Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İnsanın bir kere tersine dönmesin işi... Muhallebi yerken kırılır dişi!..
Sayın Aziz Yıldırım da aynen bu durumda.
Özgürlüğüne kavuştuğundan beri, şans yıldızı düşük voltajdaki ampul gibi pırpırlıyor!..
Her “hamlesi” dönüp bir şeyler yontuyor kredisinden.
Ya da “normal” davranıyor, hayal kırıklığı yaratıyor.
Neden?
Şov dünyası işte... Hep çıtayı yükseltmek gerekiyor.

Sadece “şans” mı?..
Aynı kaderi paylaşan yöneticileriyle arasının bozulması veya kamuoyunda yaratılan bu imajı önleyememesi hata idi.
Alex’ten kriz icat etmek hata idi.
Kadın ve çocuk seyircilere ayar vermek hata idi.
NTV macerası ise “erteleme” hatasıyla başladı, “sıfır getiri” ile sonuçlandı.
Çoğu tekrar, mesajsız ve Yargıtay frenli bir röportaj...

Aslında tahmin edilen bir gelişmeydi. “Mağdur” başkan ile “özgür” başkanın aynı şefkati, onayı, ilgiyi görmesi beklenemezdi.
Bitmemiş yargılama üzerine konuşması beklenemezdi.
Başlamış ligde takım üzerine çılgın tasarrufları beklenemezdi.
O zaman ne işi vardı NTV’de?
Kim bilir... “Hatır gönül” değilse belki de stratejik açıdan ekranda olması gerekiyordu.
Hay Allah!..
Acun’a söylemesi yeterdi. Keşke “Yetenek Sizsiniz” yarışmasında jüri üyesi olsaydı.

Haberin Devamı

“Dışarda arsız var”!

Başkan Yıldırım NTV’de röportaj verirken, NTV önünde biriken Trabzonsporlular “demokratik haklarını kullanıp” protesto ediyorlardı.
Neden?
Çünkü, Trabzonspor ile Fenerbahçe’nin paylaşamadığı koskoca bir kupa vardı.
Fakat o da ne?..
Özene bezene hazırlanmış bir pankart açtılar. Özene bezene hazırlanmıştı; lakin bir tek “terbiye” eksikti:
“NTV’de hırsız var”!..
Sonuna kadar desteklediğim protesto haklarında üslubu bu kadar “amiyane” düzeye indirenlerin ve geleceği Afyon’a çevirecek bombanın pimini çekenlerin alacağı tek yanıt var:
“Dışarıda arsız var”!..
Trabzonspor’u tenzih ederim.

Galatasaray’ın yumuşak karnı

Fatih Terim, “Galatasaray’da konu transferse ağzı olan konuşuyor” mealinde şikayetini maç sonu basın toplantısına sıkıştırmıştı ya...
Transfer bitti, Galatasaray yöneticilerinin “tersine-yüzüne” konuşmaları bitmedi!
“Selçuk’un Milli Takım’da yedek kalmasına ne diyorsunuz ?” şeklinde soruya sayın Adnan Öztürk yanıt veriyor:
“Kurumsallıktan bahsettiğimiz toplantıda Milli Takımın başındaki profesyoneli eleştirmem mümkün değil. Doğru yapmıştır.”
Çok iyi...
Pozitif ve çelebi bir yaklaşım.
Bravo Galatasaray’a...
Demeyin sakın!
Aynı gün sayın Başkan Ünal Aysal’dan bir açıklama:
“Selçuk ve Hamit gibi oyuncuları kırmamak lazım. Avcı bu oyuncuları kazanmalı”.
Yani?
“Hata yapıyorsun Avcı”!..
Buyurun bakalım.
Takım iyi, mali durum düzeldi. Galatasaray’ın tek kritik mevkii “yönetim masası”.
Futbol, üstün yönlerini kullanmak kadar karşındakinin zayıf yönlerini teşhis etmek ve faydalanmak gereken bir oyundur.
Yakında rakipler “masaya” çalışırsa şaşırmayın.