fenerbahçe. Üstelik bunu sert demeçlerle, bel altı vurarak, ihbar ederek veya futbolun içindeki kirli enstrümanlardan biri ile değil, adına “transfer” denilen hak ve helal bir yöntemle yaptı.
Galatasaray’da yönetim kurulu Alper Potuk yüzünden yenilenmiyor elbet. Ama daha zorlu ve tatsız oluyorsa Alper Potuk biberi de var içinde; ondandır.
Fatih Terim’in bile tadı kaçtıysa, şampiyonluk unutulduysa, Fenerbahçe toparlanacak zaman ve ortam buluyorsa, hepsinde Alper Potuk vardır.
“Muhteşem bir futbolcu” olduğundan değil, “Fenerbahçe’nin transfer stratejisi biliminde” doruk yapan girişimiyle.

Halil Ünal, suçlu mu, kahraman mı ?
Şimdi...Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal’ı suçlayanlar var.
Belki haklılar.
Galatasarayla masaya oturmuş, Fenerbahçe ile anlaşmış.
Lakin benim hayret ettiğim; aynı adamlar “Kulübüm için her şeyi yaparım” diyen insanlar.
Halil Ünal da (şayet söz verdiyse) sözünden caymış kulübü için işte. Size göre “ideal yönetici” değil mi?