Adam silahı kendi kafasına dayar ve bağırır: “Çağırın valiyi, bakanı buraya gelsin, yoksa sıkarım kafama”!..
Sıkar.
Haksızlığa uğradığını ve hak arama yollarının tükendiğini düşünüp, “toplum düzenini ve adalet kavramını sarsacak bir eylemle” olaya dikkat çekmek istemektedir.
O kadar ciddidir ki, canını koyar ortaya.
O kadar mağdurdur ki, “en beterini” kendi eliyle yapmaya kararlıdır.
O yüzden tüyleri diken diken eder bu girişimi.
* * *
Acayip bir tezat vardır ortada...
Ne kadar kendine güveniyorsa yok olmaya o kadar yakındır.
Haksızlık ne kadar büyükse “kendine” yapacağı haksızlık o denli vahimdir.
Ya sıkacak ya da özgürlüğünü bile kaybedecektir üzerine.
Bakalım, ruhsatı var mı silahın?.. “Toplum düzenini bozmak” Vs... Örgüte sokarlar gerekirse.
* * *
Her şekilde kaybedecektir adam.
Geriye “haklılığına inancından” ve yarattığı “artı” kaostan başka bir şey kalmayacaktır.
Olsa olsa cinnet anıdır bu.
Ya da çaresizlik ve isyan...
Aynı hesap Aziz Yıldırım’ın “gerekirse Fenerbahçe’yi ligden çekeriz” tehdidi.
Sıkar mı?
Sıkar.
Fenerbahçeli milyonların en az yarısı da onu onaylar.
* * *
Gerisi mahşer!
Ne “etikçiler” kalır ne “marka değerciler” ne de “operasyondan şüphelenenler”...
Fırsatçıların eli böğrüne, her şeyi eleştirerek hayatını kazananların dili gözüne...
“Düşman” bile zarar görür.
Gözünün feri sönmüş futbol, lodos palamutu gibi derin dondurucuya konur vakti zamanı gelip yeni nesilleri zehirlemek üzere.
* * *
Öte yandan...
Şayet Aziz Yıldırım’ın “Fenerbahçe’yi ele geçirme operasyonu” iddiası doğruysa, en az o operasyon kadar dikkatli planlanmış ve başarılı bir “karşı operasyon” sürdürmektedir Başkan.
O kadar cesaretli.
O kadar pervasız.
Gerçekten “Fenerbahçe’yi ele geçirme operasyonu” yoksa, sonuna kadar haksız...
* * *
Ama varsa...
Başka ne yapabilir ki “organize güçler” karşısında?
Anahtarı teslim edip gitsin mi?
Bu kavgada en kötü durumda olanlar, futbolu kurtarmak adına bir şeyler yapmaya çalışanlar.
İki arada bir derede. Ne İsa’ya ne Musa’ya yaranabiliyorlar.
Asıl ırkçı Zokora!..
Futbolla falan ilgilenmez ama Zokora’nın, Emre’ye tekmesini görmüş dehşete kapılmış; “Husumet var galiba aralarında” dedi.
Günaydın!..
Anlattım:
-Emre ırkçı söylemlerde bulunmuştu ona...
“Yahu” dedi, “Irkçının kralı Zokora”!..
-Nasıl yani?
“Deri rengini eleştirmek ne ki... Kasıklara çalışıp Emre’nin soyunu kurutmaya kalktı adam”.
Tamam... Delirmeye az kaldı.