Madem ki kaldı, bu saatten sonra, Fenerbahçe’nin Daum’la yaptığı “at pazarlığı” değil, Daum’un yakın geçmişteki “itirafları” ve “suçlamaları” önemlidir!
Hatta, bir tür felakettir.
Koskoca kulübün “11 Eylül’ü” gibi bir şeydir.
Hele, o suçlamalar arasındaki “senin ve ailenin can güvenliğinden emin olamayız” cümlesi, Fenerbahçe’nin temellerini titretecek ve geleceğine yeni bir yol haritası çizdirecektir; emin olun...
Daum söylememişse
Kimse “Medya uydurması” deyip geçmesin. O laflar Daum’un ağzından çıkmadıysa, neden dün pazarlık bitene kadar yalanlamadı?
Başkan söyletmediyse, Özaydınlı söylemediyse niye itiraz etmediler?
O laflar Daum’dan çıkmamış olsa bile “iftiraları nakite çeviren” ve “göreve iade için kullanan” bir şahsiyetle ve “iftiralara teslim olmuş” bir yönetimle karşı karşıyayız şimdi.
Daum “doğruları”
söylemişse!
Evet... Doğruysa, “Başkan emretmiş”, “Murat Özaydınlı dile getirmiş” falan gibi kişisel sınırlarda kalmaz bu “mafyoz uyarı”!..
Fenerbahçe’yi bağlar.
Nasıl ki, komandoları masum insanları öldüren devletin yakasına “terörist” apoleti takıyorlar; “başkanın hatası”, “yöneticinin boşboğazlığı” diye bireylerin çapına çekilemez bu tehdit...
Tüm Fenerbahçe sorumlu olur. Tüm Fenerbahçe bedel öder.
Olay ceza kanunundan, Fenerbahçe etiğine kadar her düzlemde lanetlenir ve sanıklar gitse bile, kara leke ancak yıllar sonra temizlenebilir.
Daum “yalan” söylemişse
Diyelim ki yalan... Kimse Daum’u ve ailesini tehdit etmedi...
Bitti mi Fenerbahçe Yönetimi’nin sorumluluğu?
Hayır...
Pazarlığa koltuğunun altında “suç dosyası” ile giren ve istediğini söküp alan bu adamı kim getirdi takımın başına. Kim üç yıllık kontrat yaptı?..
Sezon içinde her şeye boyun eğen, asıl işi başkana yaranmak olan, itirazlarını ancak günlüğüne not alan birinin, ayrılık günü gelip çattığında nelere tevessül edebileceğini kim hesaplamadı?
Bugüne kadar kaç milyon Euro’lar sokağa atılmadı Fenerbahçe’de... Kim, Fenerbahçe’nin dibine bomba koyması muhtemel adamın “hak edişlerini” bir kalemde ödeyip ondan kurtulmadı?
İki milyon için miydi yüzlerce milyonluk imaj kaybı?
Arada yanan Aykut Kocaman
Bitmedi...
Yalan veya sahi... Yazık olmadı mı “Kocaman” bir Fenerbahçe değerine?
Aykut Kocaman, neden korkuyorsa o geldi başına, şu “iki milyon daha koparma” davasında.
“Dibimi oydu” dedi Daum.
“Ya o, ya ben” dedi.
Bir de tuz/biber ekti; “Yöneticiler, beni ve ailemi tehdit etti”...
Bütün bunları söylemediyse bile, elini güçlendirdiği için itiraz etmedi.
Bitti Aykut Kocaman, bitti.
Artık sportif direktör olarak kalsa, ağzını açtığında “yine Daum’un dibini oyuyorsun” lafları klasik yorum olacak...
Kalmasa, hem Fenerbahçe’ye hem kendine yazık olacak.
Tartışılan Daum değil yönetim
Getirene, söz ettirmeyene, arkasında durana ve en sonunda sayesinde rezil olup tekrar iade-i itibar gerçekleştirene mübarek olsun Daum!
Lakin unutmayın; söz konusu Daum değil artık.
Bir... Fenerbahçe’nin imajı.
İki... Aykut Kocaman; Fenerbahçe’nin evladı.
Üç... Fenerbahçe’nin çok zor durumdaki Yönetimi’ni tartışıyoruz artık.
Daum vesile...
İşin esası, Fenerbahçe için proje ve kaynak üretmesi gerekenlerin duvara toslaması. Yanlış adamla yanlış oyun oynaması. Lüzumsuz yere ağırdan alması. Aykut Kocaman’ı bozuk para gibi harcaması. Mahalle kavgalarına yol açması. Fenerbahçeliler’i utandırması.
Bu iş “Medya yalanı” demekle bitmez. Sorarlar sonra; “Daum ve Yönetim o yalanı günlerce niye sindirdi”?
Daum mu vazgeçilmezdi, başkanlığı döneminde 1,5 milyar dolar harcayan sayın Yıldırım’ın bir-iki milyonu mu?
Şimdi, halletsinler lütfen.
Aksini ispat mı ederler, istifa mı ederler, özür mü dilerler... Halletsinler.