Büyük futbolcu ya... Alex, Fenerbahçe’nin kirli çamaşırlarını sosyal medya antenlerine, “yok saydığı” teknik direktörü ise Saracoğlu vestiyerine asıyor ve bir karış daha büyüyor.
(Lensleri düşmüş de alkışlayan hocayı görmemişse o başka)
Baroni şımarık çocuk gibi... “Çalışmıycam işte” tepinmesiyle Fenerbahçe antrenmanlarında “sivil itaatsizlik” eylemlerine girişiyor.
(Disiplin mi eksik kişilik mi acaba)
Dokuz yılın “dilsizi” Selçuk bile “kimseye yaranamıyorum” diye ahengi bozan arabesk türküler içinde.
(Sonunda sabır taşı da çatladı mı ne)
Alex, Baroni, Selçuk... Tek ortak noktaları ne?
“Orta saha”!
Ortaya karışık alev alev mevsim meyvaları yani.
Hem de “müesseseden”!
Acaba Meireles bu yüzden mi alındı, Meireles alındı diye mi bu hale geldi Fenerbahçe orta sahası?
Yani....
Kavga mı transferden çıktı, transfer mi kavgadan?
Önemli değil!
Önemli olan Fenerbahçe’de kaynayan kazan.
Hem de ne zaman?
Transfer sezonu çuvala girmiş, Şampiyonlar ligi elemeleri iki ay ertelenmiş, son anda yeni teknik direktör gelmiş, başkan geçen gün özgür kalıp işe el koymuş gibi, ligin dördüncü haftasında.
“Kervan yolda düzülür” deseler de bu kadarı fazla.
Bu kervan hem üzer hem üzülür.
Herkes istediği sonucu çıkarabilir bu koşullardan...
“Fenerbahçe orta sahası yanlış anladı... Meireles, Galatasaray transferleri ile taraftar hayal kırıklığı yaşamasın diye alındı” fikri makul ve mantıklı sayılabilir.
“Eksik vardı tamamlandı”!
Ona da peki.
Lakin, bence asıl eksik Aykut Kocaman.
Fenerbahçe gibi dev bir enerji merkezinin şalterini elinde tuttuktan üç yıl sonra bile bazı “teknik direktörlük görevlerini” yapmaya enerjisi yetmiyorsa, kesip atmaya gücü yoksa, başkan “boksör ağabey” gibi arkasını kollamak zorunda kalıyorsa, “talebeler” hocaya sınıfı dar edebiliyorsa... Eksik Hoca’da.
Tamam... Futbolcu cin gibidir. Menfaatini ve zamanlamayı çok iyi bilir. Lakin, onlara otoriteye karşı çıkma fırsatı veren otorite kimdir?
Derler ki, geçen sezon kulübü ayakta tutan da aynı adam...
“Ya başkanın başına felaket gelmişken sahada dökülseydi Fenerbahçe. Dağılsaydı. Hoca toparladı”.
Doğrudur.
Fakat eksiktir.
Aykut Kocaman, Fenerbahçe’nin en kötü sürecini tereyağından kıl çeker gibi geçtiyse, “sorunu çözen” de “sorunun kendisi”!..
Hatırlayın. Bugün kazan kaldıran herkes “işçi arıydı” o süreçte.
Neden?
Aykut Kocaman otoritesiyle değil... En zor günde en ufak kaytarma “ihanet” gibi bir şey olacaktı da o yüzden.
Tersini iddia edenler, elinde mikrofonla arkasında duran Aziz Yıldırım’a rağmen ipleri elinden kaçırmak üzere olan Hoca’ya baksın lütfen.
Fenerbahçe’ye bir transfer yapıp yaşı geçenleri ve yetersiz kalanları tasfiye etmek bu kadar zor mudur?