Bu memleketten bir “Güiza Felaketi” geçti!.. İçimizi ezdi. Yakıp yıkarak, geride 100 milyonluk hasar bırakarak, insanları hasta ederek, ruh karartarak, yapışıp bırakmayarak tam bir “İspanyol Gribi” gibi etki gösterdi.
Sadece kale direğine sarılmış ağlak suratı ile ıstırap çeken ve çektiren bir adam olarak hatırlanacak.
Kişisel olarak ben de payıma düşen zararı gördüm Güiza’dan!
“Ceza alanına ağaç diksen çarpar girer, bu adam dışarı atıyor” dedikçe, onun arkasında duran her Fenerbahçeli ile külahları değiştik durduk.
“Yazık değil mi buna verilen paraya” dedikçe “malı kötülemekten” yönetimle papaz olduk.
Geçen sezonun Alex’inde ne kadar yanılmışsak, üç sezonun Güiza’sında o kadar doğruyduk ama geçmiş ola...
Moda nedir bu günlerde?
Her türlü faturanın hesabını yöneticilerden sormak.
Alın size kapı gibi bir “Güiza Dosyası” o zaman!..
Bir tane gol atınca “Güiza parasını hak etti” diyen Abdullah Kiğılı baş zanlı!.. Diğerleri yardım ve yataklıktan, Başkan örgütün başı olmaktan davalı...
“Ülke dövizini çarçur etmek, kulübü zarara uğratmak ve milletin tadını kaçırıp moral bozmaktan” tüm Fenerbahçe Yönetimi’ne açıverin davayı.
İddianamesi pratik, belgesi matematik, kimse de “Haksızlık oldu” diyemez hani!..
Şehitlere saygı
Bu işin “takımı” taklavatı olmaz. Yerlisi yabancısı fark etmez.
Topçusu, popçusu, bu coğrafyanın ekmeğini yiyen herkes “yaşanacak ortamı” korumak uğruna yaşamını verenlere borçludur.
Bunu “bir şekilde ifade etmek” ise insani ve ahlaki onurdur.
Ondan sonra bakarız kim diye:
Guti Hernandez ve Hugo Almeida.
Ne olmuş:
Biri Ay-Yıldızı kutsamış, diğeri şehitlere asker selamı çakmış.
Sonraki soru, kimlerden bunlar:
Beşiktaş’tan.
Nerede yapmışlar:
UEFA Avrupa Ligi play-off turunda.
Yorum mu lazım buna?..
O kadar güzel kelimeler henüz icat edilmedi.
İnsani ve ahlaki onur, suya düşen taşın halkaları gibi genişler ve ulaştığı her noktadaki damlaları onurlandırarak sonsuzluğa ulaşana kadar sürer gider...
Biz de o damlalardanız ve bu mübarek dalga ile yükseldik havaya.
Acılar acıdır, ama paylaşılan acı dirençtir.
Hatırlatan Guti’ye, Almeida’ya, onlara bu bilinci verebilen Beşiktaş’a ve Beşiktaş’ın da dahil olduğu bu ülkeye helal olsun.
G.Saray'ın şövalyeliği
Galatasaray, “Futbol Federasyonu’nun son kararından sonra Türk futbolunun geleceği açısından niçin endişe duyduğunu” açıkladı:
Lakin ben pek anlamadım!..
Federasyona “Yetkilerini devretme, cezayı kendin kes ve acele et” diyor galiba...
“Sonra UEFA, FIFA çanımıza ot tıkar”!..
Akacak kan damarda durmaz sevgili Galatasaray...
Ceza kanunlarını aşamayan federasyon, kararı geciktirse de son tahlilde UEFA-FIFA kurallarını işletecek.
Herkesi acı günler bekliyor futbolda. Bu oyunun içinde olan herkesi.
Lakin, ezeli rakibi mahvedecek işlemin hızlandırılmasını talep etmek Galatasaray’a ne kazandıracak; o belli değil.
Şövalyelik nasıl mı olur?
Kendin de dahil ne kadar dedikodu- şaibe ve o konularda ne kadar bilgi-belge varsa yıkarsın ortaya... “Temizlenelim” dersin.
“Sadece Fenerbahçe’yi günah keçisi ilan etmeyelim”!