Fenerbahçe taraftarlarının son 13 aydaki eşi benzeri görülmedik kenetlenmesini ve kulübü omuzlamasını “kötü / ruhsuz futbol” karşısında da kayıtsız şartsız devam ettireceğini sananlar, çok ama çok aldanıyorlar!..
O başka, bu başka.
HHH
Birinde devlet gücü ve mağduriyet duygusu var. Diğerinde, sahada işini yapmayan adamlar.
Birinde başkan hapiste... Diğerinde futbolcular sahada özgür.
Biri insafa kalmış, diğeri niyetine... Sahada eşit ve yeke yek mücadele.
İşini yapmayan, ayakları değil ama yürekleri prangalı beyler sinirleri de bozar moralleri de.
Şahit olanlar, tabi “homurdanacaklar”.
HHH
Son derece makul ve mantıklı sebepleri var çünkü...
Üstelik bunlar, subjektif değil “homurdanmadan” rahatsız olduğunu açıklayan Aykut Hoca’nın altını çizdiği objektif sebepler.
“En büyük problem aceleci olmamızdı” diyor Kocaman...
Sanki Süper Lig’e yeni çıkmış ilk Avrupa elemesini oynayan bir takım Fenerbahçe!
Sahi, kim engel olacaktı “acele”ye?
“Pozisyon üretemedik” diyor.
Neden?..
Barcelona ile mi oynuyordunuz da müsaade etmediler?.. Takım pozisyon üretemeyince Meksika Dalgası mı yapacaktı tribündeki Fenerbahçe?
“Semih’i oyunu ile yıkmak için oynattık, yapamadık” diyor.
Helal olsun.
Taktik de yatmış demek ki!
“B” planı da geç kalmış.
HHH
Tribündekileri boş verin, ekran karşısındaki milyonlarca insandan bir tanesi bile Fenerbahçe futbol takımını bir santim ileri götürecek bir ışık, ümit, efekt gördü mü sahada?
Hazırlık maçı değil ki bu “düzelir” iyimserliği moralleri pembeleştirsin. Haftaya Avrupa’ya veda edebilirsin.
“Bir” hatadır. “İki” kazadır. “Üçüncü yıl” nedir peki?
“Olsun, homurdanmayın”!
Peki sayın Hoca’m...
Ama siz de 13 aydır eşi benzeri görülmemiş bir kenetlenme yaşayan Fenerbahçe seyircisinin aynı şeyi sahadaki yetersiz takımın etrafında da tekrarlayacağını sanmayın.
O başka, bu başka.