Beşiktaş maçında tribüne gönderilip arbedeye karışan Şenol Güneş’in kamuoyundan özür dilerken “Bana yakışmadı” cümlesi, çok önemlidir elbet...
Herkes hata yapabilir. Hatasını kabul edip özür dileyen nadiren.
Hata hatadır, özür erdem.
Buraya kadar tamam.
Fakat bir adım geri çekilip bakınca tablo tamamen değişiyor. Şenol Güneş’in “kriz yönetmek” bir yana “krizlerde payı olduğu” anlaşılıyor.
* * *
İnsan her şeyden önce şu sorunun cevabını arıyor:
“Fenerbahçe ile birlikte ligin zirvesindeki bir takımın hocası nasıl olur da berbat bir sezon geçirip puan cetvelinin 11. sırasına tutunmaya çalışan Galatasaray’ın hocası Hagi kadar agresif, mutsuz ve gelecekten umutsuz olabilir”?..
Kolay değil hani.
Açıkça yazayım. Devre arasında koyu Fenerbahçeli bir meslektaşım ve çalışma arkadaşım “Trabzonspor’la arayı nasıl kapatacağız” diye sorunca, demiştim ki:
“Sen kendi takımına değil Trabzonsporlular’a güven... Onlar kendi işlerini hallederler”!..
Espriydi tabi.
Maalesef gerçek haline geldi veya gelmek üzere. Ben yönetimi kastetmiştim, işi kotaran Şenol Hoca oldu. (Tabi, yönetimi de takıyor arkasına. Fenerbahçe-Trabzonspor düşmanlığını “Aziz Yıldırım Kulüpler Birliği başkanlığını bıraksın” açıklamasıyla hortlatmaya çalışıyor Trabzonspor).
* * *
Şenol Hoca için kırılma noktası Aykut Kocaman’ın oltası... Bir büyük kulüp “Penaltılara bakmak lazım” lafına bu kadar takar mı? Bir büyük hoca önce genç meslektaşını duvara çarpıp sonra yanına giderek elini sıkar mı?
Şenol Hoca yapar. Hatalar ile özürleri yerli yerinde de kullanır. Tersine de... Birbirinin yerine de. Anlayamazsanız; “On yıl bekleyin” der geçer.
* * *
Bitmedi. Zirvedeyken acı çeken Trabzonspor’un akordunu bozan asıl neden epeydir kaynadı gitti:
Durduk yerde “Şampiyon olursak takımı bırakacağım” demişti Şenol Hocam!..
Nasıl bir motivasyon için bu açıklamayı yaptı belli değil. Zamanı hiç değil. Dayanışma, ekip ruhu, falan derken baştaki adam çıkıyor “Erken eyvallah” diyor. Talebeleri Hoca’yı çok seviyorlarsa “gitmesin” diye şampiyon olmamaları lazım demek ki.
* * *
Ve bugün...
Eşofmanı çıkarıp çıkarmayacağı belli olmayan hocasıyla bir Trabzonspor var ligin tepesinde... Başkanıyla, hocasıyla, Alex’iyle kenetlenmiş Fenerbahçe de ötede.
Kimin şansı fazla?
Trabzonspor’un şansını kim azalttı?
Başta Şenol Hoca.
Aynen “hata” yaptıktan sonra “özür” dilemesi gibi, önce “yükseltti” Trabzonspor’u sonra “telafi” etti!..
Her demeci fren oldu Trabzonspor’a.
* * *
Şampiyon adayı ekibi huzursuz, kendi mutsuz sevgili Hocamız’ın... Tıpkı Hagi gibi.
Şenol Hoca da sağla solla itişiyor, Hagi de...
Şenol Hoca da yarın ne yapacağını bilmiyor, Hagi de.
Sezon sonu ne olacak?.. Ne Hagi biliyor, ne Şenol Hoca.
Lâkin biri zirvedeki takımın hocası, diğeri 11. sırada.
Hagi’yi biliyoruz. “Suçlu ben değilim” der arkasını döner gider. Peki, şampiyonluk kaçarsa ne yapacak Şenol Hoca?.. Özür mü dileyecek?