Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Anladık... Futbol asla sadece futbol değildir. Siyaset yaşamın her alanında şekillendirici ve etkileyicidir ama bu nedir Allah aşkına!..
Ekrandaki Telegol programında harıl harıl UEFA’nın arka cebinden çıkardığı cezalar konuşuluyor.
Konu, Fenerbahçe ile Beşiktaş’ı ilgilendirse de (şimdilik) Trabzonspor taraf ve müdahil tabi... UEFA cezayı çakarsa, Trabzonspor iki yıldır yılmadan takip ettiği eski şampiyonluk kupasına kavuşacak.
Doğal olarak Trabzonspor başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu da bağlanıyor programa.
Ağır konuşuyor yine... Ama önemli değil. Tarzı böyle. Böyle olduğu için Trabzonspor’a başkan zaten.
Derdini anlatıyor. Futbolun nasıl temizleneceğini izah ediyor ve sevgili Serhat Ulueren tarafından veda ediliyor kendisine.
“Bir dakika” diyor başkan Hacıosmanoğlu, “gerçi siz sormadınız ama anlatayım”!..
Neyi acaba?..
Ve Trabzonspor başkanı, Başbakan’ın Kazlıçeşme mitingine ailesinde başörtüsü mağdurları olduğu için katıldığını uzun uzun anlatıyor spor programında.
“Ayaküstü sayın Başbakan’la da görüştük” diyor; anlayana...
Stüdyodaki Ulueren, Özdenak, Şengül, Toroğlu ve Çilingiroğlu, bu açıklamaların Türk Futbolu, UEFA hukuku, Fenerbahçe ile Beşiktaş’ın cezası, Trabzonspor’un beklediği kupası ile ilişkisini çözmek için derin düşüncelere ve sessizliğe gömülürken veda ediyor Başkan.
Bana ne mi?..
Öyleyse bundan sonra yöneticilerin ve kulüplerin çizgisindeki kırılmaları, eyyamları, ukalalıkları, geri adımları, istifaları, görevden almaları, atamaları Vs. “siyaset ilişkileri” ile izah etmeye çalıştığımda kimse kızmasın bana.

Haberin Devamı

Fenerbahçe’nin ertelenen açıklaması en faydalısı!

Fenerbahçe Pazartesi (dün) yapacağı basın toplantısını iptal etti... Gerekçe, ülkenin ve sokakların yaşadığı hassasiyet.
“Bir de biz germeyelim” dedi yani.
Ne demiştim size; en büyük komplo teorileri Fenerbahçe basın toplantısından çıkacak.
Dosya duruyor.
Rahmet Turgut Özal, “bir süre boş olan bakanlığa neden tayin yapmadığını” soranlara, her partili bakan olmak ümidiyle harıl harıl çalışıp itaatin en katıksızını gösteriyor anlamında “en çok işime yarayan bakanlık o boş olan” demişti!..
Fenerbahçe’ye de en faydalı basın toplantısı “henüz yapılmayan” galiba.

Haberin Devamı

Beşiktaş ‘Feda’yı ibrat etti

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, seçim zaferinden sonra “Beşiktaşlılar yalan ve hayal yerine gerçeği seçti” mealinde laflar söyledi.
Biraz sert kaçtı ama doğruluk payı şurada:
Beşiktaş genel kurulu Serdal Adalı’nın “büyük oynamak” fikrini (muhtemelen zamanı değil diye) reddetti...
Evet. Sadece zamanı değil.
Peki ne olmalı Beşiktaş’ta?
“Feda”nın doğruluğunu ve haklılığını tescilledi ezici çoğunluk.
“Doğru yaptın, devam” dedi.
Tam da Fikret Orman “Feda”dan uzaklaşıp şatafatlı takıma özlem duyarken.
***
Seçim sonuçlarını doğru okuması gereken ilk kişi Fikret Orman olmalı.
Ne yazık...
Bir daha Samet Hoca gibi gençler konusunda inatçı, kendi kariyerinden önce kulübün ekonomik koşullarını düşünen, “şunu da isterim, bunu da isterim” diye tutturmayan bir hoca bulmak zor.
Hem “feda” edip hem de geçen sezon gibi şampiyonluk potasında yürümek ise çok daha zor.
Müthiş bir denge sorunu bekliyor Kartal’ı...
***
Beşiktaş yeni sezonda orta sıralara yerleşirse, hayat bugünkü gibi kolay olmaz kulüpte, tribünde...
Düzeltmek için Başkan Orman kendi çizdiği “feda” çizgisini bir kere bile aşarsa, “bol keseden”in en iyisini yapacak Serdal Adalı için çok yanıp yakılır bu sefer Beşiktaşlılar. Geçen sezon eğrisi doğrusuna denk gelmişti.

Haberin Devamı

Çarşı çizmeyi aştı!

Bu memlekette bir numaralı “eksiğin” empati olduğunu ve bu sebeple fikirlerin çatışamayacağını ama insanların zevkle çatışacağını iddia etmiş, “gücü gücü yetene” kuralı egemen olan ülkede Gezi Parkı Direnişçileri’ni “bir daha yapamayacak hale getirecek bir hükümet” tehlikesi için uyarmıştım.
Çünkü en güçlü o...
Polisin sakatladığı eylemciye tıbbi yardımda bulunup arkadan kelepçelenen doktora “terörist” etiketi yapıştırmak kolay...
Gaz maskeli ve baretli genç kızlar, delikanlılar da kolayca “militan” sınıfına sokulup içerde dersi verilebilir!
Sen istediğin kadar ağaçlardan bahset, sakıncalı bir afişe, bayrağa yakın durmayı “hükümeti illegal yollardan yıkmak” olarak anlamlandırıp yıllarını alırlar icabında.
Peki... Herkesin bildiği Çarşı, biz farkında değilken “örgüt” mü oldu da “elebaşısı” ve birçok üyesi tutuklandı?
Beşiktaş’ı desteklemek için kurulmuş ama her türlü toplumsal olaya hassasiyetle yaklaşan, bu arada ağacı koruyan gençlere de destek çıkan Çarşı, başından darbe aldı özet olarak...
Kurucusu gözaltına alındı.
Her şeye tavır koyan bir topluluk, ağaçları koruduğu için cezalandırılmış olamaz değil mi?
Peki nerede çizmeyi aştı?
“Ya bizdensin, ya karşımızda” kuralını unutmuş olmalı.
Topçusun sen topçu kal, giy bakalım formaları.