Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Boş verin 2012 Avrupa Şampiyonası kura çekimine “hocasız” gittiğimizi... Aldırmayın Varşova’da alay konusu olduğumuza... Bırakın Del Bosque’nin bile dalga geçtiğini...
Siz “tasarrufa” bakın!
Dört aydır Fatih Terim’e maaş versek, ne ederdi?.. 1 Milyon... O cepte şimdi.
İki ay daha dişimizi sıksak yeni hocanın bir milyon dolarını çıkaracağız, n’aber!
Devir, hesap devri.
Yanlış anlamayın; bu benim bakış açım değil... Millet’in ve medyanın bir kısmı ile bazı vekillerin yaklaşımı.
Hatırlayın; DTP (o zamanki adıyla) milletvekili Sırrı Sakık, Meclis’in kürsüsüne çıkmış ve halkın vicdanının sesine tercüman olmuştu!
Olmuş ve Terim’in altını TBMM çatısından oyup, gitmesine ön ayak olmuştu.
Dengesi bozulmuştu Fatih Hoca’nın o günden sonra. Yüreği soğumuştu.
Sakık sormuştu:
“Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genel Kurmay başkanı şu kadar maaş alırken Terim’e bu kadar parayı nasıl veririz”?
İşte, tüyü bitmemiş yetimin hakkını sonuna kadar koruyan vekilim benim.
Sayın Sakık haklıydı. Yetim çoktu bu ülkede. Hızla da artacaktı. Her kuruşu hesap etmek lazımdı.
Sayın milletvekili, Türkiye’ye Birinci-İkinci İnönü Savaşı ve Büyük Taarruz’dakilerin toplamı kadar “şehide” ve tüm dış borçlar kadar “paraya” mal olan terörist örgütü kınamayı unutmuş olsa da, Terim’in aldığı parayı şiddetle kınayınca gözlerimiz yaşarmıştı.
Sürmanşetlerdeydi sayın Sakık. Ana haber bültenlerindeydi. Söylediklerine katılanlar olsa da olmasa da, bir futbol meselesi Millet’in meclisine taşınmıştı. O önemliydi.
Mi acaba?
Hayır... İşin içindeki “magazin” gıdıklamıştı medyayı?
Para-Terim-Meclis-Sakık-Futbol... Ve polemik... Dört dörtlük magazin.
Nasıl bu kadar emin olabiliyorum?
Bakın, bugün Avrupa Şampiyonası kurasına hoca bile götüremedik diye yanıp yakılanlar ve bundan sonra kaleminden kan damlayacak olanlar var ya... Onlar, geçen hafta Ali Uzunırmak’ın TBMM kürsüsünden yaptığı “gerçekçi, doğru, zamanında” uyarıyı tek sütun haber bile yapmadı.
Sadece Meclis TV’de yayınlandı.
Evet... Doğru, zamanda, çok önemli bir uyarıydı:
“Milli Takım hocamız yerli olsun” demişti MHP Aydın milletvekili Uzunırmak.
“Bizim insanlarımıza fırsat vermezsek, kendilerini nasıl ispat ederler” demişti.
“Altı gün sonra kura çekimi var, hâlâ teknik direktör bulamadınız” diye Futbol Federasyonu’nun dikkatini çekmişti.
Yine aynı kürsü...
Yine bir milletvekili.
Yine futbol konusu...
Biri magazin dozu sayesinde manşet, diğeri ciddiyeti ve haklı uyarısı yüzünden “görünmez adam”!
Neden?
Birileri hoşlanmıyor ciddi konulardan. Halkımız mı, vekillerimiz mi, medyamız mı bilemem. İhtar, ikaz, tembih kesmiyor onları. Yumurta kapıya gelecek... Olay skandala dönecek... İş işten geçtikten sonra, çalakalem.
Sayın Uzunırmak bugün söz alsa, “ne bu rezalet” dese, referans olurdu herkese.
“Terim’e beş, Hidding’e yüzbeş” dese... Bravoo!.. Her spor programına konuktu.
İşe yarar mı?.. Yooo!
“Fayda”yı düşünen kim?
Yaşasın magazin!
Bu arada. “Hülya Avşar” başlığı nereden mi çıktı?
Hasbelkader ciddi konulara yer veren bir futbol yazarı olarak sadece magazinden hazzedenleri protestomdur o.
NOT: Hülya Avşar’a acil şifalar dilerim.